O, evde saat öğleye kadar yatılmayacağını, herkesin erkenden uyanması gerektiğini sert bir kabulle savunuyordu. Ama benim için bu sabah, dinlenmeye ve soluklanmaya ihtiyacım olan nadir günlerden biriydi. “Bu benim haftalık izin günüm. Dinlenmek hakkım,” dedim, sesi titreyerek ama kararlı bir ifadeyle.
Ancak o gözlerini bile devrilmeden, “Bu evde yaşayan herkes benim kurallarıma uymak zorunda,” diyerek, benim “haklarımı” yerle bir etti. İşte o an, sınırın tamamen aşıldığını anladım. Bu davranış, artık kabul edilemezdi.
O gün kocamla konuyu yeniden değerlendirdim. Onun ne düşüneceğini bile bile işe yaramayacağını biliyordum; ama susmamın da yeterince zararlı hale geldiğinin farkındaydım.

Bunlar da İlginizi Çekebilir