İstanbul’un sessiz bir sokağında, 8 yaşındaki Lale’nin acil çağrı hattına yaptığı telefon, bir ailenin karanlık sırlarını ortaya çıkardı. Karnındaki şiddetli ağrıyla yardım isteyen küçük kızın sözleri, polis ve sağlık ekiplerini harekete geçirdi. Ancak olayın boyutları, herkesi derinden sarsacaktı. DEVAMI İÇİN DİĞER SAYFAYA GEÇİNİZ
O gece, acil çağrı operatörü Ayşe, telefonun diğer ucundaki minik sesi duyduğunda mesleğinde ilk kez bu kadar tedirgin oldu. Ses, “Lütfen yardım edin… Karnım çok ağrıyor,” diyen küçük bir kıza aitti. Hıçkırıklar arasında, “Babam ve onun arkadaşı… Beni hasta ettiler,” diye ekledi. Hat aniden kesildi.
Operatör, konumu tespit ederek polis ve ambulansı olay yerine yönlendirdi. Memur Ali Yılmaz ve ekibi, kısa sürede mütevazı bir eve ulaştı. Kapıyı açan Lale, solgun yüzü ve içe çökük yanaklarıyla yaşıtlarından daha küçük görünüyordu. Eski, rengi solmuş bir tişört giyiyordu ve karnındaki anormal şişlik hemen dikkat çekiyordu. İçeride, annesi Zeynep hasta yatıyordu. Baba Mehmet ise işten henüz dönmemişti.
Lale, oyuncak ayısını sıkıca tutarak olanları anlattı:“Babam ve arkadaşı Ahmet Amca, benimle ‘özel oyunlar’ oynamak istediler. Ama canım çok yandı. Sonra karnım büyümeye başladı. Annem hasta, onu uyandırmamı söylediler.”
Sağlık ekipleri Lale’yi derhal hastaneye götürdü. Yapılan muayenede, küçük kızın cinsel istismara uğradığı ve hamile olduğu ortaya çıktı. Bu şok edici bulgu, derinlemesine bir soruşturmanın başlamasına neden oldu.
Polis, baba Mehmet ve arkadaşı Ahmet’i gözaltına aldı. Anne Zeynep ifadesinde, kocasının ve arkadaşının sık sık evde toplanıp alkol aldıklarını, kendisinin ise kronik rahatsızlığı nedeniyle odasından çıkamadığını söyledi. Komşular da zaman zaman gürültülü tartışmalar duyduklarını itiraf etti.
Lale, devlet koruması altına alındı ve psikolojik destek almaya başladı. Baba ve arkadaşı, çocuk istismarı suçundan yargılanmayı bekliyor.
Bu hikâye, toplum olarak çocuklarımızı koruma sorumluluğumuzu bir kez daha hatırlatmaktadır. Çocuk istismarı, maalesef sessiz kalan aileler ve komşuluk ilişkilerinin zayıflığı nedeniyle gizlenebilmektedir. Unutmayalım:
Şüpheli durumlarda 183 Sosyal Destek Hattı’nı arayın.
Komşularınızla iletişim halinde olun ve sessiz kalmayın.
Çocuklarımızın güvenliği, hepimizin ortak sorumluluğudur. Lütfen bu konuda duyarlı olalım ve gerektiğinde yetkililere bildirimde bulunalım.
Not: Bu hikâye, gerçek bir vakadan esinlenilerek yazılmıştır. Mahremiyeti korumak için isimler ve bazı detaylar değiştirilmiştir.