“Gerçekleri açıklarsam Türkiye sarsılır” diyen Prof. Erkan Topuz’un verdiği bilgiler tüyler ürpertici! İşte kansere yol açan nedenler…HABERİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN GÖRSELE DOKUNARAK DEVAM EDİN.
Bir televizyon programına misafir olan İ.Ü. Onkoloji Enstitüsü Direktörü Prof. Dr. Erkan Topuz, gene herkesi ekran başına kilitleyen açıklamalarda bulundu. Topuz, kanserle mücadelenin anne karnında başladığına ilgi çekerek hamile kadınların ve bebek sahibi insanların evde ilgi etmeleri gereken noktaları anlattı.
Bulaşık deterjanlarından, halıların temizliğine kadar çok mühim ayrıntılar…
“Benim mücadelem bu yaştan sonra halkımızı kanserden korumaktır. Kanser tedavisi sonra geliyor. Bir korunma bin tedaviden evladır. Bunları ilk defa duyuyorsunuz ama gerçek şunlar. Ben şunları kendimi bu işe adadığım amacıyla anlatıyorum. Bu anlattıklarımı Türkiye ilk defa duyuyor. Belki dünyada da çok az duyan vardır” diyen Prof. Dr. Erkan Topuz, herkesi şaşırtan açıklamalar yaptı.
İşte sarsıcı açıklamalar!
Evde, sokakta giydiğimiz ayakkabılarla dolaşılmamalı. Eğer evde ayakkabı ile geziyorsak dışarıdan geldiğimiz ayakkabıları çıkartıp diğer bir ayakkabı giymeliler. Çünkü dışarıdan giydiğimiz ayakkabı ile eve soktuğumuz pestisitler kanserin en mühim sebeplerinden bir adetsidir. (Pestisit: Tarım ürünleri, kimyasallar, egzozdan çıkan gazlar vs)
En tehlikeli yer: Halı
Halı tüm pestisitleri tutar. Bu amaçla halıların temizliğine ilgi ediniz. Kesinlikle deterjanla temizlemeyin. Sirkeli su ile silin.
Deterjan kullanınca kesinlikle eldiven giyilmeli
Plastik eldiven kullanmayın, amacıylae izci eldiveni giyin. Çünkü deterjanlar alerjiktir ve küçük dozlarda alındığı takdirde süreğen olarak kanserojendir. (İzci eldiveni: Pamuk eldiven)
Bulaşık makinasında kullandığınız deterjan da petrol ürünü, yani kanserojen!
Ne kadar yıkarsa yıkansın kalıntılar kalabilir. Eğer sağlığınızı düşünüyorsanız çıkardığınız bulaşıkları sirkeli suyla ya da limonlu suyla silin.
Her türlü deterjandan kaçının!
Devamlı olarak zeytinyağı ve defne sabununu seçiniz. Ellerinizi, bedeninizi hakiki zeytinyağ, defne ya da fıstık yağından oluşturulan hakiki temizlik gereçleri da seçilebilir. Bunları misal olarak söylüyorum. Deterjandan kaçıyoruz ve çok aşırı miktarda suyla duruluyoruz. Beyaz olan her türlü iç çamaşırı, yeni aldığında en az 2 kere kaynatılmalı! Çünkü şunlar beyazlatılmak amacıyla kanserojen maddelerle yıkanıyor.
Radyasyon; süreğen olarak kansere en çok yaklaştıran faktörlerden biri!
Televizyondan çok uzak duralım.
Kanserle mücadele anne karnında başlar
Anne adayları aşırı miktarda vitamin almaktan kaçınsınlar. Çünkü bilinçsizce alınınca vitaminin içersindeki kobalt, birtakım aşırı miktarda minareller… Doktor bir adet yut diyordur ama çocuk gelişsin diye bir kaç adet yutuyorlar. Bu çocukta birikime sebep olabilir ve kansere namacıyla olabilir.
