Köy delikanlısı bir an donakalmış, gözleri büyümüş ve yine bağırmaya başlamış:
– “Ne yoğurdu! Bu çocuk kim? Hem sana baba mı diyir? Ben askere giderken iki çocuk bırakmıştım, bu nasıl iş?”

Fadime, hiç panik yapmadan, yoğurdunu kaşıklamaya devam etmiş ve sakin bir şekilde cevap vermiş:
– “Yahu, ne bağırıyorsun? Sen askere gittin diye çocukların büyümedi mi sanıyorsun? Bu çocuk senin yokluğunda büyüdü. Hem ben de bu çocukla birlikte yoğurdu da yiyorum, merak etme.”

Adam biraz daha şaşkın bir şekilde ona bakmış. Hala kafası karışmış, ama Fadime’nin soğukkanlılığı karşısında sesi biraz daha kısılmış.
– “Hadi ama Fadime, sen de biraz açıklama yap. Bu çocuk nereden çıktı?”

Fadime, bir an durup bakmış ve gülerek demiş:
– “Oğlum, bu çocuk bizim de değil, köyün en yaşlı kadınına ait. Yoğurdu mu getirdin de, şimdi sormaya başladın? Hem bu çocuk, yoğurdu çok sever, biz de sana gelirken getirdik.”

Bunlar da İlginizi Çekebilir