Kelimeleri bulmakta zorlandım ama sonunda durumu anlatmayı başardım. Konuşurken yüz ifadesi şaşkınlıktan empatiye dönüştü ve düşüncelerimi toparlayıp bir fincan çayla ısınmam için evine gelmemde ısrar etti. Sıcacık oturma odasında, dumanı tüten çayı yudumladım, sıcaklık içime yayılıyor ve bir nebze olsun rahatlatıyordu. Bayan Thompson dikkatle dinliyordu, bakışları anlayışını ve ortak üzüntüsünü yansıtıyordu. Artık kendimi o kadar yalnız hissetmiyordum. “Biliyorsun,” diye başladı düşünceli bir şekilde, “bu senin için yolun sonu değil. Belki de bu, önemseneceğin ve saygı duyulacağın bir yer bulman için bir fırsattır.” Sözleri içimde yankı buldu ve bir umut ışığı yaktı. Belki de haklıydı. Kızımın yaptıkları beni derinden yaralasa da, belki de hayatımda yeni bir dönemin -daha önce hiç düşünmediğim bir topluluk ve destek bulabileceğim bir dönemin- katalizörüydüler. Bayan Thompson, seçeneklerimi değerlendirmeme yardımcı olmayı teklif etti. Yakınlarda saygın bir huzurevi olduğunu biliyordu; personeli nazikti ve sakinlerine iyi bakılıyordu.

Bunlar da İlginizi Çekebilir