Doktorun yüzü bembeyaz kesildiğinde kalbim yerinden fırlayacak gibi oldu. Ama beklediğim kaos çıkmadı. Doktor derin bir nefes aldı, kendini topladı ve hemşireye dönüp daha sakin bir tonla konuştu:

“Polisi arayın,” dedi.
“Bu durum sağlıkla ilgili değil… Şikâyet niteliğinde olabilir.”

Ne demek istediğini anlayamamıştım. O an tek bildiğim Ali’nin başının arkasındaki yaraların hafifçe kıpırdadığı hissiydi. Ancak doktor, daha dikkatli bir incelemenin ardından yaraların içini özel bir ışıkla kontrol etti.


“Endişelenmeyin,” dedi.
“Kıpırdar gibi görünen şey, cildin altında hafif bir kas tepkisi. Bazen alerjik reaksiyonlarda olur. Bir şeyin hareket ettiği anlamına gelmez.”

Omuzlarım biraz olsun rahatladı ama hâlâ kafam karışıktı.

Peki ya yastığın üzerindeki tuhaf böcekler?

Doktor onlar için hemşireye işaret etti. Hemşire küçük bir kutuda topladığı örnekleri doktora uzattı. Doktor kutuyu inceleyip bana döndü:

“Bunlar zararsız. Büyük ihtimalle okul bahçesinden, bitkilerden ya da açık havada oynarken saçına takılan çok küçük dış mekân böcekleri. Endişe verici bir tür değil.”

Bunlar da İlginizi Çekebilir