Çocuğun biri dua eder.
-Allah’ım lütfen yarın anneannem ö’lsün.. diye..
Babası bunu duyar ama seslenmez ve ertesi gün anneannesi ö’lür..
Çocuk yine:
-Yarın dedem ö’lsün.. diye dua ederken
Babası bunuda duyar ve ertesi gün dede ö’lür…
Çocuk bu defa:
-Babam ö’lsün.. diye dua eder..
Adam bunuda duyar bir korku sarar, Sabaha kadar uyuyamaz..
Ertesi gün ö’lümü bekler fakat ö’lmez.
Akşam eve geldiğinde karısını ağlamaklı bulur
-Ne oldu der..
-Ne olacak bey.. Bugün bizim kapıcı ö’lmüş… :):
Bu dünyada iki samimi arkadaş varmış. Bunların dünya görüşleri birbirlerine tersmiş. Biri, namazında niyazında, dünya malında gözü olmadan, içki içmeden, karı kızla yatmadan camiden çıkmaz, öteki ise onun yapmadığı her şeyi yapar yaptıklarını yapmazmış. Derken sefahat düşkünü erkenden ölmüş. Aradan yıllar geçtikten sonra sofu olan da ölmüş. Sofu dogrudan cennete gitmiş. Ağaçlar altında yatıyor yiyor içiyormuş. Aklına arkadaşı gelmiş. Meleklere sormuş cehennemde oldugunu isterse ziyaret edebileceğini söylemişler Bu da kalkmıs arkadaşını ziyarete gitmiş. Bir de ne görsün arkadaşının elinde nadide Fransız şarabı, koynunda cennette bile bulunmayacak derecede güzel bir kadın. Sofu hayretle “Bu nasıl iş? Sen dünyada da sefa sürdün burda da sürüyorsun. Nerede Allah’ın adaleti?” diye sormuş. Arkadaşı derin bir ah cekerek “bu benim için büyük işkence” diye yanıtlamis. Sofu yeniden “bu nasıl işkence?” diye sormus. “Sorma..” demiş arkadaşı “bu şişeyi görüyor musun? Bunun dibi delik”; “Ya o güzel kadın?”