Zengin fakir fıkrası
Zengin bir adam, son model BMW ile yolda ilerlerken kırmızı ışıkta durmuş. Tam bu sırada arkadan gelen bir kamyon büyük bir gürültüyle arabaya arkadan vurmuş. İkisi de inip bakmışlar ki, arabanın arkası haşat. Kamyonun şoförü adamın ayaklarına kapanmış:
Zengin bir adam, son model BMW ile yolda ilerlerken kırmızı ışıkta durmuş. Tam bu sırada arkadan gelen bir kamyon büyük bir gürültüyle arabaya arkadan vurmuş. İkisi de inip bakmışlar ki, arabanın arkası h-aşat. Kamyonun şoförü adamın ayaklarına kapanmış:
devamı için görsellere tıklayınız
“Abicim, Ben 30 yıl çalışsam bunu ödeyemem. 5 çocuk babasıyım acı bana. Başka gelirim yok, ben ettim sen etme. Şu kardeşini affet.” demiş.
Zengin adam bakmış ki, kamyon şoförünün hakikaten hali vakti pek yerinde değil. Adamı affetmiş ve arabasına binip yoluna devam etmiş. Zengin adam bir sonraki kırmızı ışıkta tekrar durmuş
Derken yine büyük bir gürültüyle arabasına arkadan çarpmışlar. Zengin Adam sinirli bir şekilde dışarı çıkacakken bir de bakmış ki, yine aynı kamyon şoförü arabasına v-urmuş. Ancak bu sefer şoför kamyondan dışarı çıkmadan kornaya basıp el sallamış ve kafasını pencereden uzatıp:
– “Abi tanıdın mı? benim ben, devam et” demiş.
Ermenilerin Erzurum'da olduğu dönemde, Kurban Bayramı zamanı gelmiştir. Erzurumlular kurban kesiyorlar, bunu gören Ermeni'nin biri arkadaşına;
- Ben de kurban kesmek istiyorum, der.
- Olur mu saçmalama. Sen Müslüman değilsin, kurbanı niye keseceksin ki? diye karşı çıkar arkadaşı.
Tabi ermeni kararlı, gidip bir inek satın alır ve eline bıçağı alıp ineğin başına gelir. Elindeki bıçakla ineği ve kendini kan revan içinde bırakır ama bir türlü ineğin canı çıkmaz. Bunun üzerine Ermeni'nin arkadaşı yanına gelip;
- Ya bu kadar işkence çekeceğine git şu karşıdaki Müslüman kahvesine bir tanesinden rica et gelip kessin, der.
Ermeni elinde bıçak üstü başı kan içinde kahveye girer.
- Bir Müslüman arıyorum, der.
Kahve halkından biri korkudan "Ca... ca... camiye gittiler, burada Müslüman yok" der.
Adam camiye gelir ve içeri girip,
- Müslümanlar buradaymış, öyle mi?" der. Cemaatte çıt yok. Sonunda dayanamayıp arkası dönük olan hocayı gösterirler. Ermeni hocanın karşısına dikilir;
- Burada tek Müslüman sensin heralde". Hoca kanlı bıçağa bakar ve;
- Çim? Ben?... Bene müslüman diyenin celmişini ceşmişini...
Kışlık Yakıt
Hükümet yetkilileri Erzurum'da bir köye "Kışın soğuk geçeceği anlaşılmaktadır, kullandığınız yakıtın cinsini, kod numarasını ve stok durumunu acele bildiriniz." diye bir yazı göndermiş.
Erzurumlu bir köy muhtarı da hemen cevap yazmış:
"Yakıtımız pohtir, numarası yohtir, stokumuz çohtir"
Faytoncu
Bir zamanlar Erzurum Lisesinin lakaplarıyla maruf hocaları vardı:
Paşa Nene, Paşa Dede, Fizo Baba...
Hastaneler caddesinden aşağı hızla inmekte olan faytoncu, karşıdan karşıya geçmekte olan Paşa Neneyi görünce ezmemek için seslenir:
- Hop hop! Paşa Nene cuggulun yiyim kenara çıh!
Oruç Bizden Memnun Mu ?
Bir Erzurumlu, bir kadına sorar;
- Ya bu Ramamzan getti ama memnun mi getti? Memnun olmadan mi?.
