“Onu tanıdığını sanıyorsun ama tanımıyorsun. O bizim kuzenimiz, yaptığı bir hata yüzünden sürgüne gönderildi. Babam seni alıp götürmesi, senden kurtulması için ona para verdi.” Zainab’ın yüreği sızladı. Zihni şaşkınlık ve inanmazlık içindeydi. Ablasının sözleri, hazırlıksız yakalandığı acımasız bir gerçekle onu pençeledi. Sanki ayaklarının altındaki zemin çökmüştü. Geriye doğru sendeledi, sanki az önce üzerine kusulan sözlerden kurtulmak istercesine başını salladı. “Yalan söylüyorsun,” diye fısıldadı Zainab, sesi titreyerek. Yine de içten içe, Amina’nın doğruyu söyleyip söylemediğini merak ediyordu. Yusha’nın geçmişinden bahsettiğini hiç duymamış, onu hiç dürtmemişti. Amina’nın ona sunduğu küçük nezaket ve şefkat balonunun içinde, hayatı boyunca bildiği zulmün tam tersi bir şekilde, mutluydu… Devamı için sonraki sayfaya geçiniz..

Bunlar da İlginizi Çekebilir