İnce İnce Yasemince programıyla akıllara kazınmış
usta tiyatrocu Yasemin Yalçın, Armağan Çağlayan’ın
YouTube kanalında yaptığı ‘Dur Bi Dinle’ programında
yaptığı itiraflarla olay oldu.
Bir zamanların efsane isimlerinden olan Yasemin Yalçın,
Armağan Çağlayan’ın YouTube kanalına konuk oldu.
Kendine dair açıklamalarda bulunan Yalçın, pandemi
döneminde yaşadıklarından bahsetti.
Yasemince programının çekildiği yılları yad eden Yasemin Yalçın,
magazin sebebiyle zor zamanlar yaşadığını açıkladı.
Yaptığı itiraflarla herkesi şaşırttı.
“P-andemi bana zor gelmedi” diyen Yalçın “Bir at çiftliğimiz var uzun yıllardır, orada çok güzel vakit geçirdik. Özlediğimiz şeylerdi. Ağaçları sevdik, hayvanları sevdik. Silivri’de orman içinde. İn c-in top oynuyor. 15 tane de köpeğimiz var… Çocuklar İstanbul’da evde kaldılar.” dedi.
Okul yıllarından bahseden Yasemin Yalçın, “Seda Sayan ile sınıf arkadaşıyız. Çok güzel sesi vardı. Benim sesim her şeye giderdi. O muhteşem sanat müziği söylerdi. Bir yanım şarkıcıdır. Ara ara hala görüşüyoruz” diye konuştu.
Yalçın “3-5 sene önce benim için ’61 yaşında’ yazdılar. Ben 1964 doğumluyum. Kimliğimde 1/3/63 yazar. Annem 3 Ağustos 1964 doğumlu olduğumu söylüyor. Ben onu kabul ediyorum. Benim ablam 61 yaşında” i-fadelerini kullandı.
Oyuncu olma sürecinden bahseden Yalçın kendi döneminde Yeşilçam’ın sona ermesinin bir noktada şans olduğunu çünkü Yıldız Kenter’den eğitim aldığını i-fade etti.
Yalçın “Konservatura girdiğimde Yeşilçam durmuştu. Bir gün annem ‘k-ızım konservatuarı kazandı oyuncu olacak’ dedi, komşu ‘sahi mi yaa’ dedi. Kalbim tiyatroyu seçti ama bin pişman olduğum dönemler oldu.” şeklinde konuştu.
Yalçın “Müzisyen olmayı başka bir tarafa koyarım ama bir yanım şarkıcı. ‘Yasemince’ çok tuttu. Hangi kanala gitsem ‘Yasemin Hanım bu çok iyi tuttu, bozmayalım’ dediler. Başka bir şey yapmamız mümkün olmadı.” dedi.
Yalçın “Ben sadece Yıldız Hoca’nın öğrencisiyim. İlyas ile aynı okuldaydık. Aramızdaki aşk meşk de o zaman başladı zaten. Sonra İlyas Mimar Sinan Üniversitesi’ne geçti. Müşfik Kenter’den ders aldı. Onlar baba oğul gibiydi. Ayakkabısını boyamışlığı vardır…” diye konuştu.
“Sürahi Hanım ile Alican’ı oynadığımda aynı yaştaydım” diyen Yalçın “Farklı zamanlarda çekilmedi bunlar. Sürahi Hanım’ı c-anlandırıp, sonra üstümü çıkarıp Alican’ı oynuyordum.” i-fadelerini kullandı.
Yalçın “Eskiden yaşanan olaylar kimseden duyulmazdı. Kocasından dayak yemiş birini duymazdık. Buradan mizah çıkarmak zordu. Hem sizi duvardan duvara vuracak hem siz buradan mizah çıkaracaksınız. Bu skeçlerde dayak atan da kendini gördü.” dedi.
Sözlerinin devamında Yalçın “İtilmiş’ de tü kaka edilmiş, güvensiz ve sünepe bir adamdı. Görün diye yapıyoruz. Kakılmış serisine Gani Müjde ile başladık. Üzerinde birlikte çalışarak bir şeyler yapardık.” diye konuştu.
