Kuzey neşe ile koşarak Cengiz'e geldi. "Baba en iyi oynadı. Ve Emre beni takımına seçti." Cengiz ürününün sevincini bozmak istemeyerek ona devam ediyor. Kuzeyin bu kadar kısa sürede diğer çocuklarla bağ kurması mucizevi oldu. Ama Nergis'in başlattığı medya savaşı ve hukuki süreç fırtına öncesi özgürlükler vardı.
Koruma gecikmeleri ilk gecenin sabahında Cengiz'in telefonunda sürekli olarak çınlıyordu. Haberlerde Nergiz mükemmel üvey anne imajıyla resmedilmişti. Hayır etkinliklerinde çocukların dolu fotoğrafları, ünlü psikologlardan alıntılar, Cengiz'in tüm hikayesi belirlendi bir şekilde kurgulandı.
Gazeteci İsmail Yılmaz, "Resmi hikayede bir şeyler yanlış. Bir baba çocuğuu kaçırıldıktan hemen sonra onu götürmez. Bir üvey anne çocuğunun kaybolduğu 12 saat sonra bildirildi. Gerçeği ortaya çıkarmak istiyorum" dedi.
Cengiz olan biteni anlattı. Beklenmedik dönüş, açık bırakılmış akrabaların komşuda bulması, hastane raporları, Kuzey'in psikolojik değerlendirmeleri, Nergiz'in itirafları. İsmail onun detayını almadı. “Yarın ilk makalem yayınlanacak. Hikayenizi anlatacağım.”
Cengiz koruma evinde Kuzey uyudu. Yatağının yanındaki küçük masada renkli kalemlerle çizdiği yeni bir resim ortaya çıkıyor. Cengiz ve Kuzey ele tutuşmuşlar altında gülümsüyorlardı. Resimdeki çeşitliliğin yüzü mevcuttu ve gülümsüyordu. Nergis yoktu. Hiçbir kafes, hiçbir kilit yoktu.
Rüstem amca elinde kalın bir dosyayla geldi. “Beyim, size anlatılması gereken şeyler var.” Dosyada Nergiz'in lüksta tanıdığı erkeklerle, özel ofis binalarında, ünlü boşanma avukatlarının ofislerinde çekilmiş fotoğrafları vardı. Kuzeyin odasında yeni takılmış bir kilit, boş bir buzdolabı, odanın açılmasını engelleme özel kilitler... Yatağın altında Kuzey'in titrek el yazısı ve boya kalemleriyle dolu bir defter: "Babasız 5 gün. Nergiz teyze yemek yok diyor. Çok açık. Babam ne zaman dönecek?"
Evdeki güvenlik kameralarını inceleyememişlerdi, Nergiz sistemi kapatmıştı. Rüstem amca kendi arabasında küçük bir kamera ile Kuzey'in son aylarındaki değişimini kaydetmişti. Kuzeyin odasında bir hapishane yaratılmıştı.
İsmail'in ilk makalesinden bir hafta sonra medya fırtınası farklı bir yön aldı. Nergis'in sosyete arkadaşlarından savunmasından vazgeçmeye başladı. Bazı eski dostları Cengiz'e ulaşarak Nergis'in kendilerine de yalan söylediğini itiraf ettiğini itiraf etti. Nergis özel bir dedektif tutmuş, Cengiz ve Kuzey'i takip ediyor. Polis ve avukatlar alarma geçti.
Bir gece apartmanının alarm sistemi çalıştı. Kameralarda siyah giyimli iki kişinin kapı kilidini açmaya çalıştığı görüldü. Polis hızla geldi, Saldırganlar kaçtı. Nergis'in mal bölgelerinin yurtdışına aktarıldığı, kaçmaya hazırlandığı anlaşıldı. Sonunda Santorini'ye kaçtığı, ardından İtalya'ya geçtiği belirlendi. Uluslararası arama emri kaldırıldı.
Cengiz ve Kuzey, Gölyazı'daki küçük bir apartman dairesinde yeni bir hayat kurdu. Kuzey terapiye gidiyor, grup arkadaşları ediniyor, kabusları azalıyor, yavaş yavaş iyileşiyordu. Bir pazar sabahı Kuzey, “Baba, ben kötü bir çocuk muyum?” diye sordu. "Sen dünyanın en iyi çocuğunun Kuzey. Senin hiçbir suçun yok. Nergiz teyzenin sana olayları onun sorunu, senin değil."
Nergis'in geçmişi araştırılırken, benzer hikayeler ortaya çıktı. Tahir Bey ve Alaaddin Bey, Nergis'in önceki evliliklerinde de düzenli olarak istismar yapıldığını anlattılar. Ferdi, intihar girişiminden kurtulmuş, uzun süreli tedavi görmüş bir başka kurbandı.
Nergis Rio de Janeiro'da sahte pasaportla yakalandı, Türkiye'ye iade edildi. Mahkemede, üç ayrı belgeye karşı istismar, mali suçlar ve adliyeden kaçma suçlarından toplam 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Tüm kurbanlarına tazminat ödemesine hükmedildi.
Kuzey, televizyon programında "Birileri boyutu kötüyse bunu birine söylemeniz gerekir. Öğretmeninize, komşunuza, güvendiğiniz herhangi bir büyüğe seçtiğiniz. Kötü sırları içinizde tutmak zorunda değilsiniz" dedi.
Cengiz, şirketin bir bölümü çocuk istismarı zararlarına yardım eden bir vakfa dönüştürdü: Kuzey'in Işığı Vakfı. Vakıf, istismara uğrayan çocuklara ve ailelerine hukuki, tedavi edici ve psikolojik destek sağlıyordu. Kuzey de etkinliklere katılıyor, diğer etkinlikler umut veriyordu.
Bir gün Kuzey, "Baba, hikayemizin en sevdiğim kısmının iyi bitmiş olması. Birlikte ve mutlu olabiliriz" dedi. “Peki en sevmediğin kısmı?” "Başka insanların da şu anda benim hikayemin kötü kısmı yaşıyorlar. Onlar henüz iyi sona ulaşamadılar." “Bununla ilgili ne yapmalıyız?” “Hikayemizi devam ettirmeyi sürdürelim. İnsanların dikkat etmesini, fark sağlamalıyız. Böylece başka çocuklar da kurtulabilir.”
O gece Cengiz balkonda otururken, Kuzey'in yaptığı resme baktı: “Buradayım.” Bu iki kelime, karanlık ilişkilerin ortaklarının bir vaat olmuştu. Korku anlarında, terapi seanslarının ardından: “Buradayım.” Cengiz çocuğunun alnına bir öpücük kondurdu. “Her zaman burada olacağım.”
Yarın yeni bir gün olacak. Sıradan, basit bir gün. Ama tam da bu sıradan günlerin ne kadar değerli olduğunu artık çok iyi biliyorlardı.