O an donakaldım; bakışlarım dokusu ve görünüşüyle gerçek olamayacak kadar ince bu şekle kilitlendi. Kafam karışmıştı: Bu bir doğa hatası mıydı, yoksa daha gizemli bir şey miydi?
Şükürler olsun ki, dikkatli davrandım—kim bilir bu durum beni ne tür bir tehlikeden koruyabilirdi?
Biraz araştırınca öğrendim ki bu, “çift zar yumurta” denilen aşırı nadir görülen bir biyolojik vaka. Kabukta değil ama iç zarlarda ekstra bir membran oluşmuş; bu da havayla dolu, ağımsı baloncukların ortaya çıkmasına yol açmıştı.