Pendik'te boş bir arazide bulunan ve acil tıp teknikeri Büşra Durmaz'ın sütannelik yaparak "Nisa Mihriban" ismini verdiği bebeğin sağlık durumuna ilişkin hastaneden açıklama geldi.
Açıklama bir sonraki sayfamızda detaylı paylaştık
Gorsele dokunarak ilerleyiniz
İsmi ATT (Acil Tıp Teknisyeni) Büşra Durmaz tarafından verilen 3 aylık Bebek Nisa Mihriban, annesi tarafından ölüme terk edilmiş, kendisini bulan sağlık ekiplerince yeniden hayata bağlanmıştı. Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü'ne götürülen Nissa bebeğin sağlık durumu bir süre sonra kötüye gitmişti. Bebeğin tedavi edildiği Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim Araştırma Hastanesi Başhekimliğinden yapılan açıklamada, "Durumunun bir iyileşme gözlenmeyen bebeğin beyin fonksiyonları detaylı olarak araştırılmakta olup beyin ölümü açısından kesin sonuç daha belirlenmemiştir" denildi.
BAKAN KOCA: HERKES ADINA ÜZGÜNÜZ
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Nisa Mihribah Bebeğe ilişkin açıklama yaptı.
Twitter hesabından açıklama yapan Bakan Koca, "ATT(Acil Tıp Teknisyeni) Büşra'nın adını koyduğu terk edilmiş Nisa Bebek, yuvaya teslim edildikten bir süre sonra, hayati sağlık sorunları sebebiyle hastaneye kaldırıldı. Durumu Bakırköy Dr. Sadi Konuk Hastanesinde takip ediliyor. ATT Büşra ve Nisa bebeği evlat yerine koyan herkes adına üzgünüz" ifadelerine yer verdi.
HASTANEDEN AÇIKLAMA
Bebeğin tedavisinin yapıldığı Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim Araştırma Hastanesi Başhekimliğinden, "Nisa Mihribah bebek, 3 gün önce kaldığı çocuk yuvasından kardio pulmoner arest sonucu kurum doktor ve hemşiresi refakatinde 112 ambulans ile kalp ve solunum resussitasyonu yapılarak saat 09.20'de hastanemiz acil çocuk birimine getirilmiştir. Yapılan ilk muayene sonucunda Aspire ettiği anlaşılan bebeğin kalbinin ve solunumunun olmaması üzerine hemen entübe edilmiş, yaklaşık 30 dakika daha yapılan resüsitasyon neticesinde kalp atımları alınmaya başlanmıştır. Çocuk yoğun bakım ünitesine yatırılarak solunum cihazına bağlanan Nisa bebeğin genel durumu ciddi olup sedasyon ve anti ödem tedavisi altında takip edilmektedir. Durumunda bir iyileşme gözlenmeyen bebeğin beyin fonksiyonları detaylı olarak araştırılmakta olup beyin ölümü açısından kesin sonuç daha belirlenmemiştir. Yapılacak yeni test ve tetkiklerin sonucunda Nisa bebek ile ilgili son durumun önümüzdeki 24-48 saat içinde netlik kazanması beklenmektedir. Nisa Bebeğimize Allah'tan şifa, sevdiklerine geçmiş olsun diler, kamuoyuna saygılarımızı sunarız" açıklaması yapıldı.
ANNENİN TUTUKLANMADAN ÖNCEKİ SON İFADESİ ORTAYA ÇIKTI
Ebru S. ifadesinde, 2019 yılında dini nikahla Uğur T. ile evlendiğini bu evlilikten 1 buçuk yaşında bir kızının olduğunu, sürekli şiddet gördüğü için eşinden ayrılarak ailesinin evine döndüğünü, kızının ise babasında kaldığını söyledi.
"2-3 GÜN SOKAKLARDA KALDIM"
Ebru S. ifadesinin devamında şunları söyledi: "Ailemin kızımı istememesi üzerine Uğur'un ailesi kızımı götürdü. Ben daha sonra sosyal medya üzerinden M. Ç. ile tanıştım. Onunla evlilik dışı cinsel ilişki yaşadık. Hamile olduğumu anlayıp hastaneye aldırmak üzere gittiğimde bana sürenin geçtiğini söylediler. M.Ç ile görüştüğümde 'hastaneye git aldır' demişti. Bebeği aldıramayınca aile durumu söyleyemedim. Durumun ortaya çıkmasından endişe ettiğim için ailemin yanından kaçarak Taksim'e gittim. Daha sonra iki üç gün sokaklarda kalıp devlete sığındım. Beni kadın sığınma evine götürdüler. Bu arada Ebrar Nil doğmuş 3 aylık olmuştu."
"APARTMAN ÖNÜNE BIRAKIP ZİLLERE BASTIM"
6 ay sonra kadın sığınma evinden ayrıldığını söyleyen Ebru S. ifadesini şöyle sürdürdü: "Oradayken ismini öğrendiğim bir kadının yanında geceleri kalıp çalışabileceğim bilgisini bir arkadaşım söylemişti, ben de o kadının yanına gitmeye karar verdim. Ancak bunu söyleyen arkadaşım o kadının bebek istemeyeceğini söyledi. Bunu düşünerek bebeğin kendimce sesinin çabuk duyulabileceği evleri dolaşıp birinin önüne bırakmaya karar verdim. Dört katlı binanın önüne bırakıp zillere basıp oradan ayrıldım. Bunu yaptığımda 29 Mart tarihiydi. Ben sonrasında bebeğin akıbetinden haberdar olmadım."
Ebru S. ifadesini, " Polisler 4 Nisan tarihinde bebek ile ilgili yanıma geldiklerinde ben de yaşanan süreci öğrenmiş oldum. Kesinlikle amacım onun bir an önce bulunup sahip çıkılmasıydı. Onun için daha iyi olacağını düşünerek böyle bir şey yaptım. Sonrasında yanına gitmek istediğim kadının ikametine gittim. 4, 5 gün boyunca orada kaldım. Çok pişmanım. Keşke devlete sığınsaydım. Ben daha önceden de ilk çocuğuma bakamadığım için çocuğa bakamayacağımı ve rezil olacağımı düşünerek böyle bir şey yaptım" sözleriyle tamamladı.