MAKYAJLI MI MAKYAJSIZ MI? BİZCE BU MUHTEŞEM YILDIZLAR DOĞAL HALLERİ İLE KESİNLİKLE ÇARPICI GÖRÜNÜYOR!
Ünlüler işleri gereği hep makyajlılar, hep en iyi hallerini sergiliyorlar. Ama biz onların gerçek hallerini merak ediyoruz. Sabah ilk kalktıkları halleri nasıl mesela? Bizim gibi yüzleri gözleri şişmiş, saçları karışmış olarak mı uyanıyorlar? Yoksa doğal halleri de mi süper görünüyor? Zaten son yıllarda #nomakeup diye bir akım başladı. Ünlüler daha samimi görünmek için rengarenk makyajların arkasına saklanmak yerine makyajsız olmayı tercih etmeye başladılar. Tabii kapatıcı sürmeden mükemmel görünmenin de bir bedeli var. Makyaja harcadıklarının en az birkaç katını doğal olarak güzel görünmeye harcamaya başladılar. Gelin bakalım, kimin doğallığa yaptığı yatırım iyi sonuç vermiş.
devam etmek için görsele tıklayınız
DEMET ÖZDEMIR
No: 309” dizisiyle tanıdık onu. Beğendik “güzel kız” dedik ama nasıl bir cevher olduğunu anlamak için “Erkenci Kuş” dizisini izlememiz gerekti. Komedi oyunculuğu hiç kolay iş değildir ancak Demet Özdemir işin hakkını verdi. Üstelik bir taraftan güldürürken bir taraftan da kusursuz cildini sergileyerek herkesi kendine hayran bırakıyordu. Makyaj yapmadığı zamanlarda bile harika görünen Demet Özdemir’in güzellik sırlarının başında cildini fırçalamak geliyor. Bildiğiniz vücut fırçasını alıp hem yüzüne hem vücuduna masaj yaparak kan dolaşımını sağlıyor ve bu sayede o parlak görünüme kavuşuyor. Modern dans yaparak fit kalan Demet Özdemir’in makyaj tercihleri de ona hep çok yakışıyor.
Güzelliğini korumayı önceliği haline getirdiği için her hali çok bakımlı. Cildinin kendisiyle birlikte uzun süre olacağının bilincinde ve bunun için de cildini temizliyor, bakımını yapıyor ve gereken özeni gösteriyor. Zayıflık konusunda hafif takıntılı olduğunu, bir kilo alırsa yemeyi anında kestiğini anlatan Berrak Tüzünata pilates, yoga ve dans karışımından oluşan bir spor programı uyguluyor. Yavaştan veganlığa geçiş yaptığını da söyleyen güzel oyuncu alkali beslenmeyi de denemeye başlamış. Şeker ve tuz da yemeyerek yüzünde şişlikler oluşmasının önüne geçmiş. Makyaj yapmayı çok tercih etmediğini, doğal olarak cildinde bulunan çillerin makyajla yok olmasının hoşuna gitmediğini söyleyen güzel oyuncuyu biz hem makyajlı hem makyajsız çok beğeniyoruz.
Onu tanıdığımız andan beri çok seviyoruz ülkece. Daha önce birçok dizide oynamış olsa da onu hepimizin görüp de “kim bu kız?” dediğimiz rolü 2016 yılında televizyonda yayınlanmaya başlayan “Hayat Şarkısı” dizisiyle olmuştur. Kulak hizasındaki sarı dalgalı saçları, şiş göz kapaklarının eskimo etkisi yarattığı badem gözleri, kalkık burnu, çıkık elmacık kemikleri ve biçimli dudaklarıyla “yok böyle bir güzellik” dedirten cinsten bir görünüme sahipti. O gün bugündür de her yaptığını yakından takip ediyoruz. Her giydiği yakışan, her saç stiliyle inanılmaz klas görünen Burcu Biricik gibi olmak isteyenlere üzücü bir haberimiz var, maalesef böyle muhteşem görünmek için özel bir sırrı yok! Yani doğal güzelliği için ne para ne zaman harcamasına gerek yok.
