Köyün delisi minareye çıkmış, aşağıya atlayacakmış. Bunu gören köy halkı köyün delisini ikna etmeye çalışmış. Sana ev alırız, araba alırız diye kandırmaya çalışmışlar olmamış. Bir türlü aşağı inmesi için ikna edememiş kimse.
Bakmışlar bu böyle olmayacak, delinin dilinden deli anlar deyip komşu köyün delisini DEVAMINI OKUMAK İÇİN GÖRSELE DO/KUNUNUZ..
Bakmışlar bu böyle olmayacak, delinin dilinden deli anlar deyip komşu köyün delisini getirmeye karar vermişler.
Komşu köyün delisi elinde kocaman bir bıçakla gelmiş.
Elindeki bıçağı sallayarak minaredeki deliye bağırmış :
─ Lan deli elimdeki bıçağı görüyor musun ?
Minaredeki deli :
─ Görüyorum.
Diye cevap vermiş.
Komşu köyün delisi tekrar bağırmış :
─ Ula indin indin, inmedin keserim minareyi.
Bunu duyan minaredeki deli korkarak şöyle demiş :
─ Tamam ula indim, sakın kesme.
─ Minareyi kesersen aşağıya düşerim.
Biz Bir Yıldır Bakıyoruz Bir Şey Göremedik Sen Bir Günde mi Göreceksin ?
Tımarhanede yeni göreve başlayan bir doktor, odasının penceresinden tımarhane bahçesini seyrediyormuş. Bir de bakmış deliler sıraya girmiş, bahçe duvarındaki bir delikten sırayla dışarı bakıyorlar.
Merak ederek bir tımarhane çalışanını çağırıp sormuş :
─ Ne yapıyor bunlar orada ?
Tımarhane çalışanı cevap vermiş :
─ Biz de bilmiyoruz ne yaptıklarını.
─ Bir yıldır tımarhanedeki tüm deliler, her gün sıraya girip bahçe duvarındaki delikten dışarı bakarlar.
Doktorun merakı daha da artmış. Hemen delilerin yanına gitmiş, kendisi de delikten dışarı bakmak istemiş.
Deliler doktora kızarak hep bir ağızdan seslenmişler :
─ Delikten bakmak istiyorsan sıraya gireceksin !
Çaresizce girmiş sıraya. Bir saate yakın sırada beklemiş. Sıra kendine gelince bahçe duvarındaki delikten dışarı bakmış, boş bir araziden başka bir şey yok.
Doktor, şaşkın bir şekilde delilere dönüp :
─ Eee !
─ Bir şey göremedim ben !
Demiş.
Bunun üzerine sırada bekleyen deli, doktora seslenmiş :
─ Biz bir yıldır bakıyoruz bir şey göremedik.
─ Sen bir günde mi göreceksin ?
─ Çekil kenara da biraz da ben bakayım !
