Güncel
07 Şubat 2022 ( 1323 izlenme )

Müge Anlının hikayesi


Bakın neden ayrılmış, müge anlı’nın hikayesi.
ATV ekranlarında yayınlanan Müge Anlı ile Tatlı Sert programıyla tüm 
Türkiye’nin konuştuğu bir isim olan başarılı sunucu Müge Anlı, 
özel hayatıyla gündeme gelmekten özenle kaçınıyor.
 Anlı’nın kameralar ardındaki yaşamı ise sevenleri tarafından merak ediliyor.
 Ekranların sevilen sunucusu Müge Anlı, güçlü kariyeriyle adından söz ettirmeye devam ediyor.
 Özel hayatını sır gibi saklayan Anlı’nın şöhret olmadan önceki yaşamı, 
sevenleri tarafından merak ediliyor. 
Gelin, Müge Anlı’nın yaşamına hep birlikte göz atalım… 

1973 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Müge anlı,
 Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’ni bitirdikten hemen sonra, 
Kadir Has Üniversitesi’nde Hukuk alanında yüksek lisans yaptı.
Televizyonculuk kariyerine Kanal 6’da başlayan sunucu, bu kanalda Top Secret programını sundu.
 Kariyerinin ilk yıllarında magazin gazeteciliği yapan Müge Anlı, bir dönem Vatan Gazetesi’nin magazin müdürüydü.
 Dobra Dobra ve Mektubunuz Var gibi programların sunuculuğunu üstlenen Müge Anlı, esas çıkışını 2008 yılında ekranlara gelen Müge Anlı ile Tatlı Sert programıyla yaptı.

13 yıldır ATV ekranlarındaki macerasına hız kesmeden devam eden Müge Anlı, programında yer verdiği olaylar ve konuklarla,
 Türkiye’nin gündemine oturuyor. Yalnızca çalışkanlığıyla gündemde olmak isteyen ve magazinden mümkün mertebe uzak duran Müge Anlı’nın özel hayatına dair şaşırtıcı detaylar mevcut. 
Anlı, 1999 yılında meslektaşı Burhan Akdağ ile büyük bir aşkla evlenmişti. Müge Anlı, Burhan Akdağ’ın ikinci evliliğiydi.

Çiftin, 2002 yılında Lidya Müge adını verdikleri kızları dünyaya geldi. Akdağ ve Anlı, kızları doğduktan 6 yıl sonra boşanma kararı aldılar.
 İddiaya göre Müge Anlı, eşi Burhan Akdağ’ı, kendisine şiddet uyguladığı gerekçesiyle şikayet etmişti.

 Ayrılık süreçleri epey olaylı geçen çift, 2008 yılında boşandılar. Burhan Akdağ, Müge Anlı’nın kızı Lidya’yı kendisine göstermediğini öne sürdü. Hatta bu konuyu ‘Koynumdaki Yılan’ kitabında kaleme aldı. Akdağ’ın kitabının satışının yer aldığı sitelerde kitap ile ilgili şu açıklama dikkat çekiyor: Bir boşanma serüveni. Sancılı, şaşırtıcı, acılı… İkisi de ünlü. İkisi de gazeteci. İkisi de magazinci. İkisi de başarılı. Burhan Akdağ ve Müge Anlı. 

Tutkulu bir aşkla başlayan ilişki evlilikle sonuçlanıyor, bir çocukla taçlanmışken birden mutlu son yok oluyor. 
Bahara yakın günlerde tam kocakarı soğukları zamanı yerle bir oluyor hayat. Acılı bir serüven başlıyor. 

Mahkeme koridorları, karakollar, kelepçeler, hatta ertelenen hapis cezaları… Ardı ardına gelen suçlamalar ve gözyaşı…

 Kızını görmek isteyen bir babanın kimi zaman öfkeli, 
kimi zaman hüzünlü direnişidir.Kitapta yer alan satırlardan birkaçı ise şöyle: “Cumayı cumartesiye bağlayan gece heyecandan neredeyse hiç uyuyamadım. Her tarafım kıpır kıpırdı.
 Hayal kuruyordum. O cumartesi günü saat sabah on gibi Kadıköy Hasanpaşa’ daki İcra Dairesi’nin önündeydim. Binalara bakan bankın üzerinde oturmuş heyecanla buluşmayı bekliyordum.
 Halbuki saat on ikide buluşacaktık. Her yer bomboştu, içeride sadece bir polis memuru vardı nöbette, bir de ben vardım dışarıda. 
Kalbim yerinden fırlayacak gibiydi.

 Hayatım boyunca hiç böyle bir heyecan yaşadığımı hatırlamıyordum. 
Sevgilisini bekleyen yeni aşık gibi belki ondan da yoğun bir heyecan içindeydim.

 Dakikaları sayıyordum, 2 saat giderek uzuyordu. Onikiye çeyrek kala pedagog geldi. 
Giden gelen arabaları gözetliyordum, arabayla geleceklerini düşünüyordum çünkü. Fakat birden bir taksi yanaştı, 
taksinin arka sol camında Lidya’yı gördüm. Aylardır görmediğim benim küçüğüm, her şeyim, 
‘Lidoş’um oradaydı işte, içimdeki heyecanı, mutluluğu anlatmam imkansız, adeta bayılacak gibiydim,
 şu anda bile bunları yazarken aynı heyecanı tekrar yaşıyorum. 
Heyecandan ayağa bile kalkamadım.


Bunlar da İlginizi Çekebilir