“İkinci k-ızıma ham-ileyken Şuayip karakterini oynadım. Bütün hormonlarım farklı çalışırken oynamak çok zordu” diyen Yalçın “Psikolojim bozulmaya başlamıştı. Birine bakmam gerekirse kendi arkadaşlarımı çağırırdım. ‘Gel k-ız sana bakayım’ derdim.” diye konuştu.
Yalçın’ın en çok dikkat çeken itirafı 90’lı yıllarda magazin baskısı sebebiyle yaşadıkları oldu. Yalçın “90’lı yıllarda Magazin çok acayip bir şeydi. Biz bu kazanda yok olmayı tercih ettik.” if-adelerini kullandı.
“Bodrum’da bir evimiz var. Bodrum’u da görmüyoruz gittiğimizde. Güvercinlik’te 8 km içeride” diyen Yalçın “Arkadaşlar geldi, Türkbükü’de şimdiki gibi değil. Hiç gazeteci gelmez. İlk defa gittik. Ha-mileyim, etekli de bir mayo giymişim.” dedi.
Yalçın “Muhafazakar demeyeyim ama mutaassıp bir tarafım vardır. Dikkat ederim. Tam kalkacağız, yanımızda yatan biri ‘İlyas Bey sizi çekiyorlar’ dedi. Pozsa ben veririm zaten buna ne gerek var. Büyük bir badire atlattım.” diye konuştu.
“Yutkunma yetimi kaybettim, son zamanlarımda 80 kiloydum” diyen Yalçın “6 ayda 50 kiloya düştüm. Hastaneye gittim. Yoğurt gibi yumuşak şeyler yiyorum. Doktora gittim benim neyim var diye. Psikolojim alt üst oldu.” dedi.
Yalçın “Çok ah ettim. Tövbe de demeyeceğim. Savaş Ay o zaman onun programı, gazeteciler falan… Yanında bir kişiyi almaksızın… Ben de evden izledim. Acılarımı size anlatamam. Ben mayo bikiniyle Haber olmak için mi oyuncu oldum yahu!” diye konuştu.
Yalçın “O zamanlar ‘şuram p-atladı gel beni çek’ diyen insanlar vardı. Bana gerek yoktu. Çok kızgınım! O dönemi atlatmak çok ama çok zordu. Bende fibromiyalji var ama ‘boyundan aşağısı tutmuyor’ dediler.” i-fadelerini kullandı.
Yalçın “‘O-ldü’ dediler. ‘Nihayet o-ldü’ dediler. Böyle şey olur mu? İnternet medyasında yazdılar. İnanılmaz şeyler oluyor reyting adına. Ben ağaca çıkıyorum. Ceviz ağaçları dikiyoruz. İyiyim. Hastalığım bu raddede değil.” dedi.
Yasemin Yalçın kimdir?
1959 yılında Malatya’da dünyaya geldi. 1982’de İstanbul Belediyesi Konservatuvarından mezun oldu ve 1988 yılında Demet Akbağ ile beraber bir reklam filminde oynadı.
Kenter Tiyatrosu’nda çalışan Yalçın, 2009 yılında Suzan Kardeş tarafından çıkarılan Makyaj Odası Şarkıları albümünde seslendirdiği Taht Kurmuşsun Kalbime adlı şarkı ile albümde yer aldı.
K-ızı Eda’nın şeker hastalığına yakalanmasının ardından tiyatroya ara veren usta oyuncu Yasemin Yalçın, daha sonra Oyunun Oyunu adlı tiyatro oyunuyla tiyatroya geri döndü.
1991 yılında En İyi Komedyen ödülünü aldı.
Yasemince adlı kült TV klasiğinde yıllarca farklı karakterler canlandırdı.
En bilinenleri Sürahi Hanım, Gülazer, Kakılmış, Şuayip, Alican ve Başbayan’dır.
Tiyatro oyuncusu İlyas İlbey’le evlidir.