YÜZBAŞININ KIZI, KRAL KİM, KARA PENÇE, SARI KURDELAM SARI, HANCI, KARDEŞ KANI, METE HAN, ZALİMİN ZULMÜ VARSAİ KİRLİYÜZLÜ MELEK, HAYIRSIZ EVLAT,, ASİ VE CESUR, GİBİ PEK ÇOK FİLMDE OYNAYAN FİGEN SAY HAKKINDA O DÖNEMLERDE   ÇOK İLGİNÇ HABERLE ÇIKIYORDU. BUNLARDAN BİRİ GERÇEKTEN AKILLARA DURGUNLUK VERECEK TÜRDENDİ. TOZLU MAGAZİNDE YER ALAN HABERDE AYNEN ŞUNLAR YAZIYORDU: BİR SABAH GÜNLÜK GAZETELERİN BAŞ SAYFASINDA FİGEN SAY'IN RESMİNİ GÖRENLER ŞAŞIRDILAR. RESİMLE İLGİLİ HABERİ OKUYANLAR ONUN, HENÜZ İKİ GÜNLÜK BİR BEBEKKEN TERKETMEK ZORUNDA KALDIĞI «SEVGİLİ KIZINA» NİHAYET KAVUŞTUĞUNU ÖĞRENDİLER. HABERDE FİGEN; «KOCAMLA DOSTÇA AYRILMIŞTIK. O ZAMAN ALTI AYLIK HAMİLEYDİM. DOĞUM YAPTIM, VE NE ACI TECELLİDİR Kİ YAVRUMUN YÜZÜNÜ GÖREMEDEN ONDAN AYRILDIM. KOCAM, ONU İKİ GÜNLÜKKEN ALIP İSVEÇ'E GÖTÜRMÜŞTÜ. SIK SIK MEKTUPLAŞIRDIK. 

devamı için görselelre tıklayınız
GEÇENLERD E YAPTIĞIM TEKLİFİ KABUL ETTİ VE KIZIMI BANA GETİRDİ.DİYORDU. FİGEN 1970’E SİNEMA OYUNCULUĞUNUN YANI SIRA SES SANATÇISI OLARAK SAHNELERE DE ÇIKMAYA BAŞLADI. BU OLAY O GÜNLERDE SES DEERGİSİNDE ŞÖYLE YER BULMUŞ VE TOZLU MAGAZİN SAYFASINA ŞÖYLE AKTARILMIŞTI: NİŞANLANDI, AYRILDI, ŞÖYLE OLDU BÖYLE OLDU DERKEN SONUNDA FİGEN SAY DA KERVANA KATILIP ŞARKICI OLDU DAHA DOĞRUSU ELİNE MİKROFON ALIP SAHNEYE ÇIKMAK YOLUNDA İLK ADIMI ATTI. 1969 YILINI 13 FİLMLE KAPATAN FİGEN3 AYINI GERİDE BIRAKTIĞIMIZ 1970 YIL İÇİNDE SADECE TUGAY TOKSÖZ’LE BİRLİKTE HAYATIMI MAHVEDEN KADIN DA OYNAMIŞ. BUGÜNLERDE DE TANJU KOREL’LE BİR FİLM ÇEVİRİYORMUŞ. BİZ BUNU DUYAR DUMAZ İSTER İSTEMEZ ŞÖYLE DÜŞÜNDÜK: DEMEK FİGEN SAY HATALI HAREKETLERİ İLE SİNEMADAKİ DURUMUN İYİDEN İYİYE YİTİRMİŞ VE ŞANSINI BU DEFA SAHNEDE ARAMAYA ÇIKMIŞTI. L

LAFI HİÇ EĞİP BÜKMEDEN DÜŞÜNDÜĞÜMÜZÜ AYNEN SÖYLEYİNCE ÖNCE BÜYÜK BÜYÜK AÇILDI GÖZLERİ FİGEN SAY’IN VE SONRA ŞÖYLE KONUŞMAYA BAŞLADI: ‘HAKLISINIZ AMA GERÇEK SANDIĞINIZ GİBİ DEĞİL. YANİ BENİM BİR SÜRÜ HATALI HAREKETİM OLDU. BU YÜZDEN SİNEMADA BİR ŞEYLER KAYBETTİM. ÇIKABİLECEĞİM BASAMAKLARIN ORTASINA BİLE GELEMEDEN KALAKALDIM. AMA HALA BİRSÜRÜ TEKLİF GELİYOR YEŞİLÇAM’DAN SAHNEYE ÇIKIŞIMIN BUNUNLA DİREKT İLGİSİ YOK. SİNEMDA DİRENMEK İÇN GÜÇLÜ OLMAK LAZIM. İNANIR MISINIZ BENİM ŞU ANDA DOKSAN BİN LİRALIK ÖDENMEM,İ BONOM VAR.


BUNLAR BÜTÜN KANUNUNİ TAKİBAT YAPILDIĞI HALDE ÖDENMEYENBONOLAR. DİĞER BONOLARI DAKATARSANIZ 200 BİN LİRAMI ALAMADIM. O ZAMAN KENDİ KENDİME ŞÖYLE DÜŞÜNDÜM. PARASINI ALAMAYACAK OLDUKTAN SONRA SABAHIN KÖRÜNDE SETE GİDİP DE GECE YARILARINA KADAR UĞRAŞMAK NİYE. BU YÜZDEN BUNDAN SONRA HER ÖNÜME GELEN TEKLİFİ KABUL ETMEYECEĞİM. BU ARADA ŞARKICILIĞI DA DENEYECEĞİM. ŞİMDİ ÇALIŞMALARA BAŞLADIM. 2-2,5 AY SONRA LUNA PARK VEYA MAKSİMDE SAHNEYE ÇIKIYORUM.

ALARA BAŞLADIM. 2-2,5 AY SONRA LUNA PARK VEYA MAKSİMDE SAHNEYE ÇIKIYORUM. SONRA ANKARA VE İZMİRE GİDECEĞİM. HERKES FÖRT EDİYOR BEN DE EDİYORUM AMA NEDENSE HEP BENİMKİLER GÖZE BATIYOR. ERKEKLERE İNANIYORSAM SUÇ MU İŞLİYORUM. YILIRIM BAŞKA ONU GERÇEKTEN SEVMİŞTİM ONDAN SONRA KENDİMİ TOARLAYAMADIM. GÖRECEKSİNİZ YAKINDA KARŞINIZA BAMBAŞKA BİR FİGEN SAY OLARAK ÇIKACAĞIM. SİNEMADA DA SAHNEDE DE YEPYENİ BİR FİGEN SAY VAR ARTIK.’…


FİGEN’İN OYUNCULUK HAYATI DA SAHNE HAYATI DA ÇOK UZUN SÜRMEDİ. AMA SİNEMADA OLDUĞU O KISACIK SÜRE İÇİNDE ÇOK FAZLA FİLM ÇEVİRDİ. YILLAR SONRA YEŞİLÇAM OYUNCULARI BU SAYFADA ADLI SAYFAYA VERDİĞİ BİR RÖPORTAJDA ŞÖYLE BAHSETMİŞTİ BU DURUMDAN:BENİM COK UZUN OMURLU BİR SİNEMA HAYATİM OLMADİ .FAKAT BU KİSA DONEMDE COK FİLİMDE OYNADİM 2 YİL ARKA ARKAYA EN COK FİLİMDE OYNAYAN OYUNCU OLARAK REKOR KİRDİM. HANGİ YİLDA HATİRLAMİYORUM FAKAT BİR YİLDA 19 İKİNCİ YİLDA 21 FİLMDE OYNADİM. 50 DEN FAZLA FİLİMDE ROL ALDİM 1971 SENESİNDE EVLENİP SİNEMADAN CEKİLDİM

Bir sabah günlük gazetelerin baş sayfasında Figen Say'ın resmini görenler şaşırdılar. Resimle ilgili haberi okuyanlar onun, henüz iki günlük bir bebekken terketmek zorunda kaldığı «sevgili kızına» nihayet kavuştuğunu öğrendiler. Haberde Figen; «Kocamla dostça ayrılmıştık. O zaman altı aylık hamileydim. Doğum yaptım, ve ne acı tecellidir ki yavrumun yüzünü göremeden ondan ayrıldım. Kocam, onu iki günlükken alıp İsveç'e götürmüştü. Sık sık mektuplaşırdık. GeçenlerdBu konuda kendisiyle konuştuğumuz Figen Say, size haberi tekrarlayınca:

«O zamanlar henüz iki günlük olan bebeğinizin yurt dışına çıkmasında demek mahzur görmediniz? Neden biraz büyümesini beklemeyip bu tehlikeye katlandınız?» diye sorduk.
- «Meral (Figen, asıl adı Malvina olan kızından Meral diye bahsediyor) biraz benim yanımda kalırsa ona alışır, bu defa da hiç bırakamazdım. Halbuki o günler maddî durumum çok bozuktu. Değil çocuğuma, kendime bile bakacak halim yoktu.»Figen Say, sorularımızı cevaplandırırken holde kızı bisiklete biniyordu. Arada anne-kızın konuşmalarından, çocuğun hafif Ermeni şivesi ile olmakla beraber, iyi Türkçe konuştuğunu görünce hayret ettik. Çünkü Figen Say gazete haberinde «3 yıldır memleketinden ayrı olan çocuğunun 'ana dilini' öğrenmesi için ona Türkçe öğretmeni tutacağını» söylemişti.
- «Meral'e hoca tutacak mısınız?» diye tekrar sorduk.
- «Tabii tutacağım. Maşallah çok zeki çocuk ama ne de olsa doğduğundan beri İsveç'te yaşadı.»
Aman durun. En mühim şeyi unuttum. Meral de benim gibi Müslüman olacak, hak dinini seçecek» dedi.
Kapıdan çıkar çıkmaz bu konuda kulağımıza çalınan söylentileri tahkik etmek üzere Kurtuluş, Dibekçibaşı sokağının yolunu tuttuk. Orada kendileriyle konuştuğumuz Figen Say'ın eski komşuları da «Figen Say'ın çocuğu» konusunda hayli ilgi çekici şeyler söylediler.
- «Bu olaydan sonra Meri'nin reklam için yapamayacağı şey olduğunu öğrendik.Biliyorsunuz Figen Say aslen Ermenidir ve adı Meri Özbıyıklıyan'dır. Annesi hala bu sokakta oturur... İşte şu evde... 64 numarada. Meri terzi çırağı iken Melkom'la evlendi. Sonra, Meri altı aylık hamileyken ayrıldılar. Meri artist oldu ve mahalleden gitti. Malvina'ya iki ay öncesine kadar Meri'nin annesinin teyzesi yine bu sokakta, 91-93 numaralı apartmanın alt katında baktı. Meri, ihtiyar kadına aydan aya 250 lira veriyordu. Haftada bir de gelir, yasak savma kabilinden çocuğunu sevip giderdi. İki ay önce de geldi, kızıyle yaşlı kadını aldı, gitti.»
- «Siz böyle söylüyorsunuz ama, Figen Hanım da doğum yaptığı sıralarda maddî durumu çok bozuk olduğu için çocuğu babasına verdiğini ve yeni geri aldığını iddia ediyor» dedik.«O, gazeteye söyledikleri. Figen'in aile bağları gayet zayıftır. Eğer dediği gibi Melkom çocuğu alıp İsveç'e gitseydi, bırakın geri çağırmayı, sevincinden göbek atardı. Zaten onun 'aile' mefhumuna ne kadar bağlı olduğu 6 aylık hamileyken bu bağı koparmasından da anlaşılır. Sonra baksanıza aynı yastığa baş koyduğu kocasının nereye gittiğini bile doğru dürüst bilmiyor. Bugün Melkom, İsviçre'dedir. Meri ise hala İsveç diye sayıklayıp duruyor. Size hem Meri'nin aile bağlarının zayıflığına, hem de çocuğunun doğumundan beri o ihtiyar kadın tarafından bakıldığına daha güzel bir misal vereyim..


Bakın şu eve. Meri ayda on binlerce lira kazanırken annesi gördüğünüz şu harap evde oturuyor da Meri'nin kılı bile kıpırdamıyor. Buna karşılık yeni taşındığı apartman katına kimi aldı... Annesinin teyzezadesini. Şimdi, söyleyin bakalım bize: Annesi böyle yaşarken onu bırakıp da teyzezadesini almak normal bir hareket midir? Ama Meri böyle yapmaya mecburdu, çünkü çocuğuna tam 3 yıldır o yaşlı kadın bakıyordu.»

Dibekçibaşı sokağının çocukları da birlikte oynadıkları Malvina'yı hatırlıyorlar. Yarım yarım konuşurken «Hıı ya amca. Malvina iki ay önce ditti bu'dan» diyorlardı

Bunlar da İlginizi Çekebilir