Erdursun, özetle şu ifadeleri kullandı:

"Emekliler 2024 yılının enflasyon farkını Ocak 2025’de almaya başladı ancak 2025 yılını için alım gücünü koruyacak bir emekli aylığı sistemi olmadığından enflasyondan kaynaklı zararını geriden alabiliyor. 2025 yılını için yaşanan enflasyondan dolayı ilk altı aylık enflasyon farkını 2025 Temmuz ayında alabilecek.

2024 yılının ikinci altı aylık enflasyon farkını alan emeklileri iki ayda aldıkları farkın bir kısmını geri verdi.

Memura ve memur emeklisine altı ay geçerli olacak %11.54 oranında artış yapıldı. İki ayda %7.41’i eridi.

SSK ve Bağ-Kur emeklilerine %15.75 oranında artış yapıldı. İki ayda bu artışın %7.41’i eridi.

En düşük emekli aylığı hazine desteği ile 12.500TL’den 1.969 TL artış ile 14.469 TL çıkartıldı. İki ayda alım gücü değeri 1.072 TL azaldı. Alım gücü değeri 13.396 TL’ye geriledi.

2024’de 17.280 TL emekli aylığı olan bir emeklinin %15.75 enflasyon farkı sonrasında 1 Ocak 2025’de emekli aylığı 2.722 TL artış ile 20.000TL’ye çıktı. İki ayda %7.41’i 1.482TL’si eridi. İki ayda alım gücü değeri 18.518 TL’ye geriledi.


1.1.2025’de %30 arış ile 22.104 TL’ye çıkan Asgari Ücret iki ayda 1.638 TL değer kaybetti, alım gücü değeri 20.466 TL’ye düştü.

Ancak sabit ücretlerin alım gücü değeri düşerken yaşam maliyeti artmaya devam ediyor.

TÜKR-İŞ Şubat ayı verilerine göre;

Dört kişilik bir ailenin sadece gıda harcamaları sınırı olan "Açlık Sınırı" 23.324 TL oldu.

Asgari ücret ve ortalama emekli aylıkları sadece gıda harcaması olarak tanımlanan açlık sınırının altında kalıyor.

Bu verilere göre artık yoksulluk değil açlık başlı başına bir sorun haline gelecek.



Yoksulluk sırına baktığımızda yani tüm temel harcamalar için haneye girmesi gereken toplam gelirin 75.973 TL olması gerekiyor.

Hükümet çay kaşığı ile verdiğini kepçe ile geri alıyor. Tüm bu veriler göz önüne alındığında sabit gelirlileri 2025 yılında büyük bir geçim sıkıntısının beklediğini söyleyebiliriz."




Bunlar da İlginizi Çekebilir