Bir insanın kalp atışı durduğu anda kişi gerçekten de ölür mü? Bu soruyu yanıtlayan bilim insanları herkesi şaşırtacak. Özellikle bunu yalanlayan bir hikaye de geçtiğimiz yıllarda meydana geldi. 2 yaşındaki bir çocuk öldükten sonra dirildi!
Ölüm, kuşkusuz ki her canlının başına gelebilecek bir olay. Geride kalanı yarım bırakan ölüm, kişiye tutunma çabası bile bırakmıyor. Fakat bu hikayede öyle bir olay yaşandı ki bilim insanları bile olayın nasıl olduğunu anlamadı.
devasmı için görselelre tıklayınız
Küçük çocuk yaklaşık 2 saat boyunca ölüydü. Fakat hastaneye getirildiğinde öyle bir şey oldu ki herkes bu olayın gerçek olup olmadığını sorguladı. Çünkü küçük çocuk tekrar hayata döndü. Yaşadıklarını hatırlamayan küçük çocuk şu an oldukça sağlıklı. İşte ölüp yeniden dirilen insanların o ilginç hikayeleri.
Gardell Martin herkesi şaşırttı
2 yaşındaki Gardell Martin 2015 yılının Mart ayında buzlu bir akıntıya düşmesinden sonra 1,5 saatten uzun bir süre boyunca ölü halde kaldı. Üç buçuk gün sonra ise hastaneden canlı ve sağlıklı bir şekilde ayrıldı. Gardell’ın öyküsü, bilim insanlarını ölümün anlamını sorgulamaya iten birçok öyküden yalnızca biri.
Arizona’da, ölümden hemen sonra kişinin vücudunun dondurulması üzerine çalışmalar yürüten Alcor şirketinin kurucularından Linda Chamberlain, kocası Fred’in günün birinde çözülerek iyileştirileceği umuduyla dondurulduğu kabine sarılıyor. Linda, zamanı geldiğinde dondurulmuş gri bölgede kocasına katılmayı planlıyor. Linda’nın söylediğine göre Fred’in son sözleri, “tanrım, umarım bu işe yarar” olmuş
2013 yılında beyin ölümü gerçekleşen 13 yaşındaki Jahi McMath’in annesi Nailah Winkfield, “eğer doktorları dinleseydim şimdi kızımı mezarlıkta ziyaret ediyor olurdum,” diyor. Winkfield, kızının henüz ölmediği konusunda ısrarcı.
Deanna Santana, 17 yaşında trafik kazasında ölen ve organlarıyla dokuları 76 farklı insana nakledilen oğlu için, “bebeğim, oğlum, ardında çok büyük bir etki bıraktı,” diyor. Scott sayesinde yeni bir kalbe kavuşan Sod Gramson Scott’ın yaşamını yitirdiği Placerville, Kaliforniya yakınlarında Deanna ve eşi Rich ile birlikte.
Bilim insanları, nefes alıp vermenin ve kalp atışının durması olarak tanımlanan ölümün ardından vücuttaki her bir hücrenin kendi ölüm sürecini başlattığını keşfetti. Hastaların tekrar hayata döndürülmesi uygulamaları ile ilgili New York Bilimler Akademi'sinde düzenlenen bir konferans, çok sayıda bilim insanını bir araya getirdi.
Dr. Sam Parnia, konferansta yaptığı konuşmada, "kişi, artık nefes almadığında ve kalbi durduğunda ölü kabul ediliyor. Eskiden bunu değiştirmek için hiç bir şey yapılamayacağı düşünülüyordu. Oysa yeniden canlandırma alanındaki son gelişmeler, kişinin kalbi durduktan saatler sonra bile tekrar yaşama döndürülebileceğini gösterdi" dedi. Parnia, hücre düzeyindeki ölüm sürecinin saatler sürebildiğini ve geri çevrilmesinin mümkün olduğunu belirtti.
Berta Jimenez, 2015 yılında hamileyken beyin ölümü gerçekleştiği ilan edilen kızı Karla Pérez’in fotoğrafıyla her gün konuşuyor. Doktorlar Angel bebeğin biraz daha büyüyebilmesi için Karla’nın bedenini 54 gün boyunca yaşatabilmek amacıyla mücadele etti.
Beyni ve kalbi saatlerce sessiz kaldıktan sonra herhangi bir beyin hasarına uğramadan tekrar yaşama dönen insanlar olduğunu hatırlatan Dr. Becker, bu vakalardaki en önemli etkenin vücut ısısının düşmesi olarak tanımlanan hipotermi olduğuna işaret etti.
Ölümden geri dönmede, hastanın kalbi tekrar çalıştırıldıktan sonra nasıl tedavi edildiği ve hipoterminin ardından bedenin nasıl ısıtıldığının da büyük önem taşıdığının altını çizen Becker, "bize hasta oksijensiz kalmışsa oksijen vermemiz ve kan basıncı düşükse yükseltmemiz gerektiği öğretiliyor. Oysa kalbin yeniden çalıştırılmasının ardından verilecek fazla miktarda oksijen, nörolojik hasarı artırıyor. bu nedenle beyne giden oksijenin miktarını kontrol etmek hastanın tekrar yaşama döndürülmesinde büyük önem taşıyor" dedi.