Kızılcık Şerbeti'nin Nilay'ı Feyza Civelek'ten skandal itiraf: Tesettürlü olmaya başta hiç alışamadım


Ekranların reyting rekortmeni dizisi Kızılcık Şerbeti'nin Nilayı Feyza Civelek Katarsis programında oldukça samimi açıklamalarda bulundu. Oyunculuk hayatından aile yaşamına kadar olay açıklamalar yapan Civelek'ten çarpıcı itiraflar geldi.
Show Tv ekranlarının reyting rekorları kıran dizisi Kızılcık Şerbeti'nde Nilay rolüne hayat vererek adından söz ettiren Feyza Civelek Katarsis programına konuk oldu. Klinik psikolog Gökhan Çınar'ın sunduğu programda oldukça dikkat çeken açıklamalar yapan Feyza Civelek başından geçen hastalıkları ve yaşadığı zorlu süreci anlattı. Civelek, Kızılcık Şerbeti’nde rol aldığı karakter hakkında da konuştu. İşte Feyza Civelek'ten samimi itiraflar…
Ekranların en sevilen dizisi Kızılcık Şerbeti'ndeki Nilay rolüne can veren Feyza Civelek YouTube'da yayınlanan Katarsis programına katıldı. Psikolog Gökhan Çınar'ın sorularına cevap veren Civelek, samimi itiraflarda bulundu.
1.5 ayda 21 kilo verdikten sonra yapımcılardan daha çok teklif geldiğini belirten Civelek, toplumumuzdaki bu güzellik algısının kendisini fazlasıyla üzdüğünü ifade etti.
İşte oyunculuk hayatından aile yaşamına kadar samimi itiraflarda bulunan Feyza Civelek'in olay açıklamaları:
"Bu ben olmalıyım dedim. Bu benim hayatımın rolü olduğunu düşündüm. Çünkü ben Nilay'ı benimsedim. Nilay oldum bir nevi. Yabancılaşmadığım için bu rolde kendimi buldum.
Nilay aslında kötü ama cahil kötü. Daha önce hiç sevgi görmemiş, sevgi görmediği için de bu sevgiyi çevresinde arayan ve ön planda olmak isteyen bir karakter. Ben Nilay'a komiklik ekleyerek onun iç güzelliğini göstermeye çalışıyorum."
"Başta hiç alışamadım tesettürlü olmak garip geldi. Benim bir kaç arkadaşım dışında ailemizde ve hiç tesettürlü yok. Çevremde görsem alışık olacağım bir durum olacaktı. Bu dizide tesettürlü olmam farklı ailelerin iç yüzünü görmeme olanak sağladığı için oyunculuğumu da geliştirdi."
"Köpeğim vardı, vefat etti. Ben köpeğime çok düşkündüm, 11 yıl benimle yaşadı. Evladım gibiydi. Oğlum diye seviyordum. Nereye gitsem peşime geliyordu. Köpeğimi kaybettim ve sırtıma dövmesini yaptırdım. Onu kaybettikten sonra sedef hastası oldum. Üzüntüden sıkıntıdan saç kıran oldum. Bir sürü sıkıntı yaşadım ve bu biraz benim dönüm noktam oldu. Hayatımda ilk kez en değer verdiğim şeylerden birini kaybettim çünkü. O süreci zor yaşadım, zor atlattım ama hayat bir şekilde devam ediyor. 3-4 ay önce de dedemi kaybettim. Yaşadığım her kayıp hem bana bir ders oluyor hem de benden bir şeyler götürüyor."
"Ben 1.5 ayda 21 kilo verdim onun öncesinde çok kilolu bir zaman geçirdim. O zaman çok depresyondaydım. Bu bana çok öz güven eksikliği getirdi. Sonra klio verince hayatım gerçekten tam anlamıyla değişti. Kendime güven kazandım. Olmak istediğim yere ulaştığım için kendime geldim. Kilolu oyunculara başrol vermiyorlar. Ben bir film için anlaşmıştım, kiloluyum diye olmadı. Zayıfladıktan sonra çok fazla teklif gelmeye başladı. Çünkü güzellik algısı maalesef var." "Benim çocukluğumda kendine güvenme eksiliği vardı. Babamla aynı evdeydik ama her zaman baba figürü daha gerideydi. Her şeyimize her koşulda annem hallederdi. Biz de o yüzden o babamın veremediği sevgiyi kardeşimle beraber annemden bulduk. Babama, 'Neden annemin omuzlarındaki yükü almadın?' diye sormak isterdim."
"İnsanlar verdiğim değeri hak etmedi ve verdiğim değeri suistimal etti. Bu yüzden çok yakın arkadaşlarımı silmiştim. Sile sile doğru insanı, doğru arkadaşları buldum. Şuanda da çok samimi arkadaşlarım var. Kalbimi kıran kişiye şu cümleleri kurmak isterdim, 'Keşke hayatımın kötü zamanlarında da benim yanımda olsaydın. Eğer olsaydın o kadar yıpranmazdım. Kötü zamanımda yanımda olmadığın için şuan yanımda olmayı hak etmiyorsun.''

Bunlar da İlginizi Çekebilir