Kolsuz Bir Kadın, Bir Dilenci Çocuğu Büyüttü; 10 Yıl Sonra O Çocuk Tüm Dünyayı Ağlattı ve Hayran Bıraktı

Karadeniz'in küçük bir köyünde, hayatla boğuşan kolsuz bir kadın, kaderinin ona emanet ettiği küçük bir çocuğun hayatını değiştirdi. Bu hikaye, sevginin, azmin ve insanlığın en saf haliyle anlatılıyor.

Her şey şiddetli bir sel felaketinin ortasında başladı. Su, her şeyin önünde katıp sürüklüyordu. O an, küçük bir çocuk sırılsıklam olmuş, çaresizlik içinde ağlıyordu. Rüzgarla savrulan bir yaprak gibi sürüklenmek üzereydi. Tam o anda, beline ip bağlamış, kolları olmayan, incecik parçalarıyla bir kadın, adeta bir mucize gibi selin içine daldı. Köy halkının donup kalması; Kimse onun hayatta kalacağına inanmazken, kadın sadece tek bir cümle şunu söyledi: "O hala bende. Ondan vazgeçemem." Ve o küçük çocuk, kolsuz kadınların ayaklarıyla, sevgiyle, inançla büyüdü.

Bu kadın Aylin Kaya'ydı. Doğuştan dengeleri yoktu; Dirsek hizasının ikisinde küçük kütükle doğmuştu. Ama köyde herkesin ayaklarını elleri gibi kullandığını, yemek pişirdiğini, evi süpürdüğünü, çocukların baktığını bilirdi. Saçlarını genellikle arkadan bağlar, ortamda kararlı bir şekilde ifade edilecekti. Ormanın kenarındaki küçük evde yalnız yaşar, sebzelerin sebzeleri yetiştirirdi. Dikiş dikerek geçişi sağlar, hayatın sonuna kadar dimdik durur.

Sel felaketinde bulunan küçük çocuk Emir Demir Kıran, depolanan en zor anlarını yaşadı. Üzerindeki elbiseler sırılsıklam, yüzü soğuktan morarmıştı. Açlık, korku ve yalnızlık içinde burulmuştu. Kimseye yardım etmemiş, çoğu kişi onu görmezden gelmişti. Ta ki Aylin onu bulana kadar.

Bunlar da İlginizi Çekebilir