Prof. Dr. Şener Üşümezsoy’dan Marmara Depremi Sonrası Değerlendirme

Tekirdağ’ın Marmaraereğlisi ilçesinde yerel saatle 14:55 civarında kaydedilen 5.0 büyüklüğündeki sarsıntı, geniş bir coğrafyada hissedildi. Yerin yalnızca 6.71 kilometre derinliğinde meydana gelen bu deprem, başta İstanbul olmak üzere İzmir, Bursa, Edirne, Balıkesir gibi birçok şehri ve hatta Bulgaristan’ı bile etkiledi.

Bu önemli yer sarsıntısının hemen ardından, deprem bilimcilerden kritik yorumlar geldi. Özellikle tutarlı tahminleriyle tanınan ve öne çıkan Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, son olayı analiz ederek kamuoyuna yeni ve önemli bilgiler aktardı.

devamı sonraki sayfada… görsel üzerinden do2’kununuz geçebilirsiniz…
Tekirdağ Sarsıntısı Sonrası İstanbul’da Panik ve Uzmanların Görüşleri
Tekirdağ’da meydana gelen şiddetli yer sarsıntısının ardından İstanbul’da çok sayıda vatandaş büyük bir korku ve panik yaşadı. Geniş bir alandan hissedilen bu deprem sonrasında, deprem uzmanları hemen canlı yayınlara bağlanarak değerlendirmelerde bulundu. Uzmanlara yöneltilen en kritik soru, bu olayın uzun süredir beklenen Büyük İstanbul Depremi’nin bir habercisi olup olmadığıydı.

Son dönemdeki isabetli tahminleriyle öne çıkan deprem bilimci Prof. Dr. Şener Üşümezsoy ise bu sarsıntıyı 23 Nisan’da öngördüğünü dile getirdi. İşte sarsıntıya ilişkin derlenmiş uzman yorumları:

Prof. Dr. Şükrü Ersoy: “Artçıları Takip Etmek Gerekiyor”
Prof. Dr. Şükrü Ersoy, A Haber canlı yayınında önemli açıklamalarda bulundu:

“Şu an izleme halindeyiz. Bu depremin devamında artçı sarsıntılar olacak mı, olmayacak mı? Bunu gözlemleyeceğiz. Artçıların yaşanması, bölgedeki aktif hareketliliğin bir göstergesidir. Bu artçılar, beklediğimiz büyük depremin fay hattının canlı olduğunu göstermesi açısından mühimdir. Bu büyüklükteki bir depremde ciddi bir hasar beklemiyoruz. İstanbul’un her noktasından hissedilmiş olsa da yıkıcı nitelikte değildir. Bunun ardından 4, 3 ve 2 büyüklüğünde sarsıntılar meydana gelebilir. Bu beklenen bir durumdur.”

Kuzey Anadolu Fayı’nda bir rahatlamaya yol açar mı? sorusuna ise Ersoy net bir cevap verdi:
“Hayır. Böyle bir niteliği yoktur. Gelecekte gerçekleşebilecek büyük depremin birikmiş enerjisini alabilecek bir sarsıntı değildir. Marmara’da beklenen büyük depremin enerjisini bu tür bir depremin alacağını söylemek doğru olmaz.”

Prof. Dr. Şener Üşümezsoy: “Defalarca Uyarmıştım…”

Habertürk canlı yayınında dikkat çekici açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Şener Üşümezsoy’un ifadeleri ise şu şekildeydi:

“Deprem, Silivri çukurunun batı kenarında meydana geldi. Kumburgaz’da 6.2 büyüklüğündeki sarsıntı zaten o fayı kırmıştı. Bu olay da, daha önce bahsettiğim gibi, Silivri çukuru içerisinde kırılmamış olan fay hattında gerçekleşti. Tekrar belirtmek isterim; 23 Nisan’da Silivri ile Büyükçekmece arasındaki fay kırılmıştı. Bu son sarsıntı ise Silivri çukuru içerisinde daha batıya uzanan bir fayda oldu; bunu netleştirmek gerekir. Daha önce Silivri çukurunda bir deprem daha beklediğimi söylediğim noktada gerçekleşti. 23 Nisan’da yaşananın ardından, Kumburgaz çukurundan sonra Silivri çukurunda beklediğimiz bu sarsıntının olacağını ben her yerde yüksek sesle (bar bar) dile getirmiştim.”

Uzmanların bu değerlendirmeleri, kamuoyunun hem merakını gidermeye hem de Marmara Denizi’ndeki fay hatlarının hareketliliğine dair farkındalığı artırmaya devam ediyor.

Kaynak : replikler.org

Bunlar da İlginizi Çekebilir