Kadının Teki Doktora Kadının tek doktora kocasının sürekli çok sinirlendiğini ve bir türlü yatışmadığını. Her akşam işten eve geldiğinde hep sinirleniyor ve neredeyse her gün böyle geçiyormuş. Kadın : “Doktor bey ne yapacağımı bilmiyorum. ne olur bana yardım edin.” demiş. Doktor : “kızım sen eve git. kocası gelip sinirlenmeye başlar hemen bir bardak su al.
devamı sonraki sayfada...
ağır ağır içmeye başla. seni görünce siniri ağır ağır geçmeye başlayacaktır” Bir hafta sonra kadın tekrar doktora gelmiş. Kadın : “doktor bey siz bir harikasınız.Kadın : “doktor bey siz bir harikasınız. sihirli bir değnek gibi elime bardağı alıp ağır ağır içiyorum ve hemen kocamın siniri geçiyor. çok teşekkür ederim suların şifasından ruhu dinleniyor kocamın sanırım. Nasıl bir bardak su bu kadar etkili olabiliyor?” Doktor : “bir bardak suyun bir etkisi yok aslında. sadece senin çeneni kapamaya yardımcı oluyor.” Adamın biri evlenirken eşi olacak kadınla anlaşma yapmış:
Adamın biri evlenirken eşi olacak kadınla anlaşma yapmış: - Salondaki masanın arkasında gizli olan kilitli çekmeceyi asla açmayacaksın. Bana söz ver! Kadın da; - Verdim gitti, demiş ve evlenmişler. Aradan uzun yıllar geçmiş. Fakat kadın unutamamış o çekmeceyi. Sonunda dayanamayıp bir anahtar uydurarak açmış, fakat o da ne! Çekmecede sadece 3 yumurta ve 750 dolar para var. Hiçbir anlam verememiş bu duruma. Akşam kocasına; Beni affet, dayanamayıp gizli çekmeceyi açtım, demiş. Kocası; - Sen de beni affedersen bunun sırrını sana anlatırım, demiş ve anlaşmışlar. Kadın meraktan çatlıyormuş.
Adam anlatmaya başlamış: - O çekmecedeki 3 yumurta var ya... İşte onlar seni her aldattığımda çekmeceye koyduğum yumurtalardı, demiş. Kadın, 30 yıldır evliyiz. Demek ki onca yılda üç kez aldatmış. Eh, affedilebilir bir şey diye düşünmüş, sonra sormuş: - Peki, o 750 dolar nedir? Adam boynunu bükmüş; - Yumurtalar çekmeceye sığmayınca onları dolara çevirdim!..
devamı sonraki sayfada...
Duymayan Kim?
Adamın biri karısının eskisi kadar iyi duymadığını düşünüp aile doktoruna gider.
Doktor ona karısına 50 adım mesafeden bir şey sormasını ister cevap gelmez ise 40 adım tekrar gelmezse 30 adım gibi git gide daha da yaklaşarak soru sormasını ister.
Adam bunu yapar 50 adım kala;
- Yemekte ne var? der, cevap gelmez. 40 adım kala sorar cevap yine gelmez. Adam git gide yaklaşır ama cevap gelmez, en son kadının omzuna dokunup sorar kadın;
Beşinci kez söylüyorum yemekte tavuk var!
Kızı 29 yaşını geçtiği halde evlenemediğini görüp telaşlanan kadıncağız en son çare olarak gazetelere kızının kimliğini gizleyerek şöyle bir ilan verdi:
"Sarışın, cazip ve gelecekte büyük bir servetin varisi olan genç kız kalbinin aradığı erkekle tanışmak istiyor."
İlan çıktıktan bir hafta sonra annesi kızına sordu:
- Nasıl, cevaplar gelmeye başladı mı
Sadece bir tanecik anneciğim!
- Yaa! Kimden?
- Söyleyemem...
- Nasıl olur? Hem bu fikri annen olarak sana ben verdim! Bana söylemeyip kime söyleyeceksin?
Cevap kimden geldi bakayım?
- Babamdan!
Babamdan!
Üç adam bir anda cennet ve cehennem ayrımında baş zebaninin karşısına çıkar. Baş zebani durumdan kıllanır ve sorar. Anlat bakalım ne oldu da buraya geldin?
1. adam başlar;
- Eve yorgun argın ve sinirli bir biçimde geldim. Baktım karım yemek hazırlamamış sürekli yatmış, bu durum daha fazla sinirimi bozdu. Bu arada dışarıdan gelen sesler üzerine balkondan bakınca adamın birinin arabamla uğraştığını gördüm o sinirle gardırobu tutup atmaya çalışırken kalbim dayanmadı kendimi burada buldum.
2. adam başlar;
- Kayınvalidemin evine gitmek için arabamın kapısını açmaya çalışırken arabanın bana ait olmadığını fark ettim bu sırada üzerime bir gardırop düştü ve kendimi burada buldum.
3. adam başlar;
- Sayın zebani bildiğim tek şey bir gardırobun içinde olduğum gerisini hatırlamıyorum.
Ölüm yatağındaki hasta kadın kocasıyla baş başa kalınca:
- Bana söz ver, ben öldükten sonra elbiselerimi evleneceğin kadına giydirmeyeceksin.
Adam;
- Saçmalama karıcığım! Birincisi sen haftaya kalmaz iyileşirsin, ikincisi onun boyu seninkinden kısa ve elbiselerin ona olmaz.
Bir grup adam golf oynamaktadır. Bu esnada yolda bir cenaze konvoyu belirir.
Oyunculardan biri cenazeye doğru diz çöker. Elini kalbine koyar ve bir şeyler mırıldanır.
Diğer oyunculardan biri duygulanmış biçimde adama yaklaşır.
- Sizin gibi saygılı bir insan görmedim, der. Adam da;
- Tabi saygı göstereceğim ne de olsa 38 yıllık karımdı, der.