Selçuk yeni evlenmiştir. Kapı çalar. Selçuğun eşi kapıyı açar. Gelen Selçuk'un babasıdır. Gelini tarafından içeri buyur edilen adam içeri girer ve baş köşeye oturur. Babasını karşısında gören Selçuk, şaşkınlık ve merak karışımı bir bakışla
'hoş geldin baba' der.
Hoşbulduk oğlum.
Oturmadan bana bir beyaz kağıt ile bir silgi getir. Der.
Kağıt, kalem mi? Ne yapacaksın ki?
Getir sen, anlatacağım. Gözünü kırparak... Olan bitene anlam veremeyen Selçuk, önce eşine sonra babasına baktı ve atılan adımlarla arkadaşlarının istediklerini yapmak üzere odayı terk etti. Odada sessizlik hakimdi.
Sessizliği Selçuk 'getirdim' demesini bozmuştu... Sonra olan gerçekten harika
(DE'VAMİ > diğer sayfada
İbret veren düğün hikayeleri..
Selçuk yeni evlenmiştir. Kapı çalar. Selçuğun eşi kapıyı açar. Gelen Selçuk’un babasıdır. Gelini doğrultusundan içeri buyur edilen adam içeri girer ve baş köşeye oturur. Babasını karşısında gören Selçuk, şaşkınlık ve merak karışımı bir bakışla ‘hoş geldin baba’ der. -Hoşbulduk oğlum. Oturmadan bana bir beyaz kağıt ile bir silgi getir. Der. -Kağıt, kalem mi? Ne yapacaksın ki? -Getir sen, anlatacağım. Der gözlerini kırparak… Olan tamamlanana mana veremeyen Selçuk, evvelce eşine sonra babasına baktı ve koşar adımlarla babasının istediklerini getirmek üzere odayı terk etti. Odada sessizlik hakimdi. Sessizliği Selçuk ‘getirdim’ demesi bozmuştu Devamı amacıyla gorsele doku55nun
Oturmadan bana bir beyaz kağıt ile bir silgi getir. Der. -Kağıt, kalem mi? Ne yapacaksın ki? -Getir sen, anlatacağım. Der gözlerini kırparak… Olan tamamlanana mana veremeyen Selçuk, evvelce eşine sonra babasına baktı ve koşar adımlarla babasının istediklerini getirmek üzere odayı terk etti. Odada sessizlik hakimdi. Sessizliği Selçuk ‘getirdim’ demesi bozmuştu. -Gel otur yanıma. Dedi babası. Başını onaylarcasına sallayan Selçuk, süratle babasının yanına oturdu. Bir elinde kağıt, bir elinde kalem, meraklı gözlerle babasına bakmaya başladı. Babası; -Yaz. -Ne yazayım? -Aklına gelen bir şey yaz. Bunun üstüne Selçuk, bir cümle yazdı. Tekrar babasına baktı. -Sil şimdi onu. -Peki baba. Diyerek silmeye başladı. Silme prosedürü tamamlanınca babası; -Tekrar yaz bir şeyler. -Baba amacın nedir? Dedi Selçuk biraz durumdan sinirlenerek…
ARŞIDAKİ DUVARIN ÇİVİSİ
Delinin biri, çiviyi tersine çevirerek sivri tarafına vura vura duvara çakmaya başlamış.
Onun bu halini gören başka bir deli işe karışmış :
-Baksana, yahu! Sen yanlış bir iş görüyorsun.Bu çivi karşıki duvarın çivisi olacak galiba, demiş.
KARŞI KALDIRIM
Bir akıl hastası, bulunduğu kaldırımdan karşıya geçip rastladığı ilk görevliye sormuş :
-Affedersiniz, karşı kaldırım nerede acaba?
Görevli şaşırmış ama yine de karşı tarafı göstererek :
-İşte şurada, demiş.
-Kime yutturuyorsun yahu... Daha şimdi orda sordum, burayı gösterdiler!...
NASIL BİLSİN
Akıl hastanesinde koğuşları gezen başhekim, bir hastanın oturmuş, birşeyler yazdığını gördü :
-Kolay gelsin, ne yazıyorsun?
-Mektup yazıyorum efendim.
-Yaaa...Kime yazıyorsun?
-Kendime...
-Peki, ne yazılı mektupta?
-İlahi doktor bey, deli misiniz siz?Mektubu daha almadım ki...İçinde ne yazdığını bileyim.
NİÇİN GÜLMÜŞ?
Uçak, Yeşilköy'den kalkmıştı. Bakırköy Akıl Hastanesinin üzerinden geçerken, pilot birden gülmeye başladı. Hostes bu gülüşün sebebini sorunca şu cevabı verdi :
-Başhekim kaçtığımı öğrenince kimbilir nasıl şaşıracak!!!
OLGUNLAŞIP YERE DÜŞTÜM
Bir müfettiş akıl hastanesini geziyormuş. Bahçeye gelince delilerin ağaçta asıldığını ama birinin yere yattığını görünce yatana sormuş .
-Neden ağaca çıktılar, demiş. O da :
-Armut sanıyolar kendilerini, demiş.
Müfettiş :
-Sen armut değilmisin?, demiş. O da hayır ben olgunlaşıp yere düştüm demiş.
12'NİZDE Mİ?
Katil, suçunu itiraf etti, yargıç da durumu jüri heyetine iletti. Biraz sonra jüri başkanı kararı açıkladı:
-Bu sanık suçsuzdur...
Yargıç adamakıllı kızdı:
-Canım, ne biçim iş bu!... Adam, ben katilim diyor suçunu itiraf ediyor sizde suçsuzdur kararına varıyorsunuz... Acaba, suçsuzdur kararını neye dayanarak verdiniz?
-Delilik efendim, delilik...
Yargıç bütün jüri üyelerini teker teker süzdü. Başını sallayarak :
-Sahi mi? 12'niz de mi?..
ÖNCE KAÇANLARI YİYELİM
Akıl hastanesinden iki deliyi salıvereceklermiş. Doktorlar kendi aralarında :
-Şunlara son bir test yapalım da gorelim akılları başlarına gelmiş mi, demişler.Bunun uzerine iki deliyi bir masa başına çağırmışlar. Masanın üzerine bir kavanoz dolusu siyah zeytin, bir kavanoz dolusu da canlı hamamböceği dökmüşler ve :
-Buyrun beyler, yiyiniz, demişler. Delirlerden bir tanesi hemen zeytinlere saldırmış, ötekisi araya girmiş.
-Önce kaçanları yiyelim, öburleri nasıl olsa duruyor!
PLAN BOZULDU
Akıl hastanesinde deliler bi araya gelip kaçış planı yaparlar. Elebaşları planı anlatır :
-Büyük bir kütük bulup ilk önce 1. kapıyı, 2. kapıyı ve daha sonra 3. kapıyı kıracağız ve herkes başının çaresine bakıp kaçacak. Sabah olunca bir kütük bulurlar doğruca 1. kapıyı kırarlar, 2. kapıya koşup onuda kırdıktan sonra 3. kapıya yönelirler. 3. kapının açık olduğunu gören elebaşları der ki :
-Arkadaşlar plan bozuldu geri dönün.