Annem Orada! – Bir beklenti Çığlığıyla Değişen Hayat
İstanbul'un hareketli Taksim Meydanı'nda, bir sabah güneş şehri aydınlanırken, öğrencilerin arasında bir çocuk sesi yankılandı: “Annem orada! Lütfen yardım edin!” Altı yaşındaki Arda, yırtık içinde bir çöp konteynerini işaret ediyor, varlığını sürdürenlere yalvarıyordu. Ancak insanlar aceleyle geçince gidiyor, kimse ona kulak vermiyordu.

O sırada lüks arabasıyla iş toplantısında sürekli başarılı iş adamı olan Kemal Tatlı, tesadüfen bu sahneye tanık oldu. Kemal, çocukluğunda yoksulluk çekmiş, şimdiyse Türkiye'nin en zengin iş adamlarından biri olmuştu. Tüm servetine içinde bir yaşadığını hissetmesine rağmen; eksiklikler bir eksiklik vardı. Arda'nın gözlerindeki umutsuzluk Kemal'in boyutlarındaki bir şeyleri harekete geçirdi. Yanına gidip diz çökerek sordu: "Ne oldu küçük adam? Annen nerede?"Diğer sayfamıza geçerek detayı okuyunuz
Arda, hıçkırıklar arasında, "Dayım dün gece annemi o kutuya koydu. Onu kurtarmamalıyız!" dedi. Kemal'in bundan önce bir çocuk gücünün olabileceğini düşündü, ama Arda'nın hayal gücünün gerçekti. kıyafetleri pahalıydı ama kirliydi; belli ki bir süredir okulda kalmıştı. Kemal, Arda'yı sakinleştirip konteynere yaklaşınca, hastanın hafif bir inilti duydu. Kapağı açıldığında, yarı baygın halde bir kadın yatıyordu; bölgedeki morluklar, kıyafetler yırtılmıştı. Hemen ambulans çağrılır.

Olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından yönetildi. Kemal, Arda'nın yanında ilerlemeye karar verdi. Bekleme odası Arda ona hazırlanıyor: “Teşekkür ederim, kimse bana inanmıyordu.” Kemal, Arda ve annesi Zeynep'in hikayesini dinledikçe olayın derinliğini fark etti. Babasından büyük bir mirasa sahip olan Zeynep, kardeşi Serkan ise bu paranın ele geçirmek için ona saldırmıştı. Serkan, İstanbul'un ünlü kardiyologlarından, toplumun saygınlarından biriydi. Ancak Arda'nın ve Zeynep'in anlattıkları, Serkan'ın karanlık bir yüzü olduğu gösteriliyordu.
Zeynep hastanede tedavi görürken, Arda ise Kemal'in yanında kaldı. Kemal, geçmişte yaşadığı yalnızlığı ve çaresizliğini hatırlamıştır. Bir yabancının kendisine yardım ettiği günler düşünüldü. Şimdi sıra kendisindeydi; bu anne ve oğluna yardım etmek için elinden geleni yapacaktı. Zeynep taburcu olunca, Kemal onları Boğaz'daki güvenli villaya götürdü. Zeynep önce şaşırdı: “Neden bize yardım edeceğiz?” Kemal, "Bir zamanlar bana da bir yabancı yardım yapmıştı. Şimdi sıra bende" dedi.

Kemal, Serkan'ın geçmişini koruyan özel bir koruyucu olmaya başladı. Serkan'ın büyük kumar borçları, saklananların kaybolduğu ve dünyadaki kalıntıları ortaya çıktı. Serkan, beslenmek için Zeynep'i ruhsal olarak dengesiz çalışıyor, sosyal hizmetlere başvurup Arda'nın velayetini çalışmaya başlıyor. Ancak Kemal ve Zeynep'in elinde bir koz vardı: Arda'nın oyuncak ayının içine gizlenmiş bir ses kaydı. Zeynep, Serkan'ın tehditlerini ve kayıtlarını kaydetmişti.

Sosyal hizmet görevlisi villaya geldiğinde, Zeynep'in eski terapisti oradaydı. Arda, gününün annesini dövdüğünü ve konteynere yerleştirdiğini anlattı. Ses kaydı ve dedektifin özellikleri sayesinde Serkan'ın iddiaları çürütüldü. Zeynep ve Arda'nın birlikte kalmasına izin verildi. Serkan ise iyice köşeye sıkışmıştı.


Ancak Serkan pes etmedi. Bir gece, Serkan'ın adamları villaya saldırdı. Kemal, Zeynep ve Arda'yı güvenlik amacıyla sakladı. Maskeli adamlarla karşı karşıya kalan Kemal, son anda koruyucu Murat'ın müdahalesiyle kurtuldu. Polis olayının yerine geldi, saldırganlar tutuklandı. Serkan ise şehirden kaçmaya çalışırken yakalandı.

Olaylar basına sızdı, Serkan'ın itibarı yerle bir oldu. Zeynep savcıya ifade verdi, Arda da çocuk psikoloğu eşliğinde yaşadıklarını anlattı. Serkan'ın kumar borçları, şantaj ve şiddet suçları mahkemede kanıtlandı. Serkan, 8 yıl hapis cezasına çarptırıldı ve doktorluk mesleğinden men edildi. Zeynep ve Arda ise artık güvendeydi.


Kemal'in hayatı da değişti. Zeynep ve Arda ile geçirdiği günlerin aileye aktarılması, sevginin ve gerçek mutluluğun ne olduğunu hatırlattı. Bir gün, Boğaz'da gün kaybında Kemal diz çökerek Zeynep'e evlenme teklif etti. Arda sevinçle bağırıyor: “Gerçek bir aile olacağız!” Düğünleri baharda, küçük bir törenle gerçekleştirildi. Zeynep gelinliği içinde göz kamaştırıyordu. Kemal ilk kez bu kadar mutlu yaşadı.

Serkan cezaevinden bir mektup gönderdi: "Mutluluğunuz için sevindim. Belki bir gün yeniden ailemiz olabilir." Zeynep gözyaşları içindeki mektubu okudu. Belki bir gün kardeşini affedebilecekti. Kemal, Zeynep ve Arda boğazdaki villada yeni hayatlarına katıldı. Arda Kemal'e “baba” demeye başladı, Kemal ise bir çocuğun çığır açıcı hayatının nasıl değiştiğini düşündü.

Bir gün Arda bahçesinde bir kedi yavrusu buldu. “Adını Şans koyalım” dedi. “Çünkü hepimiz çok yerdeyiz.” Kemal ve Zeynep birbirlerine bakıyorlar. Hayat her şeye rağmen dayanıklı. Birlikte oldukları sürece her şeyin devam ettiğini biliyorlardı.

Bazen bir çocuğun çaresizliğinin çığlığı, bir adamın ömrünün sonuna kadar ortaya çıkabilir. Kemal, Zeynep ve Arda'nın hikayesi, sevginin, cesaretin ve ailenin gücünü gösteriyordu.


Bunlar da İlginizi Çekebilir