Kritik Uyarı: “İmamoğlu’na Hayat Hakkı Tanınmayacak”
Hakan Aygün’ün öne sürdüğü en çarpıcı değerlendirmelerden biri, İmamoğlu’nun önümüzdeki dönemde siyasi alanda ciddi bir baskı altında kalacağı yönünde. Aygün, mevcut iktidarın İmamoğlu’nun elini kolunu bağladığını ve onun mitinglerle ya da açıklamalarla kamuoyu yaratmasının bir çözüm getirmeyeceğini belirtiyor.
İktidarın, CHP içindeki iç mücadeleleri kendi lehine çevirdiğini savunan Aygün, Kılıçdaroğlu’nun kurultay süreciyle ilgili bir tür “itirafçı” konumuna getirilmek istendiğini ancak buna direndiğini de vurguluyor. Aygün’e göre Kılıçdaroğlu’nun mahkemeye giderek “kurultay şaibeliydi” demesi isteniyor ancak Kılıçdaroğlu buna yanaşmıyor.
Yeni Bir Kurultay Kapıda mı?
Aygün, CHP kurultayının iptal edilmesinin ardından yeni bir olağanüstü kurultay süreci beklendiğini dile getiriyor. Bu sürecin, İmamoğlu için adeta bir “kurtuluş fırsatı” olduğunu belirtiyor. Çünkü Aygün’e göre İmamoğlu’nun önünde, siyasette etkin kalabilmesinin tek yolu CHP Genel Başkanlığı’na oynamak.
Bu adımın atılmaması durumunda ise İmamoğlu’nun “Silivri’de unutulma” tehlikesiyle karşı karşıya kalacağını ifade ediyor. “Başka hamlesi kalmadı” diyen Aygün, geçmişte Erdoğan’ın siyasi yasaklıyken partisinin başında seçime girmesini örnek gösteriyor
“İmamoğlu’nun Kurtarıcısı Mansur Yavaş Olabilir”
İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanı adaylığı ihtimali üzerinde de duran Aygün, bu seçeneğin fiilen ortadan kalktığını, çünkü onun seçimlere sokulmayacağını iddia ediyor. Bu noktada ise dikkat çekici bir başka isim gündeme geliyor: Mansur Yavaş.
Aygün’e göre, İmamoğlu’nu hapisten çıkarabilecek tek senaryo, Mansur Yavaş’ın Cumhurbaşkanı seçilmesi. Yani muhalefet, Cumhurbaşkanlığı yarışında İmamoğlu’nun yerine Yavaş’ı ön plana çıkarırsa, hem siyasi tablo hem de yargı süreçleri değişebilir.
CHP’nin Lideri Olarak Hapisten Seçime Girmek
Aygün’ün stratejik önerisi net: “İmamoğlu’nun önündeki tek çıkış CHP Genel Başkanlığı’dır.” Çünkü bu koltuğa oturduğu takdirde, siyasi yasaklı olsa bile muhalefetin lideri olarak kamuoyundaki etkisini sürdürmeye devam edebilir. Bu da ona Erdoğan’ın 2002’de yaşadığı siyasi dönüşüm gibi bir kapı aralayabilir.
Genel başkan seçildiği takdirde, hapiste olmasının bile politik bir anlam kazanacağına dikkat çeken Aygün, “CHP Genel Başkanı olarak seçimlere gitmek, onu tarihe geçirecek bir rol üstlenmesini sağlar” diyor. Ancak bu hamlenin ertelenmesi, İmamoğlu’nun sahneden silinmesiyle sonuçlanabilir.
Son Söz: Zaman Daralıyor
Siyasi yasağın gündemde olduğu, mahkeme süreçlerinin hız kazandığı bir dönemde Ekrem İmamoğlu’nun önünde fazla seçenek yok. Ya CHP Genel Başkanı olup siyaset sahnesindeki varlığını sürdürecek, ya da yargı süreciyle birlikte yıllar sürecek bir sessizliğe gömülecek.
Aygün’ün uyarısı net: “Artık kavşaktayız. İmamoğlu için başka çıkış yolu kalmadı.”
CHP içindeki dengeler, muhalefetin stratejisi ve Mansur Yavaş’ın olası adaylığı, önümüzdeki dönemde Türk siyasetinde taşları yerinden oynatabilir.