Ünlü isimlerin türban kadınlar hakkında söylediği ve yaptığı yorumları sizler için derledik. Son olarak Nurseli İdiz söyledikleri gündem oldu. Bizde sizler için ünlülerin türban ile ilgili yaptıkları yorumları derledik. İşte herkesin sevdiği o ünlü isimlerin türban hakkındaki çarpıcı açıklamaları.
Türban, İslam dinince kadınlara farz kılınmıştır. İslam dinine mensup kadınların kimisi ise türban takmayı tercih ediyor. Kimisi ise türban takmamayı tercih etmiyor. Türban konusunda ise hemen hemen her insanın bir düşüncesi vardır. Her insanın olduğu gibi ünlü isimlerden de türban yorumları yapan var. Kimi ünlü isim İslam dininin gereği olan türbanın kadınların takmasını uygun bulmaz iken kimi ünlü isim ise türban takmaya olumlu bakıyor. İşte ünlülerin türban yorumları.
Detaylar galerimizde...
Geçen gün yaşanan olaya bir tepki de Ezgi Mola'dan geldi. İstanbul Teknik Üniversitesi'nde akademisyen olan Neşe Nur Akkaya, Nişantaşı'nda arkadaşıyla beraber oturduğu parkta, "Burada sizin gibileri istemiyoruz" diyen bir erkek tarafından darp edilmişti. Ezgi Mola başörtülü akademisyenin sırf başörtüsü taktığı için darbedildiği olaya ateş püskürdü. Son olarak Prof. Dr. Üstün Dökmen'in sözleri tepki çekti.
Ezgi Mola sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımında "İster türbanını takar ister kısa şortuyla gezer! Bu terbiyesizliği içimden geçenleri siz anlarsınız artık. İğrenç buluyorum, iğrenç. Sana ne kardeşim sana ne, istediğini giyecek, istediğini takacak ve sen saygı duymayı it gibi öğreneceksin! Yeter be!" diyerek tepki gösterdi. Son olarak Üstün Dökmen'in tesettürlü kadınlar için söyledikleri olay yarattı.
Siyasetle ilgili "değerlendirmelerde bulunan İdiz, kutuplaşma tartışmalarına ilişkin Kalçık'ın "Türkiye'de ayrışma var diye bir tartışma var. Siz bu konuyu nasıl bakıyorsunuz?" sorusuna verdiği cevapla tartışmanın fitilini ateşledi. İdiz, "Hayatım boyunca doğru gelmeyen şeyi açıkça söylerim. Şimdi bu iktidar kaç yıldır işbaşında, toplumu ayrıştırıyor diye şikayet eden laik kesim başlattı ayrıştırmayı" dedi.
Vatan Partisi'nin lideri Perinçek, "Hz. Muhammed Mekke'de tebliğde bulunduğunda kaç kişi ona biat etti? Hz. Muhammed 1 yılda ancak 40 kişiyi buldu, hiç olmazsa biz 40 bin kişiyi bulduk. Hz. Muhammed'den çok ileri bir noktadayız. Atatürk Samsun'a giderken kaç kişiyle gitti? Tarihin zafer vadettiği kuvvet kadar büyük bir kuvvet yoktur." şeklinde tepki çeken ifadeler kullandı.
Prof. Dr. Üstün Dökmen, Armağan Çağlayan'ın programına konuk oldu. Türbanlı kadınlar hakkında yorumlar yapan Üstün Dökmen, "Başörtülü rehber öğretmen olamaz" sözlerine gelen tepkiler hakkında konuştu. Açıklamasına "Rehber öğretmenlerin çoğunluğu başörtülü. Söylediğim o şu. Tepki gösterildi bunlar temelsiz trol tepkileridir. Trol kendini saklayan, korkak, cesur olmayan, kafası çalışmayan kişilerdir. Söylediğim aynen şu, bir eczacı başörtülü olabilir, mimar olabilir, Milli Eğitim izin verdiği için öğretmen olabilir, hakim ve savcı benim alanım değil karışmıyorum. Fakat başörtülü psikolog, başörtülü psikiyatrist, başörtülü PDR uzmanı olması meslek etiğine aykırıdır. Nötr olamazlar." sözleriyle devam eden Üstün Dökmen'e tepki yağdı.
Meral Akşener Yalova’da genç bir kızın sorularını yanıtladığı görüntüleri sosyal medya hesabından paylaştı. Paylaşımına "Bak Sayın Recep Tayyip Erdoğan sana ulaşamayan Ak Partili kızlarımız bana soruyor: Süleyman Soylu'nun dediğine göre Ak Parti iktidarı, 15 Temmuz 2016'ya kadar uyuşturucuyla mücadele etmemiş. Bu iddia karşısındaki cevabını milletçe, merakla bekliyoruz. Haydi bakalım buyurun, açıklayın" notunu düştü. Akşener, soruya "Ben Sayın Soylu'nun o tweetlerine cevap vermemiştim. Siz şimdi dürttüğünüz için cevap vereceğim. Sayın Soylu diyor ki; 'Uyuşturucuyla mücadele 2016, 15 Temmuz sonrası.' Peki, AK Parti iktidarı 2002'de başladı değil mi? Sayın Cumhurbaşkanımız o zaman Başbakanımız mıydı? Evet. Demek ki bütün o süreç içerisinde katiyetle Sayın Soylu iddiasına göre sevgili yavrucuğum, uyuşturucu mücadelesini bu arkadaşlar yapmamış. Şimdi ben Sayın Cumhurbaşkanına, Sayın Erdoğan'a soruyorum; Süleyman Soylu'nun dedikleri doğru mudur? Captagon'la ilgili mevzuya girin, Google'a sevgili kızlarım. Kimin zamanında olduğunu anlarsınız. O ilgili kişi de şu anda sarayda. Tamam mı canım. Bak hiç bu cevapları vermeyecektim, sordunuz veriyorum şimdi. İyi ki de sordun." yanıtını verdi. Akşenir'in bu konuşmasını bazı kullanıcılar "tesettürlü kadınları aşağılıyor" olarak yorumladı.