Gökkuşağının 7 rengini, ne buluyorlarsa, günde en azından 35 adet yenmeli!
Her bir renkte bir şeyler var. Gebeler, haftada 2 kez kırmızı et yemeli! Genellikle balıkla beslensinler. Sağlıklı bir insanın kansere yakalanmaması amacıyla, bebeğin daha anne rahmindeyken
vücudunun direncinin yükselmesi ve zehirleri alarak bağışıklık düzeneğinin bozulmaması lazım.
Oda spreyleri direk doğruya petrol menşeli
Zehiri soluyorsunuz. Akciğerinize geçiyor ve dolaylı olarak bağışıklık sisteminizi bozuyor.
Sebzeler, mevsiminde dondurulup saklanmalı!
Yalnız bir kez çözülünce onu kesinlikle pişirin. Mikro dalgada bir kere ısıtın. Ateşte ısıttıklarımızda ise bir kere ısıtınız. Çünkü bir dahaki sefere sayısal dşayeti ölür. DNA’yı bozar. DNA kırılması da kanserojene yol açar.
Çocuklara haftada 2 kez balık çorbası
Ama amacıylae zerdeçal koymak suretiyle…
Soğan, sarımsak ve o mevsimin sebzesiyle yapmalısız. Çocuk anne karnındayken bu terbiyeyi almaya başlamalı.
Gebeler haftada 1 kilo balık tüketmeli
Bu miktarın üstünde balık tüketilmesine karşıyız. Çünkü en steril balıkta bile az seviyede civa vardır. Bu balıklar dip balıkları olmamalı. Somon ya da yüzey balığı, Akdeniz, Ege balığı olmalı. Marmara’nın dip balıklarını lütfen tüketmeyiniz.
Kızartma amacıyla en ideal yağ; kanola yağı
Onun dışında birinci seçeneğimiz zeytinyağdır. Memleketimizin iftihar edebileceği yağdır. Fındıkyağı da tercih edilebilir.
Çocuklar, fast food türü yiyecekleri 15 günde bir yemeli
Ama haftada 3 kez yedikleri takdirde beyin tümörlerinde, lenfomalarda ve lösemilerde 3 kat artış gözükecektir. Çocuklarımıza arada bir verebiliriz. Ama dışarıdaki besinlerin nasıl kızartıldığını bilmiyorsunuz. Ona göre hareket edin.
Çocuklar meyve ve yoğurdu bol tüketmeli
Ancak yoğurdu prebiyotik ve ev yoğurdu olarak kullanalım. Yoğurdunuzu evde yapın. Peynir ve çökelek çok miktarda yiyin. Keçi peyniri çok yararlıdır.
Çocukları, üç beyazdan; un, şeker ve tuzdan uzak tutmalı
Belki tuzcular üzülecekler ama Konya’ya akan kanalizasyonlar ve kirletici sularla, Türkiye’nin en büyük tuzunu karşılayan Tuz Gölü’müz maalesef torbaların içersinde çok iyi steril edilmedikleri takdirde bize kanseri küçük küçük taşıyorlar. Bu amaçla kaya tuzunu tercih edin. Yani turşu kurduğunuz tuzu çekin ve çok az miktarda kullanın. Çünkü tuz da kanserojendir. Amerika’daki çocukların tombul olmasının namacıylai her şeye şeker katmalarıdır. Ucuz beslenmedir.
En yararlı gıdalardan birisi ceviz
Daha sonra fındık ve bademdir. Ayçiçeği açık alın. İşlemden geçmemiş olacak, kavurup yiyebilirsiniz. Ama fındık, ceviz gibi yiyecekleri kabuklu alın. Çünkü amacıylae böceklenmesin diye ilaç sıkılmaktadır. Sonsuz faydaları olan yiyeceklerdir. Günde bir avuç kesinlikle tüketiniz. Elma kesinlikle yenilmeli!
