~ISPANAK~
Patika bir yolu olan, kuş uçmaz kervan göçmez bir köyde yaşardık. Annem ise tam bir ıspanak hastasıydı.Babamın ölümüyle aklını yitirmesinden şüphe ederdim o küçük yaşlarımda...
-"Bol bol yemek lazım.Vücuda güç verir" - derdi ama. Sabah, öğle, akşam ıspanak yenirmiydi?Birde mısır ekmeğini katık ettirirdi ıspanağın yanında. Nefret etmiştim artık ıspanaktan.Birgün anneme,
-"Büyüyüp işimi elime aldığımda ve ilk paramı kazanıp evlendiğimde asla evime ıspanak almayacağım. Evimde ıspanak yemeği pişmeyecek"-dedim... Oda bana o günleri sabırsızlıkla beklediğini ve yaşı kaç olursa olsun düğünümde oyun bile oynayacağına dair söz verdi.
HABERİN Devamını Okumak İçin Görsele Tıklayın
Köyden ancak liseye geçtiğimde çıkabilmiştim. Yatılı kalıyordum şehirde okuyabilmek için. Ve burs parasıyla idare ediyordum. Ayda bir eve geldiğimde annemin sofraya koyduğu ıspanak yemeğinden bir kaşık bile almak istemezdim. Yurda dönüp nefis yemeklerden yemeği isterdim hep...
Okudum. Üniversite, mastır, doktora derken devlet kredisiyle eğitimi tamamladığımda anacığım beli bükük bir ihtiyardı artık.Ve evleneceğim kızı köyüme getirip kmy düğünü yaptığımda, ihtiyar anam hem ağlamış, hemde seneler önce bana söz verdiği gibi oyunlar oynamıştı düğünümde... Şaşırmış ama anlam verememiştim annemin oyun oynarken gözyaşı dökmesine.
Aradan çok sene geçti. Annem iki yıl kadar önce vefat etti. Ve ben bugün annemin eski sandığındaki o zamanlar moda olan hatıra defterini buldum. Bir sayfasında şöyle yazıyordu:
-"Elimde sadece ıspanak tohumlarım kaldı.Sürekli ıspanak ve birazda mısır dikiyorum.Elde yok avuçta yok.Çocuklarım aç kalmasın diye bu yemeği yediriyorum sürekli. İsyan etmiyorum ama. Ispanak çok faydalıdır, bu yüzden üç öğünde ıspanak yediriyorum size demek acı veriyor yüreğime.Yavrularım için elimden gelen bu.Onları canımdan çok seviyorum"-
Ellili yaşlarda sevdim ıspanak yemeğini.Eşim eve şimdi neden sürekli ıspanak aldığımı sorup duruyor.O ıspanağı çok sevdiğimi düşünürken, ben o yemeğin kokusuyla annemin beni yetiştirmek için yaptığı fedakarlıkları birkere daha hatırlıyorum...Düğünümde neden hem oynayıp hem ağladığını...
Ölüm anında ne olur?, Ölürken hayat gözlerinizin önünden geçer mi?” İlginç araştırma yayınlandı
İnsanlığın varoluşundan beri gizemini koruyan konulardan biri olan 'ölüm anında ne yaşandığı' ile ilgili 25 yıllık araştırmanın sonuçları açıklandı.
Bir kişinin ölüm anında ne yaşadığı, öldükten sonra ne olduğu insanlığın varoluşundan beri en çok merak edilen konular arasında geliyor. Gizemi hiçbir zaman çözülmeyen ölüm anı ve sonrası ile ilgili bugüne kadar pek çok şey yazılıp çizilse de doktorlar artık, o anlarda neler olup bittiğini anlamaya çok yakın olabilir….
New York merkezli tıp merkezi NYU Langone Health’den Dr Sam Parnia öncülüğünde ABD’li ve İngiliz uzmanlar 25 yıl boyunca 567 erkek ve kadın hastayı gözlemledi.