Tartışılan konu türban konusu değildir. Tartıştığımız konu Türkiye Cumhuriyeti'nde laiklik anlayışı var olmaya devam edecek midir, etmeyecek midir? Konu budur
Ünlü oyuncu Beren Saat ile Kenan Doğulu 'EKO İKLİM Ekonomi ve İklim Değişikliği Zirvesi ve Fuarı'nda yaptığı türban konuşması gündem oldu. Saat, "Öğrencilik dönemimde başörtüsünün üstüne peruk takmak zorunda kalan sınıf arkadaşlarım oldu ve geçen yıllar içinde eğitim eşitliğinin sağlanmasına hepimiz çok sevindik. Fakat sonrasında ‘kadının giysisi siyasete malzeme yapılıyor, eğitim sistemimiz geriliyor, kadın bakanlığı kapatılıyor, kadınlar haklarını sistematik bir şekilde kaybediyor’ diye rahatsızlıklarımızı dile getirdiğimizde ‘köprülere, yollara bak ne kadar iyi çalışılıyor’ cevabını aldık. Basında, sanatta sansüre isyan ettiğimizde ‘yüzümüzü hep Batı’ya döndük şimdi birazcık da Doğu’ya bakalım’ denildi. O günlerde harekete geçebilecek pek çok kişi göz yumduğu için bugün ülkemizin en değerli üniversiteleri saygınlığını yitiriyor" şeklinde yaptığı konuşma olay oldu.
Ben türbanı sembolik olarak görüyorum. Bu şekilde fotoğraf vermeyi doğru bulmuyorum. Herkesin inancı kendine, türban benim yüreğimdedir.
Onu da Allah çok iyi biliyor. Asla başımı örtüp poz vermem.
Üniversitelerdeki başörtüsü yasağının bir an önce kaldırılması gerekiyordu. Gayet olumlu bir adım atıldı. Dünyanın hiçbir yerindeki üniversitede böyle bir yasak uygulanmıyor.
Türkiye'de sadece uygulanıyor. Bu ayıptan Türkiye kurtuluyor. Dünyanın her üniversitesinde olduğu gibi Türkiye'de de artık yasak olmayacak. Geç kalınmış bir uygulama. Bir takım gerginlikler çıkacak. Tartışmalar elbette olacak ama iki partinin (AKP - CHP) uzlaşma kararı alması da, "toplumsal mutabakat" diye algılanabilir.
Ben toplumun özgürlüğünden yanayım. Toplumun birlikteliğini destekleyici özgürlüklerden yana oldum hep. Mesel benim annem başörtülüdür, kız kardeşim değildir.
Fakat bizim evde, demokrasi vardır, asayiş vardır, anlayış vardır, laiklik vardır, inançlar vardır, saygı vardır, sevgi vardır… Bizim evimizin yapısı böyleydi. Genelde toplumun, dirliği ve birliği içinde, huzurunu sağlayıcı, kararlar almamız ve inançlarımızla birlikte bunu yaşamamız tabiî ki doğru olanıdır. Bizim tabii ki yasalarımız vardır bu konuda. Bu yasalarımızın çerçevesinde her türlü özgürlüğümüzü yaşayabiliriz. Ben bu kararın toplumcu alınan bir kararla verilmesinden yanayım. Aslında bu konunun tartışılır hale gelmesinden de getirilmesinden de çok rahatsızım.
Bu sıralarda türbanla yatıp türbanla kalkıyoruz. Başka işimiz kalmadı. Ülkenin huzuru kaçtı. İnşallah buna güzel bir hal, çare bulurlar da krizden kurtuluruz. Yoksa memleket böyle kriz içerisinde gittikçe, birbirlerine karşı hasmane tutum içerisinde, halka halka teşekkül edecek. Bu doğru bir şey değil. Kadınların saçlarının görünmesi günah olacaksa Allah onları saçsız yaratırdı. Yapamaz mıydı? Yapardı. Ama yapmamış.
Gündeminizde türban konusu var. Bu konuda bazı basın organlarında çıkıyor; ‘Asker ne düşünüyor?' diye.
Türk toplumunun tüm katmanlarında bu konuda askerin düşüncesini bilmeyen yok. Bir şey söylememin malumun ilanından öteye gitmez.
Başörtüsü uygun şekilde (anneannelerimizin bağladığı gibi) bağlanırsa amenna. Ama türban siyasi bir sembol, amacı belli. Bir kadının saç telinin yerine daha başka yerlerini kapatması gerektiğini düşünüyorum. Bir kadının ziyneti saçının teli değil gözleridir!
Çocukluğumdan beri inançlı bir insanım. Dinine bağlı bir ailede yetiştim. En ufak bir sıkıntı ya da sevinçte Allah'a dua eder ve böylece kendimi çok iyi hissederim'' dedi. Türbanın modernleştirilmesiyle ilgili olarak ''Evet yıllardır tartışılıyor ama ben katılmıyorum buna. Modernleştirilemez diye düşünüyorum. Bir insan başını bağladıysa, ki benim kız kardeşim kapalıdır. Kalkıp 'Modern türban takar mısın?' diye sormam kendisine. Çünkü biliyorum ki, belli bir çizgileri var ve o çizgilerin dışına çıkamaz. Gerek de yok zaten'