- Vallah ben ele memnundum ki
Yanındaki kadın da;
- Memnun olmasaydi 10 gün önceden gelir miydi?
ERZURUM DELİSİ ekledi, 108 kez okundu...
Koca
Erzurumlu kadına komşusu olan bir kadın;
- Kız senin kocan ne kadar çirkin, demiş.
Erzurumlu kadın cevap vermiş;
- Viiiş kız buna da şükür babamın evinde bu da yoktu....
Erzurumlu harmanını kaldırmış, ekinini kurutuyormuş,öğleden sonra gökyüzü kararmaya başlamış.
— Allah'ım, ne olirsen ekinim gurumadan yagmurunu yagdirma!
- Allah'ım, birkaç gün daha yağmurunu yagdirma, ne olirsen,
diye dualar edip durmuş.
Ekini kurudu kuruyacak. Akşam üzeri, son yarım saatte bir yağmur bir boran, tüm ekin ıslanmış, telef olmuş.
O hırsla eve gelmiş, bir de bakmış ki; eşeği de yıldırım çarpmış. Bu yaşadıkları Erzurumlunun içine oturmuş ama bir şey de yapamamış. Gel zaman git zaman ramazan ayı gelmiş.
İlk gün niyetlenmiş Erzurumlu.
iftara tam yarım saat kala, bir sigara çıkartıp yakmış. İlk nefesini şöyle bir güzelce çekmiş ve gökyüzüne bakarak üflemiş.
— Nasıl? illet oliysen şimdi degil mi?, demiş ve eklemiş:
— Ölen eşegi de gurbana saymazsam şerefsizim...
Erzurum'da Ayna
Yıllar önce Erzurum'a ilk kez ayna gelmiş. Meraklı adamın biri aynayı görüp almış.
Daha önce kendini aynada hiç görmediği için, aynadaki görüntüsünü ölen kardeşine benzetmiş.
- Ey gidi gardaşımm. Seni bi daha görmek nasipte varmış! deyip aynayı eve götürmüş, kardeşi niyetine aynaya sarılıp uyumuş.
Karısı bakmış adam bir şeye sarılıp uyuyor. Bakmış görmüş ayna, almış bakmış aynaya, bakmış bir kadın;
- Allah belaağı vireee, bu garı da kim? Bi b.ka da benzese, diyerek feryat figan evden çıkmış kadın, muhtara gitmiş.
- Mıhdar, benim herif beni bu çirkin garıyla aldati.
Muhtar aynaya bakmış. Sonra düşünceli düşünceli:
- Yav bu garıdan çok gavata benzir!
İstanbul'da bir ortaokulda ders işlenmektedir. Sosyal bilgiler dersinde öğretmen sınıfın çekingen öğrencilerinden biri olan Erzurumlu Musa'yı soru sormak için tahtaya kaldırır ve sorar:
- Evladım! Erzurum'un bitki örtüsü hakkında bize bilgi ver.
Musa başlar:
- Canın çıha Erzurum, dokkuz ay gış, iki ay yağmur, bir ay da yazi görir görmir bidaha gışa dönir, bizimde her yanımız donir. Bu durumda bitki ne arir
Erzurum'da şehirlerarası yolcu taşımacılığı yapan bir otobüste muavin horlayan yolcuyu insanları rahatsız ettiği için uyandırır. Yolcu umursamaz tekrar uykuya dalar ve horlamaya devam eder.
Bunun üzerine muavin sinirlenir ve adamla tartışmaya başlar, tartışma uzayınca muavin adamı otobüsten indirmeye karar verir. Sinirlenen adam muavini bir güzel döver, otobüs şoförü müdahale edince şoför de dayaktan payını alır. Yedek şoför gelir, adam onu da dövdükten sonra otobüsten iner, inerken de boksör olduğunu söyler.
Aynı muavin, başka bir gün yine bir yolculuk sırasında yolculardan birinin horladığını duyar ve yolcuyu kibar bir şekilde uyandırdıktan sonra sorar;
- Gardaş boksör misen?
- Hayır
- Karateci misen?
- Hayır
-Tekvandocu misen?
- Hayır
- Kungfucu misen?
Adam şaşırır ve yine "Hayır" der.
Bunun üzerine muavin şaşkınlıkla sorar;
- Peki gardaş, neyine güvenip horlirsen?