Çinli doktorun bu kadar ileri yaşlarda bile canlı, hareketli ve zihinsel olarak dinç olmasının arkasındaki bir diğer unsur da bağırsak sağlığıdır. O, “Bağırsaklarınız ne kadar temizse, beyniniz o kadar net çalışır” sözünü sık sık tekrarlar. Zencefil bağırsak duvarındaki iltihabı azaltmaya yardımcı olurken limon suyu sindirimi kolaylaştırır. Balın doğal prebiyotik etkisi ise bağırsak florasının güçlenmesini sağlar. Bu nedenle doktor, kabızlık yaşamaz, şişkinlik hissetmez ve bağırsakları her gün saat gibi çalışır. Uzak Doğu tıbbında bağırsakların “ikinci beyin” olarak tanımlandığını biliyoruz. Bu nedenle bağırsaklara yapılan her faydalı dokunuş, yaşlanmayı geciktiren bir unsur olarak değerlendirilir.
Elbette uzun yaşamın tek sırrı bir içecek değildir. Doktor sağlıklı beslenmenin, temiz havada yapılan yürüyüşlerin ve düzenli uykunun önemini de sık sık hatırlatır. Ancak bugüne kadar binlerce hastasına önerdiği bu karışımın, karaciğer ve bağırsak sağlığını güçlendirme konusunda büyük katkılar sağladığını bizzat gözlemlediğini söylemesi dikkat çekicidir. Onun ifadesine göre “Vücudu temiz tutmak, onu genç tutmanın anahtarıdır.”
Sonuç olarak 95 yaşındaki Çinli doktorun günlük alışkanlığı olan bu doğal içecek hem pratik hem de etkili olmasıyla öne çıkıyor. Zencefil, limon, bal ve ılık suyun uyumu, vücudun iç dengelerini korumaya yardımcı olurken karaciğer ve bağırsak sağlığını destekliyor. Günümüzde pek çok insan doğal yöntemlerle daha sağlıklı bir yaşam sürmenin yollarını ararken, bu basit içeceğin giderek popülerleşmesi de tesadüf değildir. Belki de uzun ömrün sırrı sandığımızdan daha basittir; doğanın sunduğu malzemeleri doğru zamanda ve doğru şekilde kullanmak…