CHP’de Kriz Oldu..Kılıçdaroğlu İmamoğlu’na Karşı Alternatif İsmi Buldu.. Ayrıntılar İçeriğin Devamındadır..İçeriğin Devamını Okumak Ve Görmek İçin Lütfen Görsele Dokununuz..
CHP’de seçimlerden sonra kazan kaynıyor. Bir kesim CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na koltuğu bırakması yönünde çağrılar yaparken konuyla ilgili ilk somut adım İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’ndan geldi. SARIGÜL DE DENKLEME GİRDİ, İŞLER KARIŞTI Seçimlerden yenilgiyle çıkılması sonrası “Değişim” vurgusu yapan İmamoğlu’na parti içerisinden de ciddi bir destek var. Ancak kamuoyu ile paylaşılan MYK listesi de gösterdi ki Kılıçdaroğlu’nun kolay kolay bırakmaya niyeti yok. Bunun yanında seçimlere CHP listesinden giren ve Erzincan’dan milletvekili seçilen Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül’ün partisiyle birlikte CHP’ye katılma kararı alması ve Kılıçdaroğlu’na açık bir şekilde desteğini ilan etmesi kulislerde farklı iddiaların ortaya atılmasını da beraberinde getirdi. KILIÇDAROĞLU’NUN PLANI NE? Kulislerde konuşulanlara göre; Kılıçdaroğlu’nun kongre sürecine kadar tabanı ikna konusunda sıkıntı yaşaması durumunda genel başkanlık için İmamoğlu’nun karşısına Sarıgül’ü sürecek. “TÜRKİYE MODELİ” VURGUSU DİKKAT ÇEKTİ Dün öğlen saatlerinde basın mensuplarının karşısına geçen Sarıgül’ün “TDP bugün elini taşın altına koymuştur ve Kılıçdaroğlu’nun yanında olmaya devam edecektir. Bizim mücadelemiz hak mücadelesidir. Böyle mücadeleler sabır ister. Erzincan modeli izlenmesi gereken bir modeldir. Bu modeli Türkiye modeli yapacağız. Bu model halkla iç içe olma modelidir” şeklindeki sözleri bu yöndeki iddiaları daha da güçlendirdi. SESLER YÜKSELİYOR Bu arada parti içinden de sesler de yükselmeye başladı. İstanbul Milletvekili Engin Altay grup yönetimine aday olmamasıyla ilgili, “Çekilmeyi bilmek lazım” dedi. ORTAKLARIN TAVRI RAHATSIZ ETTİ Meclis’te önceki gün yapılan Meclis Başkanlığı seçimlerinde, CHP listelerinden gelen DEVA, Gelecek ve SP’nin kendi adaylarıyla yarışması da rahatsızlık yarattı. CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol bunu “büyük bir siyasi nezaketsizlik” olarak niteledi.