Ümraniye'de dini nikahla birlikte yaşadığı Hasret Dalkoparan'ı 5 aylık hamileyken ve kucağında 1 yaşında çocuğu olduğu sırada olanlar Türkiye'nin en çok konuştuğu konular arasındaydı. Bugün herşey ortaya çıktı
Ay'rıntı diğer sayfamızda. Gorsele dokunun ve ilerleyiniz
İstanbul Ümraniye Adem Yavuz Mahallesi'nde 4 Şubat 2022 tarihinde Ozan Dum (21) dini nikahla birlikte yaşadığı Hasret Dalkoparan'ı (20) 5 aylık ha-mileyken ve kucağında 1 yaşındaki çoc-uğu olduğu sırada taba-nc-ayla 5 el a-teş ed-erek ö-ld-ürdü. Ozan Dum tutuklanırken hakkında Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca "Tasarlayarak kasten ö-ld-ürme" ve "Ruhsatsız silah bulundurma" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmaya tutuklu sanık Ozan Dum getirildi. Duruşmada maktul Hasret Dalkoparan'ın babası Derya Dalkoparan ile Kadın Hakları Koruma Derneği Genel Sekreteri Avukat Zuhal Konan katıldı. Tutuklu sanık Ozan Dum savunmasında kavgalı olduğu Hasret Dalkoparan'ın yanına barışmak için gittiğini, o sırada Dalkoparan'ın yanında bir erkek arkadaşı olduğunu düşündüğü birini gördüğünü iddia etti.
''HASRET SEV-GİLİSİNE SİPER OLDU''
Kendini kaybettiğini öne süren sanık Dum, si-lah-la birlikte yeniden eve geldiğini ve Dalkoparan'ın yanında gördüğü erk-eği vur-mak istediğini dile getirdi. Sanık Dum, "Ben at-eş ettiğimde Hasret sev-gilisinin önüne siper olduğu için öldü. Gebe olduğunu bilmiyordum" dedi. Hasret Dalkoparan'ın babası Derya Dalkoparan ise sanığın yalan söylediğini belirterek sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını istediğini vurguladı. Duruşmada dinlenen tanıklar da sanığın beyanlarının gerçeği yansıtmadığını kaydederek Dalkoparan'ın sev-gilisinin olmadığını söyledi.
Cumhuriyet Savcısı esas hakkındaki mütalaasında sanık Ozan Dum'un dini nikahla birlikte yaşadığı Hasret Dalkoparan'ın 5 aydır ha-mile olduğunu, sanık ile Dalkoparan arasında son dönemlerde tartışmalar çıktığını ve Dalkoparan'ın ağabeyi Tolga Dalkoparan'ın evinde kalmaya başladığını söyledi. Sanığın olay günü söz konusu eve tab-ancayla gittiğini ve Dalkoparan'ı çocuklarını sevme bahanesiyle dışarı çağırdığı belirtilen mütalaada, burada Tolga Dalkoparan'ın çıkmasını beklediği ifade edildi. Tolga Dalkoparan'ın evden ayrılması üzerine sanık Ozan Dum'un 4 defa Hasret Dalkoparan'ın ba-şına ö-ldür-ücü nitelikte taba-nc-asıyla a-teş ettiği vurgulandı.
''ÇOK PİŞMANIM''
Mütalaada sanığın maktulün gebe olduğunu bildiği de belirtildi. Mütalaada, sanığın Dalkoparan'ı müşterek bebekleri kucağındayken ö-ldürdü-ğünü belirterek cezada takdiri indirim yapılmaması talep edildi. Savcı, sanık Ozan Dum'un "Gebe olduğu bilinen kadını kasten ö-ldür-me" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmasını istedi. Son sözü sorulan sanık Ozan Dum, "Çok pişmanım" dedi.
AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS CEZASINA ÇARPTIRILDI
Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, sanık Ozan Dum'u "Gebe olduğu bilinen kadını kasten ö-ldü-rme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme, cezada haksız tahrik indirimi ya da takdiri indirim uygulamadı. Mahkeme sanık Dum'un "Ruhsatsız silah bulundurma" suçundan ise 1 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verdi.
