Bir haftada eve alınan üçüncü soğan poşeti’nin kaybolduğunu gören karı koca, yenisini alıp mutfağa koyup ve biryere saklanıp beklemeye başlarlar. Dakikalar sonra şaşkın bakışları arasında küçük kızları Seher gelir mutfağa. Soğan poşetini kaptığı gibi koşup evden çıkar ve en yakın çöp tenekesine atar…

Baba ise çocuğu kulağından tuttuğu gibi her zamanki alışılagelmiş sinirli haliyle eve getirir ve neden sürekli soğanları mutfaktan alıp çöpe attığını sorar. Çocuk korkup annesine sarılır. Ne dese, ne kadar kızsada çocuktan bir cevap alamaz baba. En sonunda ertesi gün akşama kadar, sorduğu sorunun cevabını vermezse bir yıl boyunca sokakta arkadaşlarıyla oynamasına izin vermeyeceğini ve ceza alacağını söyler…



devamı sonraki sayfada...

Çocuk ertesi gün sokağa çıkacakken bir not yazar ve babasının göreceği bir yere bırakır. Babası kağıdı görür kısa zaman sonra. Tüylerini diken diken eden ve küçük bir çocuktan beklenmeyen o cümlelerde şöyle yazmaktadır..



“Annemi kavga ettiğiniz zamanlarda bir sen ağlatıyordun. Birde yemek yaparken eline aldığı o soğanlar ağlatıyordu. Sen benim babamsın seni çöpe atamazdım. Annemi çok seviyorum. Ağlamasına da dayanamıyorum. O daha az ağlasın diye elimden geleni yapmak istedim hepsi bu babacığım…. “

Bunlar da İlginizi Çekebilir