Sakaraya'nın Serdivan ilçesinde yaşayan bu garip olayda 3. doğumunu yapan genç kadın geçirdiği morarma atakları yüzünden her gün ölümle burun buruna geliyor. İşte detaylar!
Sakarya'da sağlık personeli olan Aynur Özdamar 3. çocuğunu sezeryan ile dünyaya getirdikten sonra ilginç bir hastalığa yakalandı. Daha önce hiçbir sağlık sorunu olmayan kadının doğumdan yaklaşık 1 ay sonra morarma atakları geçirmesi herkesi korkuttu. Yaklaşık 20 farklı hastaneye giden kadın 30'dan fazla doktorla görüştüğünü ama hastalığına bir türlü tanı konulamadığını söyledi.
Vasiyetini bile yazdı
Gelen ataklarla birlikte ellerinde, dudaklarında, ve tırnaklarında morarma yaşayan genç adın aynı zamanda nefes darlığı ve nabız düşüklüğü gibi sorunlar da yaşıyor. Çocuklarının büyüyeceğini görememekten korkan genç anne şimdiden vasiyetini yazdığını bile söyledi. Eğer bu hastalık hakkında bilgisi olan bir doktor varsa kendilerine ulaşmasını rica etti. Peki genç kadının hastalığı nasıl başladı?
33 yaşındaki anne daha önce bir sağlık sorunu yaşamadığını belirterek şunları dedi; “Daha öncesinde bir şikayetim ve hastalığım da yoktu. 3’üncü doğumdan, sezaryen ameliyatından yaklaşık üç ay sonra sebepsiz ve ani bir şekilde pandeminin başlarında ellerim, ayaklarım ve dudaklarım birdenbire morarmaya başladı, çarpıntıyla birlikte bu devam etti. 2 yıl boyunca da bu şekilde sürüyor. Bu süreç bazen acilde sonlanıyor, bazen evde kendiliğinden geçiyor ve bazen de oksijen desteğiyle normale dönüyor.
33 yaşındaki anne daha önce bir sağlık sorunu yaşamadığını belirterek şunları dedi; “Daha öncesinde bir şikayetim ve hastalığım da yoktu. 3’üncü doğumdan, sezaryen ameliyatından yaklaşık üç ay sonra sebepsiz ve ani bir şekilde pandeminin başlarında ellerim, ayaklarım ve dudaklarım birdenbire morarmaya başladı, çarpıntıyla birlikte bu devam etti. 2 yıl boyunca da bu şekilde sürüyor. Bu süreç bazen acilde sonlanıyor, bazen evde kendiliğinden geçiyor ve bazen de oksijen desteğiyle normale dönüyor.
Bununla ilgili 2 yıldır farklı farklı hastanelere giderek değerli hocaların görüşlerini aldım, bir sürü tetkik yapıldı. Yapılan tetkiklerden bir neticeye varılamadı maalesef. O yüzden henüz bir tanı alınabilmiş değil ve bir tedavi de söz konusu değil. İlk zamanlarda bu şekilde çok fazla atak sayılarım yokken, şu anda atak sayılarım artmaya başladı. Bu benim hayati değerlerimi önemli ölçüde etkiliyor”
Genç anne Özdamar kendisine bir türlü tanı konulamadığını söyledi, “Atak esnasında el ve ayak tırnaklarım ile birlikte dudaklarım morarıyor. Önce çarpıntı, daha sonra nabız yavaşlıyor ve solunum sayım azalıyor. Uzun sürerse bu ataklar bilinç kaybı oluyor. Netice olarak şu denebilecek bir tanı konulamadı. Sadece belirti ve klinik var anlatabileceğim, belgeleyebileceğim. Atak sırasında o esnada fotoğrafları çekebildim mesela anlatabilmek adına. Zaten hep istirahat anında oluyor, hiçbir zaman efor sarf ederken olmadı, hep istirahat halinde oldu. Kafa karıştıran en fazla bu oluyor, bilinenin aksine istirahat halinde gelmesi.
Bir defasında da uykuda olmuştu, uykudan uyandırmıştı ve acilde sonlanmıştı. Bu hastalığı, belirtileri yapabilecek bütün branşlara, önde gelen hastane ve merkezlere gittim. Araştırmalar yapıldı ama bir neticeye varılamadı, bunu şu hastalık yapabilir denilemedi maalesef. Bu süreçte toplamda 20 tane hastane gezdim ve 30 tane hekim gördü ama bir ön tanıya bile varılamadı. Çaresiz bir şekilde atakları yaşıyorum”
Çocuklarının büyüdüğünü görmek istediğini söyleyen anne, yaşamak istiyorum dedi. "Yaşamak, iyi olmak istiyorum. Sesimi duyurmak istiyorum, kendi çabamla bir yerlere ulaşmaya çalıştım. Umarım sesimi duyurabilir, bir sonuca varabilecek duruma gelebiliriz. Üç çocuk annesiyim. Her canlı gibi yaşamak istiyorum, yaşama hakkımın olduğunu düşünerek yaşama hakkıma sarılmak istiyorum. Tanı alıp, tedavi olmak istiyorum, iyileşmek istiyorum. Çocuklarımın büyümelerine her anne gibi şahitlik etmek istiyorum, emek harcamak istiyorum. Sadece tanı alabilmek ve iyi olmak istiyorum hepsi bu.
Benim yaşadığım hastalığın adı bile yok, 112 sağlık ekipleri geldiğinde ben ne diyeceğimi bile bilemiyorum. Neyin var dediklerinde söyleyemiyorum, bu çok kötü bir şey. Son geçireceğim ataktan sonra kalp kasım çok yorulduğu için belki de hayatımı kaybedeceğim.
Uzun bir süredir direniyorum ve bunun daha da kötüye gittiğini hissediyorum” dedi. Olayı duyanlar tırnak yediği için olabileceğini söyledi.