Buna göre, hastaların ölüm anında beş farklı tepki verdikleri ve deneyimlerde bulundukları ortaya çıktı.
HAYAT, FİLM ŞERİDİ GİBİ GÖZ ÖNÜNDEN GEÇİP GİDER Mİ?
Araştırmada, kalp hastalıkları nedeniyle hayatını kaybeden 50’den fazla hastanın yaşadığı beş farklı deneyime yer verildi.
Buna göre, kalp krizi geçiren bazı hastaların ölüm-kalım savaşı sırasında gerçekten hayatlarının gözlerinin önünden film şeridi gibi geçtiği ortaya çıkarılırken, bu kişilerin ölüme yaklaştıkça kendi yaşamlarını değerlendirdikleri belirlendi. Uzmanlar, yaşam mücadelesinde olan kişilerin başkalarına nasıl davrandıklarından en değer verdiklerine kadar birçok anıyı göz önüne getirebildiğini keşfetti. Bazı kişilerin ise o anda kendilerini ‘bir yere gitmek için amaçları olduğuna inandırdıkları’ belirlendi.
Uzmanlar, aynı durumdaki bazı hastaların ise halen bilinçli olduğunu ve kalp masajı yapıldığını bile fark ettiklerini buldu. Buna göre, bazı hastaların yoğun bakımdaki etkinliklerin farkında olabileceği hatta o sırada sağlık görevlilerini duyabileceği belirlendi.
BEŞ FARKLI DENEYİM GÖZLEMLENDİ
Ölüme en yakın kişilerin o anlarda yaşadığı beş deneyim araştırmalarda böyle sıralandı;
Kalp masajını hissetmek
– Tedavi eden sağlık görevlilerinin sesini duymak
– Yoğun bakımda olduğunu fark etmek, çevredekileri algılamak
– Hayatın film şeridi gibi gözlerinin önünden geçmesi
– Bir yere gittiğini sanmak
Kalp durduğunda ne olduğunu araştırmak için yirmi yıldan uzun süredir çalışan Dr Sam Parnia ölümün eşiğinden geri dönen kişileri beyinlerinin bilgi aldığına dair herhangi bir sinyal olup olmadığını görmek için beyin izleme cihazlarına bağladı.
‘CEHENNEMDE YANIYORDUM’ DEDİ AMA…
Cihazlar ayrıca, tedavi sırasında hastanın önündeki bir ekrana görüntüler yansıttı ve her beş dakikada bir elma, armut ve muz gibi kelimeler tekrarladı. Parnia, bazı hastaların tedavi anında, ölüme çok yakınken, spesifik bazı olaylar hatırladığını söylerken, bazı anıların ‘muhtemelen yanlış olduğunu veya yanlış yorumlandığını’ belirtti.
İngiliz uzman, bir hastasının kalbi durduktan sonra kalp masajıyla iyileştirildiğini ve o anları anlatırken kendisine ‘cehennemde yandığına inandığını’ söylediğini aktardı. Parnia, “‘Bana cehennemde yandım.’ dedi. Ancak bu muhtemelen bir potasyum IV damlasından kaynaklı yanma hissini vücudunda fark etmesiydi.” dedi.
BAŞKALARININ HAYATINDAKİ YERİMİ DÜŞÜNDÜM’
Araştırmada, 28 katılımcıdan ikisi, kalp masajı yapılırken, sağlık personelini duyduğunu söyledi. Bir hasta, o anda, göğsüne yapılan baskıya kadar hissettiğini öne sürdü.
23 hastanın üçü o anlarda rüyaya benzer şeyler gördüklerini söylerken, 15 hasta bu süreçte kendi hayatlarını ve başkalarını nasıl etkilediklerini düşündüklerini söyledi, ‘Adeta hayat bir film şeridi gibi gözlerimin önünden geçti” dedi. Altı hasta ise o anları çok net hatırladığını belirtti.