85 Yaşındaki Kadın, Babasının Bir Fotoğrafını Buldu – O Anda Babasının Büyük Sır-rını Öğrendi Bu kadın, tavan arasını temizlerken babasının eski bir fotoğrafına rastladı. Sevgili babasının bu portresini daha önce hiç görmemiş olması onu çok şaşırtmıştı. Fotoğrafı görünce biraz duygulandı. Ta ki yakından bakıp kor-k-unç bir ayrıntıyı fark edene kadar....Ayrıntılar haberin devamındadır. Haberin devamını okumak için gorsele d.okunup diğer sayfaya geçiniz.
Her şeyden habersiz kızı, bir anda tatlı babasının bambaşka bir yüzünü gördü.
84 yaşındaki Debra yere düşürdüğü fotoğrafa d-e-h-ş–et içinde baktı. Elleri tit-reyerek eski fotoğrafı yerden aldı. Yüzünden yavaş yavaş bir damla süzüldü.
Onun yaşındaki her insan gibi, yalnızca mutlu anılar biriktirmek ve olumlu şeylerin tadını çıkarmak istiyordu. Ancak ne yazık ki hayatındaki en önemli insanın büyük bir sı-r sakladığını henüz yeni öğrenmişti. Hayatında tanıştığı tüm insanlara kıyasla babasıyla arasındaki bağ muhtemelen en güçlüsüydü. Ne yazık ki Debra gençken annesi has-talanmıştı.
Bu yüzden onu babası büyütmüştü. Ona bisiklet sürmeyi öğretmiş, okula götürmüş ve her zaman ona destek olmuştu. Fotoğrafa yeniden baktı. Yanlış görmüş olabilir miydi? Tüm dikkatiyle babasının koluna odaklandı. Ve ne giydiğine. Bunun doğru olmamasını umuyordu. Çok kötü! Babası hakkında her şeyi bilen tek kişiyi aradı… Erkek kardeşi 80 yaşındaki Fred, Debra’dan birkaç yaş küçüktü.
Belki çok daha fazlasını biliyordu. O olmadan keşfettiği bu k-or-kunç şeyin gerçek olup olmadığını asla bilemezdi. Fred, babasını tanıyan ve hâlâ hayatta olan tek kişiydi. Umarım ona gördüklerinin doğru olmadığını söyleyebilirdi! Debra olanları unutmak için fotoğrafı yırtıp atmayı da düşündü. Babasıyla ilgili çok güzel anıları vardı. Neden bunları mahvetme riskini göze alacaktı ki? Fakat bir peri masalında da yaşamak istemiyordu. A-cı gerçek önemliydi. Bu onun kalbini ne kadar kıracak olsa da! Öğrenmesi gerekiyordu…
Büyük bir şüphe içinde telefonun tuşlarına bastı. Parmakları hâlâ titriyordu, bu yüzden tuşlara bas-makta zorlanıyordu. Yıllardır bu kadar endişe verici bir şey yaşamamıştı. Düşündükçe daha da huzursuz olacaktı. Çünkü bu keşif çocuklarını ve torunlarını da olumsuz etkileyecekti. Tüm ailesinde kara bir iz bırakacaktı… Telefon çaldı, Debra küçük kardeşinin telefonu açmasını sabırsızlıkla bekledi.
Babaları hakkında hiç konuşmamışlardı çünkü Fred onun hakkında konuşmak istememişti. Debra buna anlam veremiyordu. Ancak şimdi yapbozun bazı parçaları yerine oturmaya başlamıştı… Debra hep Fred’in babalarıyla arası iyi olmadığı için onun hakkında konuşmak istemediğini düşünürdü. Debra her zaman babasının göz bebeği olmuştu. Babası sürekli onunla zaman geçirir ve Fred’i kendi haline bırakırdı.
Onu sürekli parka götürür, oğluna ise evde kalmasını söylerdi. Debra, Fred’in o zamanlar ne kadar çok ağladığını hatırladı. Ve parktan döndüklerinde ne kadar ö-fkeli olduğunu. Bu o zamanlarda sık karşılaşılan bir durum değildi. Çoğunlukla babalar oğullarıyla, anneler ise kızlarıyla daha çok vakit geçirirlerdi. Ancak ne tuhaftır ki Debra’nın ailesi için durum tam tersiydi…
Telefon birkaç kez çaldıktan sonra Fred yanıt verdi. Kardeşler uzun zamandır konuşmamışlardı. Aslında ilişkileri hiçbir zaman çok güçlü olmamıştı. Bunun en büyük sebebi çocukluklarıydı. Debra’nın yapabileceği hiçbir şey olmasa da, babasının tüm ilgiyi ona göstermiş olmasını Fred asla affetmemişti. Debra kardeşinin hattın diğer ucundan “Merhaba, ben Fred,” dediğini duydu. Sesi Debra’yı biraz şok etti.
Sesini duymayalı o kadar uzun zaman olmuştu ki. Mutsuz bir ses tonuyla kardeşine k-o-r-kunç bir şey keşfettiğinden bahsetti. Fred’in bu konu hakkında çok daha fazla şey bilmesini umuyordu… Debra, II. Dünya Sa-vaşı’nda şehir sakinlerinin ülkeyi ele geçirmeye çalışanlarla gizlice işbirliği yaptığı bir hareketten bahsetti. Gizli bilgileri sızd-ıran ve bunun için para elde eden ve fayda sağlayan bir tür çifte a-ja-ndılar.
Bu h-ai-nlerin birbirlerini tanımak için gizli işaretleri olduğunu uzun zaman önce bir belgeselde görmüştü. Biri bütün gün sol kolunun altında bir gazeteyle dolanıyordu. Evlerini terk etmek zorunda kalan diğer sakinler gibi onlar da sokaktan koparılmamışlardı. Fred bu açıklamalardan sonra bir süre sessiz kaldı. Ardından, “Sana söylemem gereken bir şey var.” dedi.
Konuşmanın ardından Fred kız kardeşinin gönlünü rahatlattı. “Neyse ki yanılıyorsun Debra! Babamız tamamen bunun karşısındaydı. Bu hainlerle mücadele ediyordu. Sol omzun altındaki gazeteyi başka kişiler aracılığıyla almıştı. Böylelikle bunu hainlerin yerini belirlemek için kullanıyor sonrasında da ask-eri po-lise i-hbar ediyordu. Bu te-hl-ikeli işlere girdiği için ona kızgındım.
Ya-kalanırsa sonuçları çok büyük olurdu. Ve annem hep hastaydı. Ancak o bunu yapmaya devam etti ve düzinelerce iltica eden insanı tutuklattırdı. En-dişelenme, babamız bir ka-hramandı.” O çok büyük bir ka-hramandı çünkü artık Fred ve Debra arasındaki ilişk-i her zamankinden daha da güçlenmişti. İşte böyle. Bir şeyler her zaman göründüğünü gibi olmayabilir!