7 AYET VARDIR Kİ GÖK YERE İNSE BUNU OKUYAN KURTULUR
>>>
Muaz bin Cebel Hazretlerinden nakledilen rivayete göre 7 tane ayet vardır ki gök yere inse bunu okuyan kurtulur. İşte o ayetler


Hz Ali (r.a)''nin söylemiş olduğu bir rivayete göre; Her kim bu 7 ayet-i kerimeyi sabah ve akşam okur ise Allah o kişiye zamanın bütün düşmanlarından, fitnecilerden ve hilelerinden
korur. Onun için yapılan tuzaklar yok olur,kötülükler uzaklaşır ve Allah onu kendi himayesine alır.İşte ilk ayet:1- Yunus Suresinin 107. âyeti -Yunus Suresi 107 Türkçe Meali Nedir: Eğer Allah sana herhangi bir zarar verecek olursa, bil ki onu, O'ndan başka giderebilecek yoktur. Eğer sana bir hayır dilerse, O'nun lütfunu engelleyebilecek de yoktur. O, bunu kullarından dilediğine eriştirir. O, çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir. -Yunus Suresi 107 Arapça Okunuşu Şöyledir: Ve-in yemseska(A)llâhu bidurrin felâ kâşife lehu illâ hu(ve)(s) ve-in yuridke biḣayrin felâ râdde lifadlih(i)(c) yusîbu bihi men yeşâu min 'ibâdih(i)(c) vehuve-lġafûru-rrahîm(u). -Yunus Suresi 107 Arapça Şu Şekildedir: وَاِنْ يَمْسَسْكَ اللّٰهُ بِضُرٍّ فَلَا كَاشِفَ لَهُٓ اِلَّا هُوَۚ وَاِنْ يُرِدْكَ بِخَيْرٍ فَلَا رَٓادَّ لِفَضْلِه۪ۜ يُص۪يبُ بِه۪ مَنْ يَشَٓاءُ مِنْ عِبَادِه۪ۜ وَهُوَ الْغَفُورُ الرَّح۪يمُ.


2. ayet: Ankebut Sûresinin 60. âyeti -Ankebût Sûresinin 60 Türkçe: Nice canlılar vardır ki, rızıklarını taşımazlar (yiyecek biriktirmezler). Onları da sizi de Allah rızıklandırır. O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir. -Ankebût Sûresinin 60 Arapça Okunuşu: Vekeeyyin min dâbbetin lâ tahmilu rizkaha(A)llâhu yerzukuhâ ve-iyyâkum(c) vehuve-ssemî'u-l'alîm(u) -Ankebût Sûresinin 60 Arapça: وَكَاَيِّنْ مِنْ دَٓابَّةٍ لَا تَحْمِلُ رِزْقَهَاۗ اَللّٰهُ يَرْزُقُهَا وَاِيَّاكُمْۘ وَهُوَ السَّم۪يعُ الْعَل۪يمُ
3. ayet şudur: Zümer Suresinin 38. âyeti Zümer Sûresinin 38 Türkçe: Andolsun, eğer onlara, "Gökleri ve yeri kim yarattı?" diye sorsan elbette, "Allah", derler. De ki: "Peki söyleyin bakalım? Allah'ı bırakıp da ibadet ettikleriniz var ya; eğer Allah bana herhangi bir zarar dokundurmak isterse, onlar Allah'ın dokundurduğu zararı kaldırabilirler mi? Yahut Allah bana bir rahmet dilese, onlar O'nun rahmetini engelleyebilirler mi?" De ki: "Allah bana yeter. Tevekkül edenler ancak O'na tevekkül ederler." Zümer Sûresinin 38 Arapça Okunuşu: Vele-in seeltehum men ḣaleka-ssemâvâti vel-arda leyekûlunna(A)llâh(u)(c) kul eferaeytum mâ ted'ûne min dûni(A)llâhi in erâdeniya(A)llâhu bidurrin hel hunne kâşifâtu durrihi ev erâdenî birahmetin hel hunne mumsikâtu rahmetih(i)(c) kul hasbiya(A)llâh(u)(s) 'aleyhi yetevekkelu-lmutevekkilûn(e)
Dördüncü ayet: Tevbe Suresinin 51. âyeti Tevbe Sûresinin 51 Türkçe: De ki: Allah'ın bizim için yazdığından başkası bize asla erişmez. O bizim mevlâmızdır. Onun için müminler yalnız Allah'a dayanıp güvensinler. Tevbe Sûresinin 51 Arapça Okunuşu: Kul len yusîbenâ illâ mâ keteba(A)llâhu lenâ huve mevlânâ(c) ve'ala(A)llâhi felyetevekkeli-lmu/minûn(e) Tevbe Sûresinin 51 Arapça: قُلْ لَنْ يُص۪يبَنَٓا اِلَّا مَا كَتَبَ اللّٰهُ لَنَاۚ هُوَ مَوْلٰينَاۚ وَعَلَى اللّٰهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُؤْمِنُونَ
Beşinci ayet:Hud Suresinin 6. âyeti Hûd Sûresinin 6 Türkçe: Yeryüzünde hiçbir canlı yoktur ki, rızkı Allah'a ait olmasın. Her birinin (dünyada) duracakları yeri de, (öldükten sonra) emaneten konulacakları yeri de O bilir. Bunların hepsi açık bir kitapta (Levh-i Mahfuz'da yazılı)dır. Hûd Sûresinin 6 Arapça Okunuşu: Vemâ min dâbbetin fî-l-ardi illâ 'ala(A)llâhi rizkuhâ veya'lemu mustekarrahâ vemustevde'ahâ(c) kullun fî kitâbin mubîn(in) Hûd Sûresinin 6 Arapça: وَمَا مِنْ دَٓابَّةٍ فِي الْاَرْضِ اِلَّا عَلَى اللّٰهِ رِزْقُهَا وَيَعْلَمُ مُسْتَقَرَّهَا وَمُسْتَوْدَعَهَاۜ كُلٌّ ف۪ي كِتَابٍ مُب۪ينٍ




6. ayet ise: Fatır Suresinin 2. âyeti Fâtır Sûresinin 2 Türkçe: Allah, insanlar için ne rahmet açarsa, artık onu tutacak (engelleyecek) yoktur. Neyi de tutarsa, bundan sonra onu gönderecek yoktur. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir. Fâtır Sûresinin 2 Arapça Okunuşu: Mâ yeftehi(A)llâhu linnâsi min rahmetin felâ mumsike lehâ(s) vemâ yumsik felâ mursile lehu min ba'dih(i)(c) vehuve-l'azîzu-lhakîm(u) Fâtır Sûresinin 2 Arapça: مَا يَفْتَحِ اللّٰهُ لِلنَّاسِ مِنْ رَحْمَةٍ فَلَا مُمْسِكَ لَهَاۚ وَمَا يُمْسِكْۙ فَلَا مُرْسِلَ لَهُ مِنْ بَعْدِه۪ۜ وَهُوَ الْعَز۪يزُ الْحَك۪يمُ
7. ayet:Hud Suresinin 56. âyeti Hud Suresinin 56 Türkçe: "İşte ben, hem benim, hem sizin Rabbiniz olan Allah'a dayandım. Yeryüzünde bulunan hiçbir canlı yoktur ki, Allah, onun perçeminden tutmuş olmasın.[275] Şüphesiz Rabbim dosdoğru bir yol üzerindedir."* Hud Suresinin 56 Arapça Okunuşu: İnnî tevekkeltu 'ala(A)llâhi rabbî verabbikum(c) mâ min dâbbetin illâ huve âḣiżun binâsiyetihâ(c) inne rabbî 'alâ sirâtin mustekîm(in) Hud Suresinin 56 Arapça: اِنّ۪ي تَوَكَّلْتُ عَلَى اللّٰهِ رَبّ۪ي وَرَبِّكُمْۜ مَا مِنْ دَٓابَّةٍ اِلَّا هُوَ اٰخِذٌ بِنَاصِيَتِهَاۜ اِنَّ رَبّ۪ي عَلٰى صِرَاطٍ مُسْتَق۪يمٍ Rabbim dualarımızı kabul eylesin

Bunlar da İlginizi Çekebilir