Mersin’de 10 gün boyunca aranıp cesedi bulunan 3 yaşındaki Müslüme’yle ilgili kan donduran gerçek ortaya çıktı. Türkiye'nin konuştuğu cinaytte yeni gelişme....
Mersin’de kaybolan 3 yaşındaki Müslüme oluşturulan ekip tarafından dağlık alanda aranıyordu. 10 gün süren arama sonucunda küçük Müslüme’nin cansız bedenine ulaşılmıştı. Tüm Türkiye küçük Müslüme’nin ölümüne kahrolurken kan donduran gerçek ortaya çıktı. İşte detaylar...
Henüz 3 yaşında olan küçük Müslüme’nin ölümüne ilişkin aile üyeleri gözaltına alınmıştı. Şüpheli davranışları ile dikkat çeken aile üyeleri hakkında inceleme başlatıldı. Müslüme’nin dedesi olarak bilinen 70 yaşındaki Hasan Yağal isimli erkeğin aslında 3 yaşındaki minik Müslüme’nin biyolojik babası olduğu ortaya çıktı…
2
Aile Bakanlığı harekete geçti
Mersin’de kaybolup cansız bedeni buluna Yörük kızı Müslüme’nin dedesi olarak bilinen Hasan Yağal isimli erkek hakkında ortaya atılan iddialar mide bulandırdı. Hasan Yağal’ın gelinine tecavüz ettiği ve Müslüme ve 14 yaşındaki ablasının biyolojik çocuğu olduğu iddia edilmişti. Bu iddia üzerine Hasan Yağal’ın 11 ay önce yaptığı sosyal medya gönderisi Aile Bakanlığını harekete geçirti ve dede tutuklandı.
3
Müslüme'nin mezarındaki detay
Geçtiğimiz günlerde ormanda cansız bedeni bulunmuştu. Ölümünün ardından korkunç detaylar ortaya çıkan Küçük Müslüme'nin mezarı beşik şeklinde yapıldı ve başucuna bisiklet koyuldu.
Olaya dair dava devam ederken Cumhuriyet savcısı, esas hakkındaki mütalaasında, tutuklu H. Yağal'ın; Müslüme'ye karşı "kasten öldürme", "çocuğun nitelikli cinsel istismarı" ve "cinsel amaçla cebir, tehdit ve hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından cezalandırılmasını istedi.
H. Yağal'ın ayrıca gelini S. Yağal'a karşı "nitelikli cinsel saldırı" suçundan ve bu saldırı sonucunda gelininden doğduğu belirlenen A. Yağal'a karşı "çocuğun cinsel istismarı"ndan cezalandırılması talep edildi.
Mütalaada, "suçluyu kayırmak"tan yargılanan tutuksuz sanıklar büyükanne A. Yağal ve ağabey O. Yağal'ın beraatı, anne S. Yağal'ın ise cezalandırılması istendi. Mahkeme heyeti, mütalaaya karşı savunmaların hazırlanması için duruşmayı 17 Ekim'e erteledi.