Eşime karşı Kafamda bin bir türlü olumsuz düşünce dönüp duruyordu. Belki de bu hava şartlarında yola çıkmaması gerekiyordu diye düşündüm. Ama iş hayatı, bu tür hava koşullarını dikkate almıyordu. Telefonumu elime aldım, onu aramak istedim, ama vazgeçtim. Arayıp daha çok endişelendirmek istemedim. Zaten dikkatli olmasını söylemiştim. Ama yine de içimdeki huzursuzluğu yatıştıramıyordum. Bu huzursuzlukla evde dolaşmaya başladım. Salonun içinde bir o yana, bir bu yana giderken, yağmurun şiddeti azalmıyordu. Kalbimdeki tedirginliği bastırmak için televizyonu açtım, ama hiçbir şeye odaklanamıyordum. Aklım sürekli eşimdeydi. Dışarıda bu kadar kötü bir havada, yolların ne durumda olduğunu merak ediyordum. Bir an, onun arabasının kaza yaptığını hayal ettim ve içim ürperdi. Bu düşüncelere daha fazla dayanamayacağımı anladım. Derin bir nefes alıp, arkadaşımı aradım.Detayı diğer sayfamıza geçerek okuyunuz