Düğün gecesi, misafirleri ağırladığım uzun bir günün ardından bitkin düşmüştüm, bu yüzden kocama sarılıp deliksiz bir uyku çekmeyi umarak odama çekildim. Ancak makyajımı temizlemeyi bitirir bitirmez kapı açıldı:
“Annem çok sar..h.oş, bırak biraz uzansın, aşağısı çok gürültülü.”
Kontrolcü ve katı bir kadın olan kayınvalidem, yastığa sarılmış bir şekilde, nefesi kokarak, gömleği dekolteli ve yüzü kıpkırmızı bir şekilde sendeleyerek içeri girdi.
Tam oturma odasına yardım edecekken kocam beni durdurdu:
“Annem burada yatsın, sadece bir gece. Bir gece. Düğün gecesi.”
“Yeni eş olmak zaten kabalıktır” diye damgalanmaktan korktuğum için tepki vermeye cesaret edemeyerek yastığı acı içinde kanepeye taşıdım.
Bütün gece dönüp durdum, uyuyamadım. Nihayet uykuya daldığımda neredeyse sabah olmuştu.
Uyandığımda saat neredeyse 6’ydı. Eşimi uyandırıp aşağı inip anne tarafımdaki akrabalarımı karşılamak niyetiyle yukarı çıktım.