Askerlerin cenazesi sırasında, yüzlerce kartal aniden mezar taşlarının üzerine kondu: insanlar şok oldu ve kuşların bu garip davranışını anlayamadı — ta ki korkunç gerçeği öğrenene kadar
Vatanları için canlarını veren yüz asker, aynı mezarlığa yan yana gömüldü. Her birinin mezar taşı aynıydı — kardeşlik, eşitlik ve sonsuz hatıranın sembolü. Her taşa isim, soyadı, doğum tarihi ve ölüm tarihi kazınmıştı — hepsi için aynıydı, vatanlarını savunurken öldükleri gün.
O soğuk sonbahar gününde, akrabaları mezarlıkta toplandı. İnsanlar sessizce duruyorlardı: Bazıları çiçek tutuyordu, bazıları mendil, bazıları ise sadece yere bakıyordu. Zaman durmuş gibiydi. Yüz mezar, sessizlik — sadece rüzgarda uçuşan kuru yapraklar.
Bir dakikalık saygı duruşu başladığında, kimse tek kelime etmedi. Herkes kendi anılarına ve kederine dalmıştı. Aniden, garip bir ses duyuldu — sanki dev kanatlar başlarının üzerinde hışırdayan bir ses gibi.
İnsanlar gözlerini kaldırdılar ve gökyüzü canlanmış gibiydi: bir sürü kartal, düzinelerce büyük, heybetli kuş, birbiri ardına alçaldı ve mezar taşlarının üzerine kondu