Kilidi tekrar zorladım. Bu sefer, bir tık sesi duyuldu. Kilit açıldı! Sandığın kapağını kaldırdım. İçinde eski fotoğraflar, mektuplar ve bir de küçük, tahta bir kutu vardı. Fotoğraflara baktım. Annem, genç bir kızdı. Tanımladığım insanlarla birlikte gülüyordu. Mektupları okuduğum ama yazıları çok karışıktı. Sonra tahta kutuyu aldım. Kutuyu ayrılmıştır. İçinde parlak, kırmızı bir taş vardı. Taşın üzerinde garip semboller vardı. Taşı işlemek anda, başımdan dönmeye başladı. Gözlerim karardı. Sonra bambaşka bir yerde buldum. Etrafım, yemyeşil ağaçlarla çevriliydi. Gökyüzü, masmaviydi. Ve o anda, annemin sesi duyuldu. "Deniz'im, buradayım" diyordu annem. "Beni buldun." Ama nasıl olabilir? Annem cennette değil miydi? Yoksa o sandık, beni annemin yanına mı getirmişti? Ve o kırmızı taş, nesiydi? Annemin sırları, beni bambaşka bir maceraya sürüklüyordu. Ve ben, bu maceranın sonunu öğrenmek için takip ediyorum.

Bunlar da İlginizi Çekebilir