Plastik, bakır, alüminyum kap kullanılmamalı
Porselen, cam ve çelik kullanın. Meyveleri de bu tür kaplarda yıkayın. Bunların amacıylae litresine göre 910 çorba kaşığı elma sirkesi atın. Aşağı yukarıya yarım saat bekletin. Sonra gene yıkamayın. Tekrar mikrop alır.
Dikkat; meyvelerin üstüne parlak görünmesi amacıyla mum sürülüyor!
Bunları hakiki zeytinyağlı sabundan geçirdikten sonra elma sirkeli sudan geçirin. Ya da elma sirkesi ile ovun. Meyveyi kabuğuyla tüketin şayet sterilse.
Lahana, marul gibi besinlerin ilk dört kabuğu çöpe atılmalı
İstediğiniz kadar yıkayın şunların üstündeki pestisitleri temizleyemezsiniz. Çaresi yok.
3 ayda bir su değiştirilmeli
Çok görkemli sularımız var ama ne olursa olsun doğası rezil ediyoruz. Satın aldığımız sularda az miktarda da olsa kanserojen dozlar karışabilir. Bunlar denetimli sular ama 3 ayda bir değiştirmek gerekiyor.
Plastik her yerde zehir. Plastik bardaklar, kaplar, plastik rastgele bir şey…
Ben ona girmiyorum bu lafı söylersem yer yerinden oynar. Bu plastikler ev yapımına girdiler. Doğrudan doğruya inşaat malzemesi olarak kullanıyorlar. Çok şuurlu olun, çok iyi markalar kullanın. Bunları söylemem demek
Türk ekonomisiyle oynamam demek. Ben insanlara kendimi adadım, onun amacıyla kimseden korkmuyorum açık açık söylüyorum.
Meyve suyu, posasıyla tüketilmeli
Biz kanserli hastalara suyunu veriyoruz. Meyve suyuna geçmeyen çok madde posada kalıyor. Bu şekilde kolon ve miğde kanserinden korunmuş oluyorsunuz.
Bakır, bilhassa beyin tümörlerinde ön plana çıkıyor
Çok iyi kalaylı olursa bu tesir azalıyor. Ama kulağınıza bakır küpe bile takmayın.
Çocuklar, yeşil plastik sahalarda oynamamalı
Plastik çimenler sentetiktir ve kanserojen madde alabilirler.
Havuzlar iyi temizlenmeli
Ozonla temizlemek en çokdır. Aşırı klorluysa gene spor yerine kansere hazırlık yapıyorsunuz…
Bütün beyazlatıcılardan kaçınılmalı
Çocuklarımızın kullandığı o pırıl pırıl bembeyaz defterler klorla temizleniyorlar. Bunlarla temizlenmemiş defter kullansınlar. Kullandıkları boyalarda da kanserojen tesirleri vardır.
Kanser dalga dalga geliyor
Prof. Dr. Erkan Topuz’un verilen şu sansasyonel bilgi, kanserin boyutlarını açıkça meydana koydu:
“Kanser dalga dalga geliyor. 2020 senesinde 20 milyon insan kansere yakalanacak. Ama şayet şunları yaparsak belki bunu 15 milyona indirebiliriz. O yüzden gözümüzü açalım. Bu iş çocukluktan başlıyor. Çocuklarımıza bu terbiyeyi vermek zorundayız. Ailedeki çocuk annesini taklit eder. Anne ne yiyorsa çocuk da onu yer.”
Topuz, yaptığı açıklamalar namacıylaiyle bir grup sektörleri zor hale soktuğu eleştirileri amacıyla ise, “Benim amacıyla insan sağlığı birinci plandadır. Ekonomi ikinci plandadır. Bir insanın kanser olması halinde devlete ve millete verilen zarar milyarlarca dolardır. O yüzden ilgili olduğunuz takdirde ekonomiye de katkınız olur. Esasında ben şunları anlatarak Türkiye’nin ekonomisini de kurtarıyorum farkında değiller” diye konuştu.