Gerçek bir yaşam öyküsü bu.
Günümüzde yaşandı ve birçok genç kızın aslında buna benzer hayat hikayesi var. Kimisi aile korkusu nedeniyle gizliyor, kimisi çaresizliğin verdiği bir çıkmazın içinde, kimisi farklı şeyler yapıyor.
Ama bu dinleyeceğiniz kesinlikle çok çok başka
Olayın tamamını diğer sayfamıza geçerek izleyiniz.
“Selamün Aleyküm” diyerek sizleri Allah’ın selamı ile selamlamak ve hikayemi, kendimle olan savaşımı satırlara dökmek ve yaşadıklarımı sizinle paylaşmak istiyorum.
Doğu Anadolunun ücra bir köyünde yaşayan, yedi çocuğu olan bir aileye mensubum. İki abim benden önce doğmuş, sonra da ben doğmuşum.
Ailenin büyük kızı olmak, doğuda erkenden anne olmaya razı olmaktır. Dört kardeşimi ben büyüttüm. Anneme her zaman destek olmaya çalışırdım.
Babam, yılın altı ayı çalışmak için İzmir'e gider, sadece üç ay köye gelir, sonra yine giderdi. İki göz odalı evimizde çok güzel bir çocukluk yaşadık. Maddi açıdan durumumuz çok iyi olmasa da çok da kötü de değildi ta ki o güne kadar.
Benim iki yaş büyüğüm olan abim, kazayla birini öldürdü ve on iki yaşında cezaevine gitti. Gitti dediysem, suçlu olduğu için değil tabi.
Abim, çobanlık yapardı. Köyde çobanlık yapan erkek çocukların hepsinde silah olurdu. Bu sebeple onda da vardı. Bir gün abime öğle yemeği götürdüğümde, arkadaşlarıyla dinleniyordu. Nasıl olduysa abimin elindeki silah aniden ateş aldı ve istemeden kazayla yanımızdan geçen birini öldürdü.
O zamanlar henüz ben daha on yaşındaydım. Abim ceza evinde iki ay gibi bir süre kaldıktan sonra masum olduğu ve olayın kaza sonucu gerçekleştiğinin ortaya çıkmasıyla hapisten çıktı. İşte ne oldu ise ondan sonra benim imtihanım başladı.
Abim, cezaevinde ne yaşadıysa, cezaevinden çıktıktan sonra bana cinsel istismarda bulunmaya başladı. Başta anlamadım. Belki gerçekten size garip gelecek ama bizim çocukluğumuz çok masum ve çok da temizdi. Konduramadım. Her gece uyuduğum vakit, abimin iğrenç dokunmalarına maruz kalıyordum.
Birgün, bizden büyük bir kuzenimin evli eşlerin hayatlarını anlatması ile birlikte şüphelendiğim şeyden emin oldum. Annemlere anlatmak istesem de korkuyordum. Ne diyeceğimi bilmiyor, o an ki çocuk aklımla beni öldürmelerinden korkuyordum. Abimin tacizleri bir sene devam ettiği halde kimse fark etmediğinden, o da tacizlerine devam ediyordu.
O zamanlar kız kardeşim henüz daha sekiz yaşındaydı ve bir gece aynı şeyi ona da yaptığını görünce çok korktum. Kız kardeşimi benim kızım gibi görüyor, onu korumak istiyordum.
Yine bana yaklaştığı bir gece anneme suçüstü göstermek ve abimin inkâr etmesini önlemek istedim. Öyle de oldu. Annem olanları gördü ama korktuğum şey de başıma geldi. Çünkü o dönem babam da evdeydi. Babam beni öldürmek istedi, çünkü abim kaçmıştı. Suçlanacak biri gerekiyordu. Kirlenen kim ise, temizlenmesi gereken de oydu onlara göre ama çevredekilere bunu açıklayamayız diyerek, üstünü kapatmak istiyorlardı.
O günden sonra babam bana bir daha hiç kızım demedi. Henüz on bir yaşındaydım ve kendi içime kapanmıştım. Ailem öğrendiğinde yaşadığım travmanın korkularını baskılarını üzerimden atacağımı düşünüyordum ama öyle olmadı. Bana sığıntıymışım, sanki pislikmişim gibi muamele etmeye başladılar.
O dönemler de ise büyük abim kuran kursuna başladı. Yaz kursu olarak camiye gidiyordu. Bende çok istememe rağmen, köyde işler çok gidemezsin diyerek kestirip attılar ama ben onlar gitme deseler de savaştım. Sığınacak bir yer arıyor, iyileşmek istiyordum. Allah'a dua ediyordum ama yetmiyordu. Namaz kılmak istiyordum. Öyle daha yakın olurum gibi hissediyordum.
Kurstan gelen abimin gizli gizli elifbasını alıp okuyordum. Kursun kapanmasına iki hafta kala anneme yalvarıp yakarıp onu ikna ederek kursa gitmeyi başardım. Tüm yaz kursa gidenler bir yana ben daha çok çabalayıp onlardan önce hemen Kur'an'a geçtim. Çünkü onu arıyordum. Kimseye anlatamadıklarımı onunla konuşmak istiyordum. Kur'an'ı öğrendim. Namazı da tam olmasa da yine de secde etmeyi öğrenmiştim.

Tamamını Videodan izleyin ve kız bakın sonra ne yapmış!

Bunlar da İlginizi Çekebilir