Diyarbakır'da vahşi bir cnayete kurban giden ve cansız bedeni 19 gün sonra dere yatağında bulunan Narin Güran'ın cezaevinde tutuklu bulunan abi Enes Güran'ın babası ve aile üyeleri ile telefon görüşmesi yaptığı anlar paylaşıldı. Görüşmede aile üyelerinin zaman zaman gülerek espri yapmaları vicdanları yaraladı.Detayı diğer sayfamıza geçerek okuyunuz
Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedenini bulunan 8 yaşındaki Narin Güran olayında, cnayetin nedeni ve ktilin kimliği 72 gündür bulunamadı. Türkiye gündemini günlerce meşgul eden olayın yankıları sürerken yayınlanan bir görüntü vicdanları yara
Sözcü'nün haberine göre görüntülerde cezaevinde tutuklu bulunan abi Enes Güran'ın babası ve aile üyeleri ile telefon görüşmesi yaptığı anlar yer alıyor. Görüşmede aile üyelerinin zaman zaman gülerek espri yaptıkları anlar dikkat çekti.
"BİR OLTA ALIN, BALIK TUTUN KENDİNİZE"
Babasıyla görüşen Enes'in "Avukat bana diyor ki, senin burada ne işin var?" dediği duyulurken, babası Arif Güran ise alaylı bir şekilde, "Bir olta alın, balık tutun kendinize" diyerek kahkaha atıyor. Enes de "Balık yok baba, havalandırma var" diyerek gülüşmelere eşlik ediyor.
Enes'in ağladığı ve ağabeyi Baran'ın ise bunun karşısında şu ifadeleri kullandığı duyuluyor:
"Ağlama Enes. Bak herkes 4 duvar arasında ama kim senin gibi yapıyor. Diğerlerini de arıyoruz hepsi gülüyor, sen ağlıyorsun. Sizin için 13 tane avukat tuttuk. Seni çıkaracağım, benim sana güvenim sonsuzdur. Sen o gün evdeydin diye şüphelisin. Tutuklu değilsin. Ne yapalım gidip Nevzat'ın ailesini komple o-ldürelim mi? Onu mu istiyorsun. Sabırlı ol, suçunuz yok çıkacaksınız.
"SEN SÜREKLİ ARIYORSUN BİZE AĞLIYORSUN"
Biz eminiz suçunuz yok, namazını kıl, duanı et, elimden bir şey gelmiyor. Gelse o cezaevini yıkarım, sizi oradan çıkarırım. Bak annemiz bile haftada 1 kez arıyor. Sen sürekli arıyorsun bize ağlıyorsun. Az kaldı. Bildiğin ne varsa açık açık söyle, ama ağlama. Bak bu ağlayan Enes değildir ona göre. Şimdi konuşayım avukatla gelsin senin yanına. Sizin tutuklanmanız sosyal medya baskısıydı. Zaten 6 aydan fazla sizi tutamazlar, 1 ay gitti zaten. Kaldı 5 ay..."