Gece sessizce geçti. Ertesi sabah Marissa fırın kokusuyla uyandı. Dolly çoktan mutfakta telaşla koşuşturuyor, eski bir şarkı mırıldanıyordu.
“Uyan Uyuyan Güzel,” diye gülümsedi. “Bugün yeni adımlar atmamız gereken bir gün.”

Anne babasını sormadı, sorularla onları sıkıştırmadı. Sadece onlara yeşil, canlı ve ışık dolu bahçeyi gösterdi.
“Küçüklere bakmak, büyüklere bakmayı öğretir,” dedi Dolly. “İstersen bitkilerle başlayabiliriz.”

Marissa otları suladı ve yaşlı kadının hikâyelerini dinledi. Dolly’nin eski bir öğretmen olduğu ortaya çıktı. Bir zamanlar evini kaybetmiş bir kızı yanına almış, sonra da bir başkasını. Evi, herkesin beklentilerine uymayanlar için bir sığınak haline gelmişti.

O akşam Dolly eski bir defter getirdi.
“Bunlar burada yaşayanların hikâyeleri,” dedi. “İstersen sen de yaz.”

Sayfalar zaman kokuyordu. Marissa boş sayfaya uzun süre baktıkta
n sonra şöyle yazdı:
“Atıldım. Ama bugün, ilk kez, kendimi canlı hissediyorum.”


O günden sonra günler bir ritim buldu. Sabah ders çalışmak, öğleden sonra bahçeyle uğraşmak, akşamları verandada çay içmek ve yıldızların altında sohbet etmek. Marissa yeniden yaşamayı öğreniyordu; korkusuzca, suçluluk duymadan.


Dolly sadece bir akıl hocası olmaktan öteye geçti; onun yuvası oldu. Ona nefes almayı, kendine ve bebeğine bakmayı, gücün yaştan veya deneyimden değil, ilerleme arzusundan geldiğine inanmayı öğretti.

“Unutma,” dedi, “korku bir ölüm cezası değildir. Sadece uğruna savaşmaya değer bir şeyin olduğunu hatırlatır.”

Zaman geçti. Marissa okula döndü, yarı zamanlı bir iş buldu ve bebeğini sessiz bir özgüvenle bekledi. Bazen ailesini, her şeyin nasıl başladığını düşünüyordu ama acı artık onu yakmıyordu.

Bir sabah pencerenin yanında dururken şafağı gördü. Işık duvarlara yumuşak bir altın gibi düştü ve Marissa aniden fark etti: Geçmiş geri alınamaz, ama yeniden yazılabilir.

“Bak,” dedi Dolly arkadan yaklaşarak, “şimdi içinde bir ışık var. Onu kendin yarattın.”

Marissa gülümsedi, elini karnına bastırdı.
“Teşekkür ederim Dolly. Her şey için.”

“Ben değil canım,” diye yanıtladı yaşlı kadın. “Sen kendini buldun. Ben sadece kapıyı açtım.”

Ve o anda Marissa anladı: Hikayesi artık kayıpla ilgili değildi. Başlangıçlarla ilgiliydi.
Bir ev kapılarını kapatsa bile, bir başkasının kalbini açacağıyla ilgiliydi.
Ve o ışık asla sönmeyecekti.



Bunlar da İlginizi Çekebilir