Güncel Ebru Şallı
İddianamede “Halkı Yanıltıcı Bilgi” Vurgusu
Savcılık tarafından tamamlanan soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, Ataklı’nın kamuoyuna sunduğu bilginin doğruluğunun teyit edilmeden yayınlandığına dikkat çekildi. İddianamede, bu tür açıklamaların kamu düzenini bozabileceği, toplumda infial yaratabileceği ve vatandaşlar arasında korku, panik ya da tedirginliğe neden olabileceği ifade edildi. Ayrıca suçun basın ve yayın yoluyla işlenmiş olması, cezanın alt sınırının yükseltilmesi için gerekçe olarak gösterildi.

Mahkeme Yargılamayı Kabul Etti
İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi, savcılık tarafından sunulan iddianameyi kabul ederek yargı sürecini başlattı. Önümüzdeki günlerde yapılacak ilk duruşmada, Can Ataklı hakim karşısına çıkacak. Mahkeme sürecinde, Ataklı’nın söz konusu ifadeyi bir gazeteci olarak mı, yoksa kişisel görüş şeklinde mi paylaştığı, bu bilginin kamuoyunu bilgilendirme amacı taşıyıp taşımadığı, ve haber alma özgürlüğü kapsamına girip girmediği değerlendirilecek.


Basın Özgürlüğü ve Dezenformasyon Yasası Gündemde
Olay, Türkiye'de basın ve ifade özgürlüğü konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi. Basın meslek örgütleri, gazetecilerin haber kaynaklarını açıklamaya zorlanması, doğrulanmamış bilgi nedeniyle yargılanması gibi uygulamaların ifade özgürlüğünü tehdit ettiğini vurguluyor. Öte yandan bazı hukukçular, dezenformasyonun özellikle kriz dönemlerinde toplumsal güveni zedeleyebileceği ve bu nedenle ciddi yaptırımlar gerektirebileceğini savunuyor.

2022 yılında yürürlüğe giren ve kamuoyunda “dezenformasyon yasası” olarak bilinen düzenleme kapsamında ilk yargılamalardan biri olan bu dava, benzer içeriklerin nasıl değerlendirileceği konusunda da emsal teşkil edebilir. Uzmanlar, dijital medya çağında bilgiye hızlı erişimin önemli olduğu kadar, bu bilgilerin doğruluğunun da dikkatle sorgulanması gerektiğini hatırlatıyor.

Bunlar da İlginizi Çekebilir