Annemle babam, neredeyse yarım asırlık evlilikleri boyunca kendilerine özgü bir alışkanlık geliştirmişlerdi. Ne zaman birlikte evden çıkacak olsalar, tam kapının önünde durur ve birbirlerine kısa, nazik bir öpücük verirlerdi. Bu öyle rutin hale gelmişti ki, bazen sadece bir saniye sürerdi; ama bu öpücüğün onlar için önemi çok büyüktü. Bu ritüel, evlendikleri ilk günlerden beri devam ederdi ve zamanla adeta aralarındaki görünmez bir bağa dönüşmüştü. Tartışma ya da anlaşmazlık içinde olsalar bile (kavgaları bile son derece nazik olurdu), kısa bir süreliğine durur, birbirlerini öper ve sonra tartışmaya kaldıkları yerden devam ederlerdi.
Fakat bir gün, tüm hayatımı altüst eden o olay gerçekleşti. O kapının önünde, o öpücükten sonra, sanki her şey bir anda anlamsızlaştı. Ne yapacağımı, nereye gideceğimi bilemez hale gelmiştim. Kalbimde derin bir boşluk oluşmuştu. O gün benim de hayatım soldu, dünya bir anda eski renklerini kaybetti.
Devamını okumak için diğer sayfaya geçiniz.

Bunlar da İlginizi Çekebilir