O sabah aynaya baktığımda yüzümde sahte bir gülümseme vardı. İçim paramparça, ama dışarıya sakin görünüyordum. Annem telaşla koşuşturuyor, Merve gelinliğiyle pozlar veriyordu. Kimse benim içimde kopan fırtınadan habersizdi.
Salon tıklım tıklım doluydu. Akrabalar, dostlar, iş arkadaşları… Babam en ön sırada gururla oturuyordu. Ona bakarken içimden “Bugün herkes gerçeği görecek” diye geçirdim.
Nikâh memuru ayağa kalktı, tören başladı. Kalbim göğsümden çıkacak gibiydi. Merve gözlerimin içine baktı, gülümsedi. O an bile rol yapıyordu. İçimden “Birazdan her şey bitecek” dedim.
Sıra bana geldi. Memur sordu:
“Yusuf, hiçbir baskı altında kalmadan Merve’yi eş olarak kabul ediyor musun?”
Derin bir nefes aldım.
“Evet.” dedim. Ardından cebimden telefonumu çıkardım