Ancaaak…
Lütfen, bu yaşamı “Dolce Vita” diye yorumlamayın
Sizden, bizden farklı olmayan bir yaşam…
Evden Kültürpark Tenis Kulübe…
Oradan da…
Sabaha karşı Alsancak’taki “aşk yuvaları”na…
Yıllar yılları kovalar…
Kız’ın şarkıları dillerden düşmez…
Niksar’ın Fidanları, Yanan Mum, Anlamazdın, Nereye, Aşk Defteri ve Zehir Gibi Aşkın Var çalışmaları peş peşe gelir…
Plakları çok iyi satar…
Ama o yine de şöhret’in tadını İzmir’de, büyük aşkının yanında çıkarır.
Eh, İzmir’de yaşıyorsan, nasıl bir Ajda Pekkan olabilirsin?..
“Ya sonra ?”
dediğinizi duyar gibiyim…
Az sabır…
70’li yılların efsane filmi “Love Story / Aşk Hikayesi”ni hatırlar mısınız ?
Üniversite birinci sınıftaydım…
Okulu kırıp, sevgilimle birlikte Elhamra’da izlemiştim…
İkimiz de yengeç burcu olduğumuz için, filmi izlerken gözyaşlarımıza engel olamamıştık…
İşte, “öyle bir aşk”tan söz ediyorum…
Bizim hikayenin kahramanlarının tutkulu sevdasını anlatırken…
İşte o “Love Story” filmi var ya…
Sanki gerçek olur, bizim hikayenin içinde…
O güzel şarkıcıya, henüz 45 yaşında “rahim kanseri” teşhisi konur…
Deliye döner İzmirli büyük aşkı…
Hemen Amerika’ya uçarlar…
Önce bir umut iyileşti zannederler…
Sonra İstanbul’da tedavi görür…
Sonuç umutsuzdur…
Genç adam hayatının kadınını çaresiz İzmir’e getirir…
O sırada Yeni Asır’daydım…
İkisi de çok iyi dostumdu…
Akşam saatlerinde aradı, telefonla…
Sesi çok kötüydü…
“Ayla son bir röportaj istiyor…” dedi.
Ardından hıçkırmaya başladı…
Sabah, o günkü adıyla Özel Sağlık Hastanesi’ndeydim…
Geliyorum diye makyaj bile yaptırmıştı…
Röportajın yayını üç günde tamamlandı…
Yazdıklarımın bir nebze de olsa acılarını unutturduğuna eminim…
Dördüncü gün, vefat haberi geldi…
Artık gözyaşlarıma engel olamıyordum
Özel bir hanımefendi, olağanüstü bir ses, uçup gidivermişti yanı başımızdan…
Eşim Cahide ile birlikte kahrolduk…
O büyük aşkın “yaşamı kendisine yakıştıran” erkeği hayata küstü…
Dağılmadı ama, içine kapandı…
23 yıllık beraberlikten sonra, evdeki hiçbir eşyayı değiştirmedi…
Çünkü onları tek tek sevdiği kadın seçmişti…
Evin salonuna astığı kocaman büyük aşkının fotoğrafı belki de O’nu hayata bağlayan tek şeydi…
Dostlarına hep şunu söyledi: “23 yıl boyunca birlikteydik…
Bana bir kere bile
(Ne zaman evleneceğiz?)
diye sormadı…”
Sevdiği kadını kaybettikten sonra 21 yıl yaşadı…
Ama hep “bir eksikle” yaşadı…
Akciğerlerinde problem vardı…
Sigara içtiği için zatürreye çevirdi…
Vefat ettiğinde (9 Mayıs 2011) 69 yaşındaydı…
Ancak…
Mutlu veda etti bu dünyaya…
Çünkü…
Aşağı yukarı dokuz yıl önce Çağan Irmak, harika filmi “Issız Adam”ın fon müziği için güzel şarkıcının yıllar önce plak yaptığı “Anlamazdın” şarkısını seçmişti…
O şarkı, uzun süre “marş” gibi dillerde kaldı…
Tenis Kulüp’ten sabaha karşı eve döndüğünde mutlaka o şarkıyı dinler, hüzünlenirdi…
Bu hikayenin güzel kahramanı, Türkiye’nin en iyi yorumcularından Ayla Dikmen’dir…
20 Ağustos, O’nu kaybedişimizin 29’uncu yılıydı…
Büyük aşkı ise…
İzmir’in unutulmaz siması…
İşadamı, milli tenisçi Enis Berki…
“Issız Aşk”ın ölümsüz kahramanları
23 yıllık beraberlik ve 20 yıllık aradan sonra, şimdi, Bornova Altındağ’daki Kokluca Aile Kabristanı’nda
Yan yana yatıyorlar..
Ayla Dikmen Enis Berki İzmir kordon boyu 1970 li yıllar.