O Akşam oğlumu yatağına yatırmış, ve komşudan ödünç un istemeye gitmiştim. Oğluma o akşam en sevdiği gözlemeden yapmak istemiştim. Eve döndüğümde ise masanın üzerinde çok güzel çiçek desenli bir etek. Ve çok sevdiğim renk kırmızı bir hırka gördüğümde, Veysel yatağında çok halsiz bir şekilde yüzüme gülümsüyordu; o an Veysel’e baktım. Ve şaşkınlıkla -“Oğlum bunlar da nerden çıktı?-“Kim aldı? -“diye sorunca. Veysel mutluluk gözyaşlarıyla gülümsedi ve şu cümleler döküldü dudaklarından. -” Sana kalsa kendine asla giyecek almazdın. Senden tost alma bahanesiyle her aldığım paradan biraz biriktirdim, durumumuzun olmadığını söylemiştin ya bana, bende verdiğin harçlıktan artırdım hem 1 hafta oruç tuttum. Sen okuldan kaçtığımı düşününce mecbur kaldım. Sana elbise alabilmek için 1 aydır simit yemiyorum. Ve her gün biraz artırıyorum. Anneler günün kutlu olsun fedakar annem.-“dediğinde hıçkırıklarla sarılmıştım oğluma. Ve neden böyle bir şey yaptığını sorduğumda. -” O an sarılıp kokumu defalarca içine çekti ve şöyle dedi gülümseyerek:
-“Çocukları da annelerini çok ama çok severler, bende seni çok seviyorum. sen hiç üzülme ne olur Annecim”