Beren Saat bir nevi gözümüzün önünde ekranlarda büyüdü olgunlaştı diyebiliriz. Aşk-ı Memnu’nun Bihter’ini canlandırdığı günden beri peşini bırakmadık. Kimi fotoğraflarına bakıp “Aman göz altları mı çökmüş onun?” diye sorduk veya bir magazin videosunda “Aa bak bak yanağı sivilcelenmiş” diye heyecanla bağırdık. Beren Saat ise kendisi gibi olmak isteyenlere hep aynı şeyi tavsiye etti: Sadelik. Makyaj yapmayı çok sevmeyen, kendini olduğundan farklı göstermeyi sevmeyen Beren Saat hep neyse o oldu karşımızda. Kahkaha atmanın, aşkın ve mutluluğun güzelliğin temeli olduğunu söyleyen güzel oyuncu ve eşi Kenan Doğulu’nun araları bir süredir bozuktu. Yeni barıştılar ve Beren Saat hiç olmadığı kadar güzel.
Aslı Enver’i ve kaküllerini “Kavak Yelleri” dizisinden beri çok beğeniyoruz. Genelde bol rimel ve göz kalemi kullandığı makyajını çıkardığı zaman güzelliğinden hiçbir şey kaybetmiyor. Cildi ise her zaman bebek gibi. Hele o çiller yok mu o çiller. Her zaman küçük yaramaz bir kız çocuğu gibi görünmesini sağlıyorlar. Peki cildini nasıl koruyor diye merak ediyorsanız, sizin için araştırdık. Eğer setteyse, çekimler biter bitmez makyajını çıkarıyor ve cildini derinlemesine temizleyip hemen nemlendiriyor. Sette olmadığı günlerdeyse makyaj yapmayarak cildinin dinlenmesini ve nefes almasını sağlıyor. Sabahları yüzünde şişlikler varsa da onları geceden buzlukta bıraktığı kaşıkları yüzünde tutarak indiriyor.
Zeynep Farah Abdullah’ın öyle ilginç bir tipi var ki tam bir bukalemun çehre bizce. Saçı ve makyajıyla her seferi başka bir karaktere bürünebiliyor. Saçlarını uzun bırakıp parlak bir fönle dalga verilince, gözlere de takma kirpikler takınca tam bir dönem oyuncusuna dönüşebiliyor. Aynı saçları alıp kısa kesip düz fön çekin, gözlerine de fosforlu bir far sürün, alın size post modern bir görünüm. Makyajı çıkarın, saçları dağınık bırakın. İşte size en doğal haliyle Zeynep Farah Abdullah. Makyajsız haliyle küçük bir kız çocuğundan farkı olmayan genç oyuncu özel hayatında hep doğallıktan ve sadelikten yana.
Hangi kıyafete hangi saç, hangi ortama hangi makyaj? Bu soruların hepsinin cevabını bilir Ivana Sert. Oturur size her türlü kombinasyonu bir matematik denklemi gibi anlatır, kendinizi not almak zorunda hissedersiniz. Tüm hayatı ve kariyeri stile endeksli olan bir insan olarak sabah kalktığı andan gece yastığa başını koyduğu ana kadar her saniyesi bu konuyla ilgili olarak geçiyor tabii ki. Sporun her çeşidini kombinleyerek yapıyor. Cildini limonlu sulara batırıyor. Hop oraya hop buraya yetişmek için kahveden doping etkisi alıyor. Bakımsız görmek çok zor. Makyajsız nadiren gördüğümüzde ise, “vay be doğal hali de çok güzelmiş” dedirtiyor.
Güneşin Kızları dizisiyle tanıdığımızda kocaman yanakları olan hafif tombul bir kızdı ve çok güzeldi. Sonra özel bir gecede bir dans şov yaptı, alay etmeyen kalmadı. Yok efendim o kadar kilolu haliyle nasıl dans edebilmiş de çok kötü görünüyormuş da. Duyduklarına çok içerleyen Hande Erçel bütün o sözleri söyleyenleri pişman etmek istercesine bir zayıfladı, bir fıstıklaştı, izlerken bizim içimizin yağları eridi. Şu anda hem güzelliğinin hem de gençliğinin zirvesinde olan Hande Erçel bir de Murat Dalkılıç’la müthiş bir aşk yaşıyor. Mutluluk onu daha da güzelleştiriyor. Doğal makyajsız hali ise makyajlı halinden kat kat güzel tabii ki.
Ekranların en tatlı sunucusuyken “Çocuklar Duymasın” dizisiyle en sevilen dizi oyuncusuna dönüştü Pınar Altuğ. Platin sarısı olan saç rengini bir anda simsiyah yaptığında başta biraz yadırgadık ama çok geçmeden yakıştırdık. Sonra yine sarıya boyadı saçlarını ve biz derin bir oh çektik, çünkü ona en yakışanı bu renkti. Bakımlı haline alıştığımız güzel oyuncuyu makyajsız görünce tanımakta zorluk çekeceğimizi düşünmüyoruz. Kapatıcı ve hafif bir göz kalemi haricinde fazla makyaj yapmıyor ve doğal tonları tercih ediyor. Ama bronz olmadığı halini hiç görmedik mesela. Yaz demeden kış demeden her daim havuz başından yeni dönmüş gibi görünmesi normal geliyor artık bize.
Haksızlık. Evet bu kızın bu kadar güzel olması kelimenin tam anlamıyla haksızlık. Makyaj yapmasına gerek yok. Saçlarını taramasına bile gerek yok. Üzerine pis bir çuval geçirip belini iple bağlasa yine de çok güzel görünür. O göz altları şişse de kararsa da güzel durur. Tamam kemik yapısı ve köşeli burnu onu biraz erkeksi gösteriyor olabilir ama çıkık elmacık kemikleri ve hafif çekik gözleriyle erkek olsa yine de en yakışıklısı olurdu eminiz. Makyaj yapınca da zaten en fazla o elmacık kemiklerine oynuyor. Aydınlatıcı ve bronzer kullanarak “bakın ne güzel benim yanaklarım” diyor adeta. Gözlerine çektiği eyeliner ise olayı şah-mat diye bitiriyor. Makyaj olsun ya da olmasın Serenay Sarıkaya günümüzün en güzel kadınlarından biri.
“Kuzey Güney” dizisinde canlandırdığı Simay karakterini ne kadar varoşsa “Medcezir” dizisinde canlandırdığı Eylül karakteri o kadar sosyetikti. Üstelik bir dizi bitti diğer hemen başladı ve biz bu dönüşümü hiç yadırgamadık. En son “Hakan:Muhafız” dizisinde başrolü kapan oyuncunun ödüllü “Ahlat Ağacı” filminde de başrol oyuncusu olduğunu baştan belirtelim. Oyunculuk sektöründe emin adımlarla zirveye ilerleyen Hazar Ergüçlü’nün oyunculuğu iyi ki kuvvetli çünkü ne yaparsa yapsın o karakteristik yüzü hep aynı kalıyor. Kaşlarından mı gözlerinden mi bilemiyoruz ama koyu farlar da sürse, kalın sürmeler de çekse o karakteristik bakışlar değişmiyor. Makyajlı veya makyajsız her daim güzel olduğunu da
Yıllar geçiyor ama Yeşim Salkım gündemden düşmüyor. Biliyor. Kiminle ne kadar polemiğe gireceğini, ne zaman nerde nasıl çıkışlar yapması gerektiğini çok iyi biliyor. Arada iki albüm patlatıyor. Üzerine birkaç kliple güzelliğini hatırlatıyor. Sonra hiç beklemediğimiz bir dizide oyuncu olarak boy gösteriyor. Ekranlara biraz ara verip konserlere ağırlık veriyor. Derken bir sinema filminde boy gösteriyor. Bu sayede nesiller değişse de herkes onun adını biliyor. Makyajın hangi halinin kendisine yakıştığını yıllardır her fırsatta gururla gösteren Yeşim Salkım #nomakeup akımından da haberdar belli ki. Makyajsız doğal görüntülerini paylaşmayı seven Yeşim Salkım’ın cilt bakımlarının her türlüsünü yaptırdığını da bilmeyen yok.
Severiz, beğeniriz ama makyajsız görmek istemeyiz. Alışmışız bakımlı olmasına. O göz altları hep beyaz pudrayla kapatılmalı, o kirpikler hep rimelli olmalı. Saçlara mutlaka parlaklık veren kremler sürülmeli, fönü yerinde olmalı. Çünkü bunların hiçbiri olmadığı zaman tanımakta güçlük çekiyoruz Gülben Ergen’i. Dost acı söyler diyoruz ve doğal görünmenin bu kadar revaçta olduğu bugünlerde bu konuya biraz yatırım yapmasını tavsiye ediyoruz. Artık deri altı kolajen takviyesi mi olur yoksa hücre yenileyici ışın tedavileri mi gerekir ona cilt bakım uzmanları karar verir. Gülben Ergen’in zaten bunların çoğunu denediğine eminiz ama sonuçlarını henüz göremediğimiz için biraz daha beklememiz gerekecek sanırız.
Güzeller güzeli Yasemin Özilhan yıllardır ekranlardan uzak bir hayat sürüyordu. Ancak kısa bir süre önce hem ekranlara hem de magazin sayfalarına geri döndü. Hatırlarsanız “Doktorlar” dizisinde oynarken dizinin çekildiği hastanenin sahibiyle evlenmiş ve oyunculuğu bırakmış ve zengin bir hayata yelken açmıştı. Yıllardır da özel davetlere gittiği zamanlar dışında pek göremiyorduk. Ama bu sene önce güzellikle ilgili videolar yayınlamaya başladı sonra da “Mucize Doktor” dizisine konuk oyuncu olarak katıldı. Ekranlara dönmek istediğini ama Türkan Şoray kanunları olduğunu ilan etti. Kafalar karıştı tabii. Makyajlı ve makyajsız hali ise kaynakları sonsuz olduğu için tabii ki mükemmel görünüyor. Kaşlar fazlaca kalın görünüyor demezsek içimizde kalır.
Sabahların Sultanı Seda Sayan makyajı da estetiği de çok iyi biliyor anacım. Eli maşalı Kadırgalı Seda Sayan ekranda ve sahnede o kadar güzel o kadar mükemmel duruyor ki, sanat eseri izler gibi izliyoruz. Günlük hayatında da bol makyajlı olmayı tercih ediyor. Alışverişe giderken mesela beyaz göz altları pembe yanaklar parıltılı dudaklar tercih ediyor. Ekranda olacaksa o elmacık kemiklerine mutlaka parlayan bir allık sürüyor, farlar daha renkli oluyor ve dudak rengi giydiği kıyafete uyumlu olarak seçiliyor. Hiç makyaj yapmadığı zaman da çok güzel olan Seda Sayan bizce daha doğal tonları deneyebilir.
Ajda Pekkan 74 yaşında olduğunu unutturan bir enerjiye ve güzelliğe sahip. Sahnede canlı izleme şansına erişmiş olanlar bilir sadece sesiyle değil, pürüzsüz güzelliğiyle de büyüler. 1970’lerden beri sahnelerin tozunu attıran Ajda Pekkan 50 yıldır görüntüsünde sürekli güncelleme yaptı. Bu güncellemeler de öyle saç kesimi gibi basit işlemlerle yapılmadı tabii. İşini ciddiye aldığı kadar güzelliğini de ciddiye alan Süperstar her türlü estetik ameliyatı oldu bugüne kadar. Sadece yüzünü gerdirmekle kalmayıp dizlerini bile gerdiren Ajda Pekkan’ın makyajlı halinin süper göründüğünü biliyoruz. Ama ne yazık ki makyajsız yakalandığında estetiklerin bile kurtaramadığı bir portreyle karşı karşıya kalıyoruz.
Lisa Bonet’i bir yerden tanıyorsunuz da kim olduğunu çıkaramıyor musunuz? 80li yıllarda Bill Cosby’nin başrolde olduğu “The Cosby Show”da Denise Huxtable rolünde oynadığını söylersek hatırlayacağınıza eminiz. “O kadar eski dizileri nereden bileyim gencim ben” diyorsanız da şöyle bir tanıtma yapalım. Lisa Bonet Game of Thrones’dan Jason Momoa’nın eşi ve iki çocuğunun annesi. Doğal yaşamdan yana olan çiftin çocukları dahil ailede kimse saçlarını taramıyor diyebiliriz, hepsi rasta saçlı. Lisa Bonet gotik makyajlar yapmayı seviyor, koyu renk farlar ve göz kalemleri favorisi. Makyajsız da süper görünen 52 yaşındaki oyuncunun dünyaca ünlü bir cilt bakım uzmanı var. Yaşam tarzı da organik cilt bakım kremleri de.
Konu makyaj olur da Bülent Ersoy listede olmaz mı? Tabii ki olur! Türk Sanat Müziğinin icra etme konusunda onun üstüne kimse yoktur. Saç, makyaj, kıyafet üçlemesinde de çok iyi olduğunu her fırsatta gösteriyor. Özellikle makyaj konusunda meslektaşlarına kıyasladığımızda bambaşka bir kulvarda olduğunu söylesek yalan olmaz. Bülent Ersoy’un yüzüne yapılan makyaj sadece kapatıcı ve far sürmekten ibaret değil. O gözler bambaşka bir hale bürünüyor, elmacık kemikleri olduğundan daha çıkık, burnu gerçek halinden daha ince, dudakları normalden daha kalın bir görünüme kavuşuyor. Kullanılan renkler kostüm konseptiyle tamamen uyumlu oluyor tabii ki. Hepsini çıkardığı zaman ise geriye kalan görüntü tanınmaz bir halde oluyor.
Konu makyaj olur da Bülent Ersoy listede olmaz mı? Tabii ki olur! Türk Sanat Müziğinin icra etme konusunda onun üstüne kimse yoktur. Saç, makyaj, kıyafet üçlemesinde de çok iyi olduğunu her fırsatta gösteriyor. Özellikle makyaj konusunda meslektaşlarına kıyasladığımızda bambaşka bir kulvarda olduğunu söylesek yalan olmaz. Bülent Ersoy’un yüzüne yapılan makyaj sadece kapatıcı ve far sürmekten ibaret değil. O gözler bambaşka bir hale bürünüyor, elmacık kemikleri olduğundan daha çıkık, burnu gerçek halinden daha ince, dudakları normalden daha kalın bir görünüme kavuşuyor. Kullanılan renkler kostüm konseptiyle tamamen uyumlu oluyor tabii ki. Hepsini çıkardığı zaman ise geriye kalan görüntü tanınmaz bir halde oluyor.
Konu makyaj olur da Bülent Ersoy listede olmaz mı? Tabii ki olur! Türk Sanat Müziğinin icra etme konusunda onun üstüne kimse yoktur. Saç, makyaj, kıyafet üçlemesinde de çok iyi olduğunu her fırsatta gösteriyor. Özellikle makyaj konusunda meslektaşlarına kıyasladığımızda bambaşka bir kulvarda olduğunu söylesek yalan olmaz. Bülent Ersoy’un yüzüne yapılan makyaj sadece kapatıcı ve far sürmekten ibaret değil. O gözler bambaşka bir hale bürünüyor, elmacık kemikleri olduğundan daha çıkık, burnu gerçek halinden daha ince, dudakları normalden daha kalın bir görünüme kavuşuyor. Kullanılan renkler kostüm konseptiyle tamamen uyumlu oluyor tabii ki. Hepsini çıkardığı zaman ise geriye kalan görüntü tanınmaz bir halde oluyor.
Konu makyaj olur da Bülent Ersoy listede olmaz mı? Tabii ki olur! Türk Sanat Müziğinin icra etme konusunda onun üstüne kimse yoktur. Saç, makyaj, kıyafet üçlemesinde de çok iyi olduğunu her fırsatta gösteriyor. Özellikle makyaj konusunda meslektaşlarına kıyasladığımızda bambaşka bir kulvarda olduğunu söylesek yalan olmaz. Bülent Ersoy’un yüzüne yapılan makyaj sadece kapatıcı ve far sürmekten ibaret değil. O gözler bambaşka bir hale bürünüyor, elmacık kemikleri olduğundan daha çıkık, burnu gerçek halinden daha ince, dudakları normalden daha kalın bir görünüme kavuşuyor. Kullanılan renkler kostüm konseptiyle tamamen uyumlu oluyor tabii ki. Hepsini çıkardığı zaman ise geriye kalan görüntü tanınmaz bir halde oluyor.
Konu makyaj olur da Bülent Ersoy listede olmaz mı? Tabii ki olur! Türk Sanat Müziğinin icra etme konusunda onun üstüne kimse yoktur. Saç, makyaj, kıyafet üçlemesinde de çok iyi olduğunu her fırsatta gösteriyor. Özellikle makyaj konusunda meslektaşlarına kıyasladığımızda bambaşka bir kulvarda olduğunu söylesek yalan olmaz. Bülent Ersoy’un yüzüne yapılan makyaj sadece kapatıcı ve far sürmekten ibaret değil. O gözler bambaşka bir hale bürünüyor, elmacık kemikleri olduğundan daha çıkık, burnu gerçek halinden daha ince, dudakları normalden daha kalın bir görünüme kavuşuyor. Kullanılan renkler kostüm konseptiyle tamamen uyumlu oluyor tabii ki. Hepsini çıkardığı zaman ise geriye kalan görüntü tanınmaz bir halde oluyor.
Konu makyaj olur da Bülent Ersoy listede olmaz mı? Tabii ki olur! Türk Sanat Müziğinin icra etme konusunda onun üstüne kimse yoktur. Saç, makyaj, kıyafet üçlemesinde de çok iyi olduğunu her fırsatta gösteriyor. Özellikle makyaj konusunda meslektaşlarına kıyasladığımızda bambaşka bir kulvarda olduğunu söylesek yalan olmaz. Bülent Ersoy’un yüzüne yapılan makyaj sadece kapatıcı ve far sürmekten ibaret değil. O gözler bambaşka bir hale bürünüyor, elmacık kemikleri olduğundan daha çıkık, burnu gerçek halinden daha ince, dudakları normalden daha kalın bir görünüme kavuşuyor. Kullanılan renkler kostüm konseptiyle tamamen uyumlu oluyor tabii ki. Hepsini çıkardığı zaman ise geriye kalan görüntü tanınmaz bir halde oluyor.
Konu makyaj olur da Bülent Ersoy listede olmaz mı? Tabii ki olur! Türk Sanat Müziğinin icra etme konusunda onun üstüne kimse yoktur. Saç, makyaj, kıyafet üçlemesinde de çok iyi olduğunu her fırsatta gösteriyor. Özellikle makyaj konusunda meslektaşlarına kıyasladığımızda bambaşka bir kulvarda olduğunu söylesek yalan olmaz. Bülent Ersoy’un yüzüne yapılan makyaj sadece kapatıcı ve far sürmekten ibaret değil. O gözler bambaşka bir hale bürünüyor, elmacık kemikleri olduğundan daha çıkık, burnu gerçek halinden daha ince, dudakları normalden daha kalın bir görünüme kavuşuyor. Kullanılan renkler kostüm konseptiyle tamamen uyumlu oluyor tabii ki. Hepsini çıkardığı zaman ise geriye kalan görüntü tanınmaz bir halde oluyor.