BABA: KIZIMI KARNINDA BEBEĞİ VARKEN Ö-LD-ÜRDÜ
Duruşmadan önce konuşan maktulün babası Derya Dalkoparan "Ben adalet istiyorum. Kızımı karnında bebeği varken ö-ldü-rdü, bırakıp kaçıp gitti. Torunlarımın önünde 5 el a-teş atıp gitti. Şu anda adaletten en ağır cezayı istiyorum. Bizim evlatlarımız, sizin de evlatlarınız. Bu sadece benim değil, yarın öbür gün sizin de başınıza gelebilir. Herkesin başına gelebilir. Şu anda bugün adaletten adalet istiyorum" şeklinde konuştu. Kadın Hakları Koruma Derneği Genel Sekreteri Avukat Zuhal Konan ise "Türk kadınının hukukun korunmasından, üstünlüğünden sonuna kadar faydalanması adına elimizden geldiğince tüm mücadeleyi sergilemeye çalışıyoruz. Bütün niyetimiz kadın cinayetlerinin önüne geçebilmek. Bu tarz hadiseler daha vuku bulmadan önüne geçebilmek, temel amacımız bu fakat maalesef ki bu tarz olaylarla karşı karşıya kalabiliyoruz. Hasret Dalkoparan davası da bu davalardan biri oldu. Biz birazdan duruşmada mağdur yakınlarını dernek olarak temsil edeceğiz. Elimizden geldiğince mesleki olarak katkıda bulunmaya çalışacağız. Yani dileriz son olur, bir daha örneği görülmez" ifadelerini kullandı.
''KUR-ŞUNU BİTİNCE BIÇ-AK-LA KES-MEYE BAŞLAMIŞ''
Ölen kadının amcası Yaşar Dalkoparan da olaydan sonra konuşmuş, şu ifadeleri kullanmıştı: "Bizim kızımıza eşi bir yıldır işkence yapıyor. İşkenceye dayanamayıp birkaç gün önce abisinin yanına sığındı. Kayınçosunun evden çıkmasını bekledi. O eve girdi. Yani planlı ö-ldür-me bu. Ondan sonra k-ızın kaf-asına beş el a-teş ediyor. Ettikten sonra ku-rşunu bitince bı-ça-kla ke-sm-eye başlıyor koll-arını, baca-klarını. Bıç-akla kes-meye başlıyor. Bunun biz en ağır cezayı almasını istiyoruz. Ama bu kızın koc-ası zaten u-yuş-turucu taciri. Uy-uştu-rucu içiyor. Ha-p içiyor. Ci-nay-etten birkaç gün önce babası geldi. Dedi ki 'kızım sen işkenceye rağmen oğlumla barışmazsan seni ben vur-durac-ağım'. İki gün sonra da oğlu geliyor. Kızı burada katl-ediyor. Ondan sonra bıç-akla kes-iyor. Kur-şunu bitince.
Karakolda yarın diyecekler ki 'namus-suzluk yaptı' yalan. Buradaki oturan herkes biliyor. Hasret'in ne kadar, namuslu olduğunu; bir yıldır ne kadar işkence çektiğini, en azından beş defa bıçaklandı. Bu arkadaş beş kişiyi vurdu silahla. Bir kişiyi bıçakladı. Bir gün bile ceza almadı. Hamileye tecavüz etti. 16 yaşında çocuğu silahla vurdu. Babasını vurdu. Abisini vurdu. Birkaç kişiyi daha vu-rdu. Yeğenini bıça-kla vurdu. Yoğun bakımda yattı. Hiç ceza almadı. Kurş-unu bitince Hasret'in kol-larını, bacak-larını kes-meye başladı bı-ça-kla. Ö-dük-ten sonra. 5 aylık hamileydi bu kız. Ki kucağında da 1 yaşında bebeği vardı. Bebeğinin yanında ö-ldür